Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili adayı Avukat Figen Çalıkuşu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa ihlali yaptığını iddia ederek, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruda, "Anayasanın 101, 103 ve 104. maddelerinde Cumhurbaşkanının görevini tarafsızlıkla yerine getireceğinin belirtildiği, ancak tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı’nın seçim döneminde herhangi bir siyasi parti lehine ya da aleyhine propaganda yapabileceği yasa koyucu tarafından öngörülmediği açıktır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre istinasız herkesin kurallara uyma mecburiyeti bulunmaktadır. Aşağıda sırasıyla yer verilen eylemler anayasa ve hukuk düzenine aykırılık teşkil etmektedir" ifadelerine yer veren Çalıkuşu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 09.05.2015 tarihli İzmir’deki toplu açılış töreni konuşmasından, 15.05.2015 tarihli Kırıkkale mitingi ve açılış töreni konuşmasından, 22.05.2015 Tarihli Ordu-Giresun Havalimanı açılış töreni konuşmasından, 23.05.2015 Tarihli Antalya’daki toplu açılış konuşmasından, 24.05.2015 tarihli Şanlıurfa’daki toplu açılış töreni konuşmasından ve 26.05.2015 tarihinde, SETA tarafından düzenlenen "Başkanlık Sistemi İçin Ülke Örnekleri ve Türkiye İçin Başkanlık Sisteminin Temel Dinamikleri" panelindeki konuşmasından paragraflara yer verdi.
ANAYASA İHLALİ
CHP adayı Çalıkuşu başvurusunda şu sözlere yer verdi:
"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde konuşmalar bölümünde yer alan özellikle seçim takviminin başladığı 7 Mart 2015 Tarihinden itibaren hemen hemen her gün programı dahilinde katıldığı toplantı, konferans ve toplu açılışlarda yaptığı konuşmaları incelendiğinde yukarıda yer verdiğimiz benzer içerikteki anayasa ve hukuk ihlalleri. Bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenlerle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar, Anayasa’nın 36. maddesine göre vatandaşlar kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına sahiptir. Anayasa’nın 10. maddesine göre herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Anayasanın 101, 103 ve 104. maddelerinde Cumhurbaşkanının görevini tarafsızlıkla yerine getireceğinin belirtildiği, ancak tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı’nın seçim döneminde herhangi bir siyasi parti lehine ya da aleyhine propaganda yapabileceği yasa koyucu tarafından öngörülmediği açıktır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre istinasız herkesin kurallara uyma mecburiyeti bulunmaktadır. Bu anayasa hükümleri esas alındığında ‘A’ başlığında sıraladığımız delillere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anayasa ihlalinde bulunmakta olduğu görülmektedir."
"CUMHURBAŞKANI DEVLETİN BAŞIDIR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hemen her gün bazı günlerde birden fazla kez açılış törenlerini vesile kılarak ya da görsel, yazılı medya etkinliği ile sanki partisinin genel başkanı imiş gibi açıkça muhalefet partilerini liderlerini ve politikalarını hedef alarak yaptığı konuşmalarla Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdiğini ispatlar tutumlarını ısrarla sergilediğini ileri süren Çalıkuşu başvurusunda, şunları kaydetti:
"İlaveten Başkanlık sistemini destekler ve istediğini propaganda ile hareket ederken aynı görüşü zorunlu olarak savunma durumunda kalan kendi partisine destek istemektedir. Bu da Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdiğinin ayrı bir teyididir. Her gün birden kez devam ettirdiği ihlallerinde özellikle konuşmaların video görüntüleri izlendiğinde tespit edileceği üzere kullandığı üslup, takındığı alaycı ve tahkir edici tutumlar, ayrıştırıcı hedef göstermeler de tarafsız davranamayan Cumhurbaşkanı görüntüsünü pekiştirirken Cumhurbaşkanı olan bir kişi üzerinden topluma zerk edilen bu ötekileştirmenin seçim öncesi çok ciddi provokasyonlara açık bir ortama zemin olabileceği gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Bir Cumhurbaşkanın böylesi bir görevi ve tarafgirliğini destekler hiç bir yasal düzenleme yoktur. Anayasanın 104. maddesi gereği Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu olarak çalışmasını gözetir. Cumhurbaşkanı propagandalar sırasında işgal ettiği makam sebebi ile kamusal gücü doğrudan ancak Anayasanın 10. maddesi son fıkrasına aykırı olarak son derece taraflı olarak kullanmakta eşitlik ilkesini, seçimlerin tarafsız ortamda yapılması ilkesini tarafsız Cumhurbaşkanı sıfatı ile çiğnemektedir. Kendi partisi için ve başkanlık sistemi için açık açık propaganda yaparken ve diğer partileri ve liderlerini hedef gösterir ve topluma düşmanlık ve ötekileştirmeyi yerleşik kılarken Devletin başı olması gerektiğini, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletini temsil etmesi gerektiğini göz ardı etmektedir. Milletin tarafı olduğunu iddia etse de yine kendisi tarafından ifade edildiği üzere milleti sadece kendisine oy verenlerden oluştuğundan tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmadığı algısını özellikle değiştirmeme istek ve ısrarındadır."
"SEÇİLME HAKKIMI VE YASALAR ÖNÜNDE EŞİTLİK İLKESİNİ İHLAL ETMEKTEDİR"
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak yaptığı başvuruda CHP’li Figen Çalıkuşu şu ifadelere yer verdi:
"07.06.2015 tarihinde yapılacak genel seçimlerde YSK tarafından kesinleşen listelere göre CHP Antalya listesinin 6. sırasında yer alan milletvekili adayıyım. 96 aday arasında yapılan ön seçimi 5. sırada ve kadın adaylar arasında birinci olarak tamamladım ve bir kontenjan uygulaması ile listede 6. sırada yer aldım. Anayasa gereği bir vatandaş olarak seçilme hakkına sahibim. Bu hak anayasada teminat altına alınan temel hak ve özgürlüktür. Yine Anayasa gereği bir vatandaş olarak benim de Cumhurbaşkanın da yasalar önünde eşit olması gerekir. Hiç bir kişiye ve aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Eşitlik ilkesinin Cumhurbaşkanı tarafından çiğnenmesine göz yumulamaz. Cumhurbaşkanı Anayasal görev ve yetkilerini aşarak tarafsızlık yeminin yok sayarak yaptığı propagandalar ile ‘A’ başlığında yer verdiği emsal konuşmalarında Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde de bulunabilecek her gün yaptığı toplantılarında üyesi olduğum CHP ve partimin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alırken, partimin seçim vaatlerine dair olumsuz ve tahkir eden polemiklere girerken anayasada teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklerden seçme ve seçilme hakkımı ve yasalar önünde eşitlik ilkesini ihlal etmektedir. "
YSK BAŞVURULARI
Başvurusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kendi partisini mevcut makamının kamusal gücüne dayalı olarak yaptığı konuşmalarında açık açık över ve işaret ederken, bir milletvekili adayı olarak yer aldığı demokrasi yarışında Cumhurbaşkanının kendi partisinin milletvekili adayları lehine haksız bir denge oluşturduğunu ve kendisinin de bir milletvekili adayı olarak seçilme hakkının ve eşitlilik ilkesinin ihlal edildiğini bildiren Çalıkuşu, "Yine Cumhurbaşkanın, Cumhurbaşkanı seçildiği tarihten 07.06.2015 tarihli genel seçimin başlangıç tarihine kadar yaptığı miting sayısı ile seçim başlangıç tarihinden itibaren Cumhurbaşkanı sıfatı ile yaptığı mitingler, açılışlar, görsel medya kullanımları sayısındaki artış ve seçime kadar aynı hızda devam edeceği bilgisine göre Cumhurbaşkanının genel seçime girecek bir parti lideri gibi yaptığı etkili ve ısrarlı uygulamaları tarafsızlık ilkesinin ve yaptığı anayasal yeminin görevi Anayasayı uygulamak olan Cumhurbaşkanı tarafından hiç umursanmadığı ve hatta tüm itiraz ve YSK başvurularına karşın bu yoğun ısrar ve kastı da Anayasa’yı bilerek ihlal etmeye yönelik olduğunu göstermektedir. Hatırlatmak isterim ki bu durum temel hak ve özgürlerin ihlali olduğu gibi Anayasanın bu kadar yoğun kast ile ısrarlı ihlali anayasanın ihlali suçunun özelliklerini de taşımaktadır. Yine bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ve milletvekili adayı olarak katıldığım demokrasi yarışında benim devletimin imkanlarının yanlı ve benim temel hak ve özgürlüklerimi ihlale imkan tanıyacak şekilde tarafsız olacağına yemin etmiş Cumhurbaşkanı tarafından kullanılması ve bu durumdan kendi partisinin adaylarının haksız yararlanıyor olması da anayasal eşitlik hakkımın ihlalidir. Cumhurbaşkanı tarafından harcanan her kuruşta bir vatandaş olarak benim de kendi partisinin adayları ve tüm vatandaşlar kadar hakkım ve payım bulunmaktadır" sözlerine yer verdi.