Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde insan kaçırma diye bir şey yoktur. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan aynaya bak. İnsan kaçırmanın ne demek olduğunu görmek istiyorsan Diyarbakır annelerine bak" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen 2021 yılı bütçe görüşmelerine katıldı. Oktay, HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun ’adam kaçırma’ ile ilgili iddiasına, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde insan kaçırma diye bir şey yoktur. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan aynaya bak. İnsan kaçırmanın ne demek olduğunu görmek istiyorsan Diyarbakır annelerine bak. İnsan kaçırmanın ne demek olduğunu görmek istiyorsan, git dağlara bak, git kaçırılan kızlara bak, kadınlara, yetişkinlere bak. Git dağlara bak, git kaçırılan kızlara bak, kadınlara, yetişkinlere, tecavüz edilen, taciz edilen kadınlara hatta erkeklere, çocuklara karşı erkekçe meydan okuyarak, o zaman geç karşıma. Türkiye Cumhuriyeti Devleti insan kaçırmaz. İnsan kaçırmayı, git Suriye’de gör, Irak’ta gör, PKK neredeyse oraya git" diye konuştu.

2021 bütçesine ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "2021 bütçesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın Anayasadan aldığı yetkiyle hizmet odaklı şekilde hazırlattığı ve Meclisimize sunduğumuz, AK Parti Hükümetleri’nin 19’uncu bütçesidir. Bütçemiz, Yeni Ekonomi Programı hedefleri ile uyumlu olarak hem yatırımların arttırılmasını hem de enflasyon ve cari açığın azaltılmasını amaçlayan; ayrıca Covid-19 salgınıyla mücadelemizi destekleyecek nitelikte işlevsel bir bütçedir. 19 yıllık bir birikimin, emeğin ve milletimizi ve vatandaşlarımızı merkezine alan bir bütçedir. Bu bütçede; 2002 yılı öncesi bütçelerinde olmayan; ama 2003 yılından itibaren her yıl büyüyen ve artan yetimin, gariplerin gurebanın hakkı vardır. İnsanlarımıza devletin uzanan eli vardır. Onların darda kaldığı yerde kapılarını çalan şefkatli yardımı vardır. Bu bütçede; vatandaşlarımızın evine kadar ulaştırılan yardımlar vardır. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaşan ayni ve nakdi yardımlar vardır. Bu bütçede; ihtiyaç olduğunda gidebildiği, ulaşabildiği hastanenin, sağlık ocağının parası vardır. Ulaşabildiği, alabildiği ilacın parası vardır. Bu bütçede; pandemi salgını sırasında ’güvendiği’, ’erişebildiği’ ve varlığından dolayı gurur duyduğu ’pandemi hastaneleri’nin parası vardır. Bu bütçede; gidebildiği ve teknoloji ile memnuniyet duyduğu okulların parası vardır. Bu bütçede; üniversite talebesinin artık ödemediği harcın parası vardır. Bu bütçede; yaşadığı şehirde okuyabildiği üniversitelerin, teknolojisiyle memnuniyet duyduğu okulların parası vardır. Bu bütçede; işinde gücünce olan memurun, işçinin alın terinin karşılığı vardır. Bu bütçede; salgın sırasında işçinin elinden tutan devletin sağladığı destekler vardır. Bu bütçede; iç ve dış düşmanlara korku salan ve gücüne güç katan, etkin ve etkili savunma ve güvenlik sağlayan askerimizin, polisimizin, korucumuzun emeği ve alın teri vardır." diye konuştu.

Oktay, 2020 yılı borçlanma limitinin arttırılması eleştirisine ilişkin olarak, "Covid-19 pandemisinin sosyal ve ekonomik etkilerini azaltılması, 2021-2023 Yeni Ekonomi Programında yer alan 2020 yılında yatırım, istihdam ve büyümeyi desteklemek için geçici olarak alınan ekonomik tedbirleri de içeren bütçe büyüklükleri ve bütçe dengesi çerçevesinde oluşan ilave finansman ihtiyacının karşılanması ve ileride yine pandemi sebebiyle yaşanabilecek muhtemel risklerin bertaraf edilebilmesi için Hazine nakit rezerv düzeyinin yüksek tutulması amacıyla yapılmıştır. Bütçe açıklarının ve borçluluğun artması ülkemize has bir durum değildir. Covid kaynaklı son gelişmeler çerçevesinde, dünya genelinde tüm ülkelerde bütçe açıkları ve borçluluk artmaktadır. Uluslararası Para Fonu tahminlerine göre Avro Bölgesinde milli gelire oran cinsinden bütçe açığı ve kamu borcu 2020 yılında bir önceki yıla göre sırasıyla 9,7 ve 17,5 puan artması öngörülmektedir. Aynı dönemde Türkiye’nin bütçe açığı ve kamu borcu oranlarındaki artışın ise Avro Bölgesine kıyasla sırasıyla 2 ve 8,6 puan gibi son derece sınırlı bir seviyede olması beklenmektedir" ifadelerini kullandı.

Sosyal Koruma Kalkanı kapsamında desteklerin ve yardımların toplamın 39 milyar TL’ye ulaştığını aktaran Oktay, "Sosyal yardım alan 6,3 milyon haneye 6,3 milyar TL ödeme yapılmıştır. İşsizlik Sigortası Fonu da istihdam piyasası tarafından kamu maliyesine yönelebilecek yüklerin hafifletilmesini sağlamıştır. Türkiye diğer ülkelerden farklı olarak düşük hane halkı borçluluğu ve güçlü bankacılık sektörü sayesinde kredi kanallarını da etkin kullanabilmiştir. Türkiye’de hane halkı borçluluğu yüzde 16 ile gelişmekte olan ülke ortalaması yüzde 42’nin oldukça altındadır. Bu avantaj sayesinde vatandaşlarımıza 47,5 milyar TL düşük faizli kredi imkanı sağlanabilmiştir. Önümüzdeki dönemde bütçe imkânları dahilinde kamu yatırımları, özel sektörümüzün önünü açacak, verimli alanlara kanalize edilerek kullanılan mali alanın ekonomik büyüme bağlamında en müspet sonuçları vermesi sağlanacaktır. Maliye politikası, ekonomide toparlanmanın sağlanmasının ardından yeniden eski patikasına geri dönecek; böylece bütçe açığı oranı 2021 yılından itibaren azalarak 2023 yılında yüzde 3,5 seviyesine gerileyecektir. Ayrıca, 2021-2023 döneminde kamu borç stokunun yatay seyretmesi sağlanacaktır" şeklinde konuştu.

Oktay, bazı milletvekillerinin "2021 Yılı Bütçesinde vatandaşa yönelik hiçbir şey yok” yönünde eleştirilere şöyle cevap verdi:

"AK Parti Hükümetlerinin 19’suncu bütçesi olan 2021 Yılı Bütçesini vatandaş odaklı bir icraat bütçesi olarak hazırladık. Bütçede temel önceliğimiz toplanan gelirlerin vatandaşlarımıza hizmeti esas alan bir anlayışla kullanılmasıdır. Bu yaklaşımla, 2002 yılında 1,6 milyar TL olarak gerçekleşen sosyal nitelikli harcamaların büyüklüğünü 2021 yılında 81,2 milyar TL’ye çıkardık. 2021 yılında bu amaçla ayrılan kaynağı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 17 oranında artırdık. 2021 yılı bütçesi sosyal içermeyi artırmanın, yoksulluğu azaltmanın bütçesidir. Bu kapsamda; ödeme gücü olmayanların prim giderleri için 16 milyar TL, sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 2,1 milyar TL, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna gelirden ayrılan pay için 10,9 milyar TL, kömür yardımı için 1,5 milyar TL kaynak ayırdık."