Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Binali Yıldırım, “Sanki seçime iki parti giriyor. HDP ve AK Parti. Dünya nefesini tutmuş ‘HDP ne kadar oy alacak, baraj altında kalacak mı kalmayacak mı?’ Gören de der ki iktidara geliyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği İzmir Şubesinin konuğu oldu. Dernek binasında işadamları ile buluşan Yıldırım’a, AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli de eşlik etti.
MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Ümit Ülkü’nün Türkiye’yi Avrupa’da otomobil sporlarında temsil ettiğinden dolayı toplantıya katılamadığını ileten MÜSİAD İzmir Şube Başkan Yardımcısı Galip Atar, Türkiye’nin otomobil sporlarında 7’inci sıradan 2’inci sıraya yükseldiğini ifade etti.
“MÜSİAD ÜYELERİ İÇİNDE İLK ÜÇTEYİZ"
Binali Yıldırım’a, İzmir’e verdiği katkılardan dolayı teşekkür eden MÜSİAD İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Galip Atar da şunları söyledi: “MÜSİAD İzmir olarak 210 üyemiz var, 16 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Türkiye MÜSİAD üyeleri içinde ilk üçteyiz. İzmir gibi hem çok güzel hem bazı konularda zor bir bölgemizde çok hızlı büyüme yaşadık. Bunun adına üyelerimizi tebrik ediyorum. Eğitimi sonuna kadar tamamlamış olan biriyim ama aynı zamanda küçüklüğümden beri babamın yanında çalışarak bir şekilde iş hayatının içinde oldum. Çocukken çok fazla kazalara şahit oldum, ölümlere şahit olurdum. Bu anlamda artık bunlar azaldı. En ücra köşelerde bile yol yaptığınız için size teşekkür ediyorum.”
BUNLAR BİZİ MUTLU EDİYOR
MÜSİAD’ın diğer sivil toplum örgütlerine göre daha güçlü bir örgüt olduğunu ifade eden Binali Yıldırım, MÜSİAD’ın hızlı büyüdüğüne ve dinamik yapısına dikkat çekti. Gerek yurt dışında gerek yurt içinde büyük çaplı organizasyonlar gerçekleştirdiklerini söyleyen Binali Yıldırım, “MÜSİAD’ın organizasyonları asırlık kuruluşların organizasyonların çok daha ilgi çekiyor. Gürültüsü yaptığı iş kadar çıkmıyor. Hem istihdam açısından, hem ekonomiye katkı bakımından güzel işler yapıyor. Son yıllarda yeni atılımlarınızı gördük ve bunlar da bizi mutlu ediyor. Arkadaşımız Nail Opak da yeni bir heyecan ve bakış açısı getirdi. İzmir’de MÜSİAD Türkiye ortalaması üzerinde büyüyor. Büyük hedef ve hizmetler size yakışır. Eminim ki birkaç yıl içinde İzmir en gözde iş aleminin temsilcisi olacak bir konuma gelirsiniz. Bundan hiç tereddüdüm" dedi.
SİYASİ İSTİKRAR VURGUSU
İş adamlarına sanayinin istikrarla doğru orantılı olduğunu belirten Yıldırım, güçlü siyasi irade varsa iş dünyasının geleceğe yönelik hedeflerini daha rahat bir şekilde yapabileceğini kaydetti. Siyasi istikrarın bu nedenle sürmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstikrarın birçok faydası var. En büyük faydası yatırımların hız kesmemesi. İstikrarsızlık portföy yatırımını, istikrar ise uzun vadeli gerçek yatırımı teşvik eder. Kalıcı olan odur. Portföy yatırımlar günlük ihtiyacı karşılamak için başvurduğumuz ihtiyaçtır. Türkiye istikrarı uzun yıllar sonra elde etti. Yerinde saydı. Hatta 2001 krizi dünyada kriz olmadığı halde Türkiye’nin dibe vurduğu dönem. O dönemi asla aklımız ve hayalimizden geçirmiyoruz. Öyle bir dönemde ülkemizi asla görmek istemiyoruz.”
“KONAK TÜNELLERİNİN BU KADAR SES GETİRECEĞİNİ HESAP EDEMEDİM”
İktidara geldikleri yıldan bu yana İzmir’e özel bir önem verdiklerini belirten Yıldırım, İzmir ile son 4 yılda daha çok ilgilenme fırsatı bulduklarını ve bir çok yatırım yaptıklarını anlattı. İzmir’in potansiyelinin yüksek ancak geçmiş dönemlerdeki zaman kayıplarından dolayı talihsiz bir şehir olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:
”Talihsizliği, yapılması gereken işlerin zamanında yapılmaması ve hep ertelenmesi. Ben burada Konak tünelini açtım, bu kadar ses getireceğini hesap etmedim. İlgili ilgisiz herkes bundan bahsediyor. Kimisi ‘1 dakikada geldim kimisi 30 saniyede. İnsanlar tünelden geçerken video çekmişler onları bana gösteriyor. Zaman paranın önüne geçti. Kaybettiğiniz parayı kazanabilirsiniz ama zaman geri gelmiyor. İzmir’in artık daha fazla zaman kaybetmesi lazım. İstihdam alanları oluşturmak, ekonomiyi büyütmek için gayret ediyorsunuz ama bu gayretin yerelde de aynı gayreti görmesi lazım. Ahenk ve uyumlu biçimde yerel yönetimle, sivil toplum kuruluşları ile el birliği yapacağız. Ve şehrin beklentilerini gerçekleştirmek için her türlü gayreti ortaya koyacağız. Genç kuşakların niye İzmir’den başka yerlere gittiğinin cevabını aramamız lazım. Demek ki bu şehirde geleceğe yönelik bir heyecan yeterince oluşturulamıyor. Bir kızılelma oluşturamıyor. Bunu yapacak bizleriz.”
“ELİMİZDEKİ KAYNAKLARI BUNDAN SONRA BEŞERİ SERMAYEYE AYIRABİLİRİZ”
Siyasi rakipleri tarafından zaman zaman emekliler ve çalışanlar üzerinden partilerinin tenkit edildiğini kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu: “Ben şimdi soruyorum. Yani sizin yolunuz olmasa, havalimanınız olmasa iyi bir eğitim sisteminiz, gelişmiş sağlık sistemi olmasa, sosyal devlet anlayışı yerleşmese elinizde paranız olsa ne yapacaksınız? Anlatmak istediğim, 12 yıldır ertelenmiş, birikmiş dağ gibi sorunları dönüştürerek, altyapıyı kalkınma tarafını tamamladık. Bundan sonraki süreçte refahın çalışanlara ve emeklilere daha fazla yansıtılması için önümüzde fırsat var. Şu ana kadar 650 milyar dolar yatırım yapmışız. Aslında ana muhalefet parti lideri şunu söylüyor. İlk seçim beyannamesini açıklarken ‘79 yılda cumhuriyet tarihinde yaklaşık 769 milyar dolar kaynak tüketildi. 12 yıllık AK Parti döneminde 1.9 katrilyon kaynak tüketildi.’ Kılıçdaroğlu bunu söylerken aslında AK Parti’nin ülkeyi 3 kat büyüttüğünü ifade etmiş oluyor. Bir çok gösterge müspet yönde gelişmiş, elimizdeki kaynakları bundan sonra beşeri sermayeyi güçlendirmeye ayırabiliriz. Bazı ülkeler var mesela petrolü doğalgazı var ama ülke sefil. Yol yok, hava ulaşımı yok, Kafkas ülkeleri Arabistan yarımadasındaki ülkeler. Para her şey değil. Paranız olabilir ama o parayı kaynağa dönüştürmek vatandaşın hayatını kolaylaştıracak hizmetlere tahsis etmek ayrı bir iştir. Allah’a şükür biz bunu layıkıyla 12 yılda yaptığımızı düşünüyoruz.”
“10 SEÇİM İÇİNDE EN SAKİN GEÇEN SEÇİM BU”
Dört gün sonra seçime gidileceğini ve AK Parti’nin 10’uncu kez seçime gireceğini hatırlatan Binali Yıldırım, “10 seçim içinde en sakin geçen seçim bu. Bu sakinliği bazıları yorumlayamıyor. ‘Niye bu kadar sakin? Acaba bir şey mi oluyor?’ diye. Ben sakinliğin sebebini iyi biliyorum. İnsanların kafası net, boşunuza ‘çenenizi yormayın’ diyor. Millet kazanımlarını bir çırpıda yok etmeyi düşünmüyor” diye konuştu.
Seçim vaatlerini de eleştiren Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: “Bu millet 2001’de ne yaşadığını biliyor. Bir gecede döviz ikiye katlamış, 26 banka bir gecede iflas etmiş, 50 milyar doları sildik mecliste kanun çıkartarak. O dönem koalisyon hükümeti niye 5 sene devam edemedi. Memura emekliye para veremeyeceklerdi. Memura, emekliye para vermeyen ayakta duramaz. Bunu gördüler ve seçim kararı aldılar. O günün sorumluları şimdi tekrar piyasaya çıktı”
Gelecek nesillere mutlu olacakları, ay yıldızlı kimliği taşımaktan onur duyacakları bir miras bırakmak istediklerini anlatan Yıldırım, vazgeçmeyecekleri tek şeyin ay yıldızlı bayrak ve pazarlığı dahi yapılamayacak olan vatan toprağı olduğunu dile getirdi.
“GÖREN DE DER Kİ HDP İKTİDARA GELİYOR”
7 Haziran seçimlerine sanki iki parti giriyor gibi hava yaratıldığını aktaran Binali Yıldırım, “Bu günlerde kampanyalarda bir şey öne çıkıyor. Sanki seçime iki parti giriyor. HDP ve AK Parti. Dünya nefesini tutmuş ‘HDP baraj altında kalacak mı kalmayacak mı?’ Gören de der ki iktidara geliyor. Bu acayip değil mi? Ana muhalefet ve MHP diyor ki, ‘Bizim AK Parti’yi indirme şansımız yok HDP’yi yükseltelim, AK Parti aşağıya insin.’ Bu stratejiyi izliyorlar. Yani onların peşine takılmış vaziyetteler. Daha dün birbirlerinin gözlerini oyanlar MHP ve HDP bugün birbirlerinin gözüne sürme çeker hale geldi. ‘Koalisyon bile yapabiliriz’ diyor. Bütün bunları vatandaş ibretle izliyor. Eminim ki pazar günü sandığa gittiğinde vatandaş her şeyi hesap edecek ve oyunu ona göre kullanacak” diye konuştu.
Şimdiden sandıklarda hile yapılacağına dair propagandaların yapıldığına işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:
“Sandıklarda hile olacak şu olacak bu olacak. Bu Türk insanına hakarettir. Bu millet 10 seçim geçirdi, bunlar ortadayken kafaları bulandırmak istiyorlar. Şimdi bir adet daha oluştu. Türkiye’yi dışarıya şikayet etmek, dış mihraklarla işbirliği yapmak. Bunlar olmaya başladı bunu 17-25 Aralık’ta da gördük bugünlerde sokaklarda görüyoruz. Türkiye’nin bölge politikaları maalesef gönderilen insani yardımları Türkiye’yi teröre destek veren ülke gibi göstermek için içeride ve dışarıda yoğun propaganda var. Dünya kılını kıpırdatmazken, Türkiye ölümden kaçan 2 milyon insana kucak açmış, onları bağrına basmış. Siz kalkıp Türkiye’ye böyle bir suçlama yapacaksınız. Bu bir hainliktir. Bunların hepsi hesaplı kitaplı, planlı. İstenen şu; Türkiye’nin sesi gür çıkmasın, Türkiye özgüveniyle bölgede siyaset belirlemesin, edilgen bir ülke olmaya devam etsin. Eskiden boynu bükük dinlerlerdi. Bir adam çıktı şimdi, ‘Bu bölge benim bölgem benim tarihi müktesabatım var burayla ilgi hesap yapacaksanız önce benimle konuşacaksınız’ diyor. Bu onları rahatsız ediyor. İnşallah seçimler bu anlamda ülkemize istikrarın devamını sağlayacak biz buna güveniyoruz.”
İşadamlarına istikrarın işlerini daha da büyüteceği mesajını veren Yıldırım, seçimlerden sonra istikrarın yeni iş alanları oluşturacağına dikkat çekti.