CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda 50 bine varan TIR ile buradaki terörist gruplara araç, gereç, mühimmat bu şeylerin gönderilmesi bizleri ciddi şekilde rahatsız etmektedir. Bu araç, gereç, mühimmat kime karşı kullanılıyor? Türkiye'ye karşı. Bunu kabullenmemiz de herhalde stratejik olarak mümkün değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ve beraberindeki heyeti kabul etti. Erdoğan, Türkiye ile ABD arasında köklü bir müttefiklik ilişkisinin bulunduğunu, bu ittifakın zaman zaman zorluklarla sınandığını ve badireler atlattığını belirtti. Erdoğan, üstesinden gelinen sıkıntılarla müttefiklik ilişkilerinin perçinlendiğine vurgu yaptı. ABD Başkanı Donald Trump’ın önümüzdeki günlerde Türkiye’ye bir ziyaret yapmasını beklediğini ifade eden Erdoğan, "Dostum Başkan Trump ile samimi ve güçlü bir diyaloğumuz var. Gerek bölgesel konularda gerekse iki ülkeyi ilgilendiren meselelerde sürekli temas halindeyiz. Önümüzdeki dönemde bu yakın diyaloğu Sayın Trump’ın ülkemize ziyaretiyle taçlandıracağımıza inanıyorum. Aynı şekilde siyasi, ekonomik ve askeri alanda her seviyede güçlü ilişkiler içindeyiz. Yaptığımız her görüşme ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin ilerletilmesinin her iki tarafa katkılarını bir kez daha ortaya koymaktadır" dedi.
'KRİZ VE ÇALKANTILARA RAĞMEN İSTİKRARIMIZI KORUYORUZ'             
Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde yaşanan tüm kriz ve çalkantılara rağmen istikrarını korumakta, ekonomik ve siyasi gücünü de artırdığını ifade ederek, "Ülkemiz bugün satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 13’üncü, Avrupa’nın en büyük 5'inci ekonomisidir. Girişimcilerimiz neredeyse dünyanın her ülkesinde ve bölgesinde faaliyet gösteriyor. Ülkemizde yatırım yapan kişi ve kuruluşlar bakımından da benzer bir zenginlik söz konusudur. Çünkü iş yapma kolaylığı ve yatırımlar açısından da oldukça cazip bir ülkeyiz. Türkiye ile Amerika arasında 20 milyar dolar seviyesinde seyreden ticaret hacmi, gerçek potansiyelimizin oldukça altındadır. Başkan Trump ile son görüşmemizde, ticaret hacmini önce 75 milyar dolar olarak konuşmuştuk daha sonra Osaka görüşmemizde bunun 100 milyar dolara çıkartılması konusunda kendileriyle mutabakata vardık. Bu hedefe ulaşılması açısından da somut adımlar atmaya da başladık. Dostum Trump ile serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlanmasını da gündeme aldık. Bu konuda ilgili bakanlarımız en yakın zamanda çalışmalarına başlayacaktır" diye konuştu.
'YENİ BİR GÖÇ DALGASINI GÖĞÜSLEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Türkiye’nin sadece ekonomisini geliştirmekle kalmadığını aynı zamanda bölgesel sorunlarla da uğraşarak bu sorunların dünyayı etkilemesinin önüne geçtiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugün ülkemiz 3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere, dünyanın farklı ülkelerinden çeşitli statülerde 5 milyona yakın yabancıya ev sahipliği yapıyor. Suriye içerisinde güvenliğini sağlayarak ihtiyaçlarını karşıladığımız insanlarla birlikte bu rakam 9 milyonu aşıyor. Bu şekilde NATO’daki müttefiklerimiz başta olmak üzere tüm Avrupa’nın güvenliğini biz temin ediyoruz. Ülkemizin Suriye kaynaklı yeni bir göç dalgasını göğüslemesi artık mümkün değildir. Son dönemde İdlib’e yönelik artan saldırılar bizi böyle bir riskle karşı karşıya getiriyor. Sığınmacı krizine kalıcı çözüm ancak Suriye içerisinde terörden arındırılmış bölgelerin tesisiyle mümkündür. Dostum Trump’ın da dediği gibi Suriye’de DEAŞ yenilgiye uğratılmıştır. Şu an hem ülkemizin hem bölgemizin hem de Suriyeli mültecilerin geri dönüşüne en büyük engel PKK ile onun uzantısı olan YPG gibi terör örgütleridir. Etnik temizlik yapan, bölge halkını göçe zorlayan, Türk vatandaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden bu yapı muhakkak tehdit unsuru olmaktan çıkarılmalıdır."
'50 BİN TIR MÜHİMMAT GÖNDERİLMESİ BİZİ RAHATSIZ EDİYOR'
Erdoğan, ABD ile Suriye'deki iş birliğine büyük önem verdiklerini, Fırat’ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını güvenli hale getirecek adımlar attıklarını söyledi. Erdoğan şöyle konuştu: "Sayın Obama döneminde kendilerine teklifim şuydu; Gelin süratle güvenli bölgeyi kuralım. Maalesef Obama döneminde bu teklifimi karşılık alamadığım için gerçekleştiremedik. Kendisi de olumlu baktığı halde güvenli bölge olmadı. Sayın Trump olumlu baktı, nitekim son ana kadar da güvenli bölge olayına olumlu yaklaştığını ifade etti. Öyleyse vakit kaybetmeden bunu halletmemiz lazım. Bunu hallettiğimiz anda zaten terör örgütlerine karşı mücadelemiz de kolaylaşacak ve mülteciler noktasında düzensiz göç noktasındaki sıkıntıları da aşmış olacağız. Güvenli bölge çalışmalarına biz de başladık. Amerika'dan beklentimiz, müttefikliğimize yakışır şekilde terörle mücadelemizde ve sığınmacıların huzurla eve dönecekleri güvenli bölge oluşturma çabamızda yanımızda olmalıdır; ama şu anda 50 bine varan TIR'la, terörist gruplara araç, gereç, mühimmat bu şeylerin gönderilmesi bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir. Bu araç gereç mühimmat kime karşı kullanılıyor? Türkiye'ye karşı. Bunu kabullenmemiz de herhalde stratejik olarak mümkün değildir."
'FETÖ İLE MÜCADELEDE DE YAKIN İŞBİRLİĞİ BEKLİYORUZ'
Türkiye'nin kendi güvenliği için attığı adımlara orantısız tepki verilmesini de üzüntüyle takip ettiklerini belirten Erdoğan, "Aynı şekilde 15 Temmuz gecesi Türk demokrasisine saldıran FETÖ terör örgütüyle mücadelede de yakın işbirliği bekliyoruz. Bu terör örgütünün başı şu anda Pensilvanya'da 400 dönüm bir arazi içinde bütün ekibiyle beraber orada yaşıyor. Ve oradan da dünyanın 160 ülkesini idare ediyor, yönlendiriyor. Biz bunları defaatle anlattık, halen anlatıyoruz. Tüm bu konularda sizlerin ülkemize desteği bizim için çok önemlidir. İkili ticaretimizde ve karşılıklı yatırımlarımızda kat edeceğimiz mesafenin diğer alanlardaki ilişkilerimizin olumlu yönde seyrine destek olacağına inanıyorum" diye konuştu.