ÇORUM'DA HALKA SESLENDİ
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kastamonu'daki mitingin ardından Çorum'a geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abide Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Meydanda hoparlörlerden duyulan seçim şarkısına mikrofonla eşlik eden Erdoğan, Çorumluları selamladı. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olan Erol Olçok, oğlu Abdullah Tayyip Olçok ile İstanbul Çekmeköy'deki helikopter kazasında şehit olan 4 askere rahmet dileyen Erdoğan, Çorum'a kazandırdıkları yatırımları anlattı.
Türkiye'nin 31 Mart'ta çok önemli, çok kritik bir seçim yaşayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir yıllık aranın ardından Çorum'da olmaktan, siz Çorumlu kardeşlerimle hasret gidermekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Çorum'un vefalı insanlarını özlüyoruz Çünkü biz bütün enerjimizi, gücümüzü, motivasyonumuzu sizlerden, sizlerle kucaklaşmaktan alıyoruz. Yurt içinde terör örgütlerine ve destekçilerine, yurt dışında ülkemize husumet besleyenlere karşı mücadele yürütürken, yine cesaretimizi işte bu meydanı dolduran onbinlerden alıyoruz. Milletle yürümekten, milletle dertleşmekten, milletle beraber olmaktan daha büyük bir mutluluk tanımadık, tanımıyoruz. Şimdi önümüzde 31 Mart seçimleri bulunuyor. Türkiye, 31 Mart'ta çok önemli, çok kritik bir seçim yaşayacak. Ülkemizin bekası, milletimizin refahı için bu seçimlerden de AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak tarihi bir zaferle çıkmak istiyoruz. Biz 31 Mart'ta da Çorum'un yine sandıkları patlatmasını, yine büyük bir demokrasi destanı yazmasını bekliyoruz" dedi.
'HAMDOLSUN 40 YILDIR SİYASETİN İÇERİSİNDEYİZ'
40 yıldır siyasetin içerisinde bulunduğunu belirten ve bu süreçte eserleri, samimiyeti ve verdiği mücadelelerle milletin huzurunda olduğunu kaydeden Erdoğan, "Çorum, Tayyip Erdoğan'ı çok iyi bilir, tanır. Hamdolsun 40 yıldır siyasetin içerisindeyiz. 40 yıldır eserlerimizle, samimiyetimizle gayretlerimizle, verdiğimiz mücadelelerle sizlerin huzurundayız. 40 senedir gece gündüz demeden Türkiye'yi ayağa kaldırmak için, şehirlerimizi imar ve ihya etmek için koşturuyor, ter döküyoruz. Siyasi hayatımız boyunca hiçbir zaman şehirlerimize, seçim dönemlerinde yolu düşenlerden olmadık. CHP'nin başındaki zat gibi, Çorum'u ve Çorumlu kardeşlerimi sadece ufukta seçim sandığını görünce hatırlayanlardan olmadık. Yurt içi ve yurt dışı programlarımıza, toplantılarımıza, görüşmelerimize, devlet işlerindeki yoğun mesaimize rağmen her fırsatta Çorum'a geldik. Sizlerle dertleştik, hasbıhâl ettik; devletimizin buraya yaptığı yatırımları, projeleri, inşaatı süren eserleri, varsa aksaklıkları eksiklikleri bizzat yerinde denetledik. Samsun'a, Ankara'ya, Kırklareli'ne hizmet ettiğimiz kadar Çorum'u da, Sivas'ı da, Yozgat'ı da, Tokat'ı da, Amasya'yı da kalkındırmaya çalıştık" diye konuştu.
'LAF DEĞİL, ESER ÜRETİYORUZ ESER'
Muhalefet gibi laf değil, eser ürettiklerini söyleyen Erdoğan, "Bizim siyasi geleneğimizde adalet, dayanışma, halka hizmeti Hakk'a hizmet gören ulvi bir anlayış vardır. Kardeşlerim, CHP'nin başındaki zat gibi yalanla peynir gemisini yürütmeye çalışmıyoruz. Sizler için, sizlerin huzuru, istikrarı ve refahı için mücadele veriyoruz. 17 yıldır 'Çorum gelişsin, büyüsün, kalkınsın, en iyi hizmeti alsın' diye gayret gösteriyoruz. 17 senede ülkemizin ve şehirlerimizin geldiği yer ortadadır. Elbette herkes gibi bizim de eksiğimiz, noksanımız olmuştur. Bürokrasiye takıldığımız, devletin içindeki kimi odakları aşamadığımız dönemler de yaşanmıştır. Ancak samimiyetimize, gayretimize, benim Çorumlu kardeşlerim şahittir. Burası yiğidin harman olduğu yerdir. Onlar bizi iyi tanır, 82 milyon şahittir. Hepsinden önemlisi rakamlar şahittir. Seçim dönemleri siyasetçilerin hesaba çekileceği dönemlerdir. Seçim dönemleri, karnelerin millete sunulduğu zamanlardır. Biz de gittiğimiz her yerde önce karnemizi milletimize gösteriyor, sonra gelecek 5 yıl için icazet istiyoruz. Zira biz muhalefet gibi laf değil, eser üretiyoruz eser" ifadelerini kullandı.
'BAY KEMAL'İ KURTARMA SANDIĞI KURMUŞLAR'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"İhtiyaç sahiplerine, şehit yakınlarımıza, gazilerimize, engellilerimize, yaşlılarımıza toplam 1,5 katrilyon liralık kaynak aktardık. Bay Kemal diyor ki; 'Ne verdiniz şehitlere, bir şey vermediniz.' Biz burada Bay Kemal gibi afra tafra yapmıyoruz, adamın ömrü yalanla geçmiş. SSK Genel Müdürü olmuş, SSK'yı batırmış ve benim vatandaşım sağlam girdiği hastaneden sakat çıkmış yahu. Bu böyle bir adam. Şimdi konuşuyor sağda solda, yine yalan. Mahkeme kararını biliyorsunuz değil mi; 1,5 milyon bir aldık, 1 milyon bir aldık. Şimdi bir kısmı da yargıda. Fakat parayı kendisi de ödeyemiyormuş, öyle diyorlar. Bu paraların ödenmesi için CHP içerisinde bir komisyon oluşturmuşlar. Milletvekilleri maaşlarından oraya ödemek suretiyle Bay Kemal'i kurtarma sandığı kurmuşlar. Bay Kemal 'Çiftçi aç kaldı, çiftçinin topraklarını elinden aldınız' diyor. Eline, diline dursun. Ben resmi rakamları veriyorum. Sen ne diyorsun? Gel sen de bu rakamları bir açıkla. O bol bol laf, vaat."
'ÇORUM SANAYİSİ DAHA DA BÜYÜYECEK'
Çorum'un 2002 yılında 26 milyon dolarlık ihracat yaparken bu rakamın 2018'de 742 milyon dolara ulaştığını açıklayan Erdoğan, "Çorum, 16 yıl önce 56 ülkeye ihracatı olan bir şehirden 139 ülkeye ihracat yapan bir şehre ulaştı. Geçtiğimiz aylarda dünyanın önde gelen altın üreticilerinden Venezuela'ya yaptığımız ziyaretin ardından Sayın Maduro'nun yardımcısı ülkemize geldi. Burada incelemelerde bulundu. Biz de kendisini Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul ettik. Başkan Yardımcısı bana Çorum sanayisinden, buranın başarılarından bahsetti. İnşallah altın ticaretinde de Çorum'u çok farklı bir noktaya taşıyacağız. Çorum sanayisinin daha da büyümesi, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli gibi bölgesinin üretim merkezine dönüşmesi için elimizden gelen desteği verdik, veriyoruz" diye konuştu.
'ÇÖP, ÇUKUR, ÇAMUR; CHP BUDUR'
Türkiye'nin kendi kaynaklarını kullanmaktan, kendi potansiyelini harekete geçirmekten hep alıkonulduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu kimi zaman düşmanlarımız, kimi zaman da içimizdeki gafiller ve hainler yaptı. 1930'larda Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş gibi vizyon, misyon sahibi insanların çalışmaları engellendi. Türkiye'nin ilk silah fabrikatörü Nuri Killigil şüpheli bir yangında şehit oldu. Bugün sokaklarımızda otomobili olan birçok ülke daha tornavida bile imal edemezken, Türkiye'nin kendi imkanlarıyla ürettiği ilk yerli ve milli otomobili devrim çürümeye terk edildi. CHP'nin başını çektiği bir avuç komprador ülkemizi üretimde yabancı şirketlere, ekonomide IMF'ye, savunma sanayisinde de Batılı devletlere, kredi ve finansman ihtiyaçlarında tefecilere muhtaç etti. Geçenlerde Bay Kemal, 'Türkiye IMF'ye yeniden muhtaç olacak' diyor. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu vardı. Bunu biz kucağımızda bulduk. Ama 2013 Mayıs ayında bütün borçlarımızı ödedik ve IMF ile olan bağlarımızı kopardık. Nereden nereye. Merkez Bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Ama şimdi 100 milyar dolara yaklaştı. Başbakanlık dönemimde bir ara 135 milyar dolara çıkmıştık. Bu sıkıntılı dönemlerde biraz düştü ama yeniden toparlayacağız. Milletimizi karaborsacılık ve stokçuluk illetiyle ilk tanıştıran Milli Şef'in CHP'sidir. IMF ile ilk anlaşmayı imzalayan da yine CHP'dir. Daha emekleme aşamasında Türkiye'nin sanayi hamlelerini baltalayan da yine CHP'dir. Rahmetli Demirel ilk Boğaz köprüsünü, merhum Özal ikinci Boğaz köprüsünü yine CHP'nin başını çektiği çevrelere rağmen yapmışlardır. Üçüncüyü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü onların engellemesine rağmen biz yaptık. Denizin altından Marmara'yı yaptık. Bunu da engellemeye çalıştılar. Avrasya Tüneli'ni yaptık yine denizin altından. Bunu da engellemeye çalıştılar. Bunlar sadece engeller. Bunların üç vasfı vardır, İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman söylemiştim; çöp, çukur, çamur. CHP budur. Senelerce İstanbul ve yönettikleri şehirleri çöpe, çamura, çukura teslim eden CHP zihniyetidir. Bugün de CHP'lilerin ağızlarını her açtıklarında IMF'den bahsetmelerinin sebebi de budur. Bunlar iktidar gücünü ellerini geçirseler, yapacakları ilk iş gidip yine ülkemizi IMF'ye teslim etmek olacaktır. Bizler hizmet ederken bunlarla yüzleştik, CHP zihniyeti ile mücadele ettik."
'KENEVİR ÜRETİMİ YENİDEN YAYGINLAŞACAK'
Türkiye'de tarım ve sanayi için çok önemli adımlar attıklarını kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kenevir üretimini yeniden yaygınlaştırmak ve ülkemizin kenevir üretim hacmini artırmak için bir karar aldık. Artık naylon poşet kullanmayacağız. Bu naylon poşet toprakta erimiyor. Yüzlerce sene bunun ömrü var. Ama kenevir korumak ve yaşamak için sıfır atık. Kenevir topraktan geldi ve toprakla rahat bütünleşiyor. Rahmetli anam bunları bizi yıkar verir biz de çarşıdan pazardan alır gelirdik. Evde file örerdi. Kastamonu'da hanım kardeşlerim yaptıkları bez torbaları gösterdiler. Hayran olmamak mümkün değil. Biz yeniden bu adımı atıyoruz. Aralarında Çorum'un da bulunduğu 20 ilimizi pilot bölge olarak belirledik. Tarım ve Orman Bakanlığımız gereken etütleri yapıyor. Arkadaşlarımız ilaç sektöründen tekstile, otomotivden izolasyona, kozmetiğe kadar yüzlerce farklı alanda kullanım imkanı olan bu bitkiden Türkiye'nin daha fazla nasıl istifade edebileceğini araştırıyor. Kenevir tarımını ve üretimini artırırken, aynı şekilde sanayisinin de kurulmasına öncelik vereceğiz. Türk ekonomisinin 2023 hedefleriyle buluşması, terörle mücadelede kazanımlarımızın korunması, Suriye'deki politikalarımızın tam anlamıyla hayata geçmesi için 31 Mart'ı da başarıyla atlatmamız gerekiyor. Bu seçimler ülkemizin beka seçimleri olacaktır. Bu seçimlerden de zaferle çıktıktan sonra 4,5 yıl boyunca önümüze bakacak ve yapısal reformlara da odaklanacağız."

FOTOĞRAFLI