TÜRKİYE'nin Tahran Büyükelçisi Derya Örs, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarıyla ilgili, "İran halkı bu travmaya alıştı, bu yüzden sosyal anlamda etkilenmediler. Adeta savaşın eşiğine gelmiş bir devletin ya da toplumun görüntüsü yok, her şey gündelik hayat içerisinde devam ediyor; fakat İran ekonomisinin son birkaç yıl içerisinde daraldığı açık" dedi.
Ankara'da 11'incisi düzenlenen Büyükelçiler Konferansı'na katılan Tahran Büyükelçisi Derya Örs, ABD'nin İran'a yönelik uyguladığı ambargolar sonrasında İran'da yaşanan son gelişmeleri, Hürmüz Boğazın'daki gerginlikleri ve Türkiye-İran arasındaki ilişkileri 'ya değerlendirdi. Örs, ABD'nin İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve ardından uyguladığı sert ekonomik yaptırımlarla gerilen iki ülke arasındaki ilişkilerin askeri operasyona dönüşeceğini düşünmediğini söyledi. Örs, son dönemde özellikle Hürmüz Boğazı'nda artan gerginlikle ilgili "Kısa vadede Amerika'nın yapabileceği bir kara harekatı olacağını kimse düşünmüyor. En fazla nükleer tesislerini veya kendisinin bildiği, uygun gördüğü birkaç yere bazı hamleler yapabileceği ifade ediliyor. Ama bunun İran tarafından karşılıksız bırakılmayacağını İran her fırsatta hem Amerika'ya hem Amerika'yı teşvik eden körfez ülkelerine ifade ediyor" dedi.
'YENİ SURİYELERE ÜLKEMİZ TAHAMMÜL EDEMEZ'
İran'ın başına gelecek kötü bir olayın, bölgenin ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit edeceğini belirten Örs, "Yeni Suriyeler, yeni Iraklara ülkemiz, bölgemiz tahammül edemez. Zaten neden yeniden kan ve gözyaşı olsun, yeterince var coğrafyamızda. Bunların yeniden olmasını istemiyoruz, desteklemiyoruz. Bu bakımdan Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımız bu gerginliğin azaltılmasına yönelik adımları da olumlu bir rol oynamayı sürdürüyor" diye konuştu.
'İRAN'DAN PETROL ALIMI DURDU'
Büyükelçi Örs, Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımlarının Türkiye'ye etkisini değerlendirirken de şöyle konuştu:
"Türkiye, petrolünü Tüpraş üzerinden alıyor, Tüpraş özel bir şirket olduğu için ABD'nin yaptırımları üzerindeki çekincesinden dolayı Mayıs ayından bu yana petrol alımını durdurdu. Türkiye’nin petrol alımının yüzde 18-20'si İran'dan temin ediliyor. Bu büyüklükte şirketler tek kaynağa bağlı olmak istemezler, muhtemelen büyük petrol tankerleriyle gemilerle başka ülkelerden alımları vardır. Ancak buradaki asıl sıkıntı Tüpraş'ın rafineri teknolojisini İran’dan gelen gravitesi yüksek değerli petrole göre kurmuş olmasından kaynaklanıyor. Ama şu anda Tüpraş'ın petrol aldığına dair bir bilgi yok."
'TÜRKİYE-İRAN ARASINDAKİ TİCARET HACMİ DÜŞTÜ'
Öte yandan, uygulanan ambargolar sonrasında Türkiye-İran arasındaki ticaret hacminin 8 milyar dolara düştüğünü ifade eden Örs, "Bu ticaret hacminin önemli bir kısmını İran'dan satın aldığımız doğal gaz oluşturuyor. Turizm gelirlerimiz de var, geçen yıl 2 milyon misafirimiz olmuştu. Döviz fiyatlarının artışı, devletin içerideki döviz daralmasından dolayı halkına döviz temin edememesi, yurtdışı çıkış harçlarını arttırması sebebiyle bu oranın bu sene yüzde 18 daralması bekleniyor" şeklinde konuştu.
'İRAN HALKI TRAVMAYA ALIŞTI'
Örs, İran halkının ABD'nin ambargolarına bakışını da değerlendirerek, "İran halkı bu travmaya alıştı, bu yüzden sosyal anlamda etkilenmediler. Adeta savaşın eşiğine gelmiş bir devletin ya da toplumun görüntüsü yok, her şey gündelik hayat içerisinde devam ediyor; fakat İran ekonomisinin son birkaç yıl içerisinde daraldığı açık" diye konuştu.
'INSTEX, İRAN'I OYALAMA TAKTİĞİ'
İran ekonomisinde yaşanan daralmanın SWIFT ve INSTEX sistemlerinde yaşanan sıkıntılar sebebi ile olduğunu kaydeden Örs, "İran’da yapılan analizler, INSTEX benzini olmayan lüks bir araba gibi yerinde duruyor. Gerçekçi konuşmak gerekirse INSTEX, Avrupa’nın İran'ı oyalama taktiklerinden ibaret bir sistem olarak kaldı. İran bundan dolayı son dönemde önce Avrupalılara 60 günlük bir süre verdi; fakat bu süre sonunda Avrupa’dan bir şey çıkmadı" dedi.

FOTOĞRAFLI