İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, "Seçilmiş olmak, seçilenlere suç işlemek ve hukuka uymamak imtiyazı tanımaz. Teröre ve teröre destek verenlere, gerekli ceza verilmeli, fakat bu süreçte alınan idari kararlar ve yapılan idari işlemler doğruluk karinesi ile devlete ve hukuka olan itimadı sarsmamalıdır" dedi.
İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, dün genel merkezde yapılan divan toplantısının gündemine ilişkin parti genel merkezinde basın açıklaması yaptı. Ağıralioğlu, İYİ Parti'nin en önemli önceliğinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti olduğunu vurgulayıp, "Terörle mücadeledeki kararlılığımız, 'hukukun üstünlüğü' ve 'hukuk devleti' ilkelerine olan bağlılığımız kadar kesin ve tavizsizdir. Devletimizin nasıl ve hangi bedeller ödenerek kurulduğunu bilen, hangi bedelleri ödeyerek milletimizi, devletimizi bir ve beraber ayakta tuttuğumuzun idrakinde olan bir parti olarak, terörden medet uman, öven, seven, metheden, birliğimizi dirliğimizi bozan hiçbir eyleme bu aziz vatanda müsamaha gösterilmemesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.
'SEÇİLMİŞ OLMAK HUKUKA UYMAMAK İMTİYAZINI TANIMAZ'
Demokrasi ve hukukun millet iradesinin tecelli etmesinin en önemli aracı ve teminatı olduğunu ifade eden Ağıralioğlu, şöyle konuştu:
"Bununla birlikte, seçilmiş olmak, seçilenlere suç işlemek ve hukuka uymamak imtiyazı tanımaz. Teröre ve teröre destek verenlere gerekli ceza verilmeli; fakat bu süreçte alınan idari kararlar ve yapılan idari işlemler doğruluk karinesi ile devlete ve hukuka olan itimadı sarsmamalıdır. Eğer bazı belediye başkanlarının görevden alınmasına sebep olan olaylar son 5 ay içinde gerçekleşmiş ise; bunu somut ve hukuki argümanlar ile halka açıklamak iktidarın görevidir. İyi hal kağıdı verdiğiniz, seçmen listelerinde ilan ettiğiniz, seçimde propaganda fırsatı tanıdığınız malum adayların kazananlarına mazbata verip, 4 ay sonra görevden uzaklaştırma iradenizi milletimize izah etmek mesuliyeti bizzat iktidarındır."
'SÜRECİ HÜKÜMETİN İZAH ETMESİ LAZIM'
Ağıralioğlu, İstanbul seçiminden sonra gelen kayyum atamasının muhalefete gösterilen bir sopa gibi propaganda edildiğini savunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Esas mevzu şudur; terörle iltisakı ya da terörü desteklediğine dair soruşturması devam eden bu malum belediye başkanlarının bir tanesini Devlet Bey'in ricası üzerine ve Tayyip Bey'in de oluruyla dışarı çıkaran hükümettir. Zaten soruşturmasına konu olan işin ceza kapsamı içinde cezaevinde olan birisine 'dışarıya çıkabilirsin' selahiyeti tanınmış, peşinden adaylık süreci takip etmiş. İlgili şahsın 'iyi hal kağıdı' savcılıktan verilmiş, aday olmasına propaganda yapmasına imkan verilmiş. Sonra bu propagandaların neticesinde belediye başkanlığını kazanmış, kazanılmış belediye başkanlığı neticesinde mazbatası verilmiş. Sonra bu süreç içinde cezaevindeki birini sağlık sebebiyle dışarı bırakıp, sonra ilgili bütün yasal süreçler içinde iyi hal kağıtları ve listelerde onay verip, mazbata da verildikten sonra 'soruşturma var' gerekçesiyle el çektirmiş, bu aradaki süreci hükümetin izah etmesi lazım."
'KUVVETLER AYRILIĞINI ÇOK ÖNEMSİYORUZ'
Yeni adli yılı açılış törenin Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı'nda yapılacak olmasına barolardan tepki gelmesini değerlendiren Ağıralioğlu, "Tanımamazlıkla problemleri çözemeyiz. Külliye'de yapılan programa katılmaktan çok hukuki perspektifimizin ne olduğunun önemli olduğunu düşünüyorum. Yeni tecrübe ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yönetim merkezi külliyedir. Gözlerinin içine baka baka ne yanlış, ne kusurlu söylersiniz. Yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını hassasiyet olarak ifade ediyoruz, kuvvetler ayrılığını çok önemsiyoruz. Denge denetim mekanizmalarının kurulmasını bu mekanizmalar altında devletin bireyin, bireyin devlete karşı haklarını muhafaza edecek herkesin birinci sınıf vatandaş olacağı bir ülke hayal ediyoruz. Bu hassasiyetlerimize göre kürsülerin nerede olduğuna bakmaksızın her yere giderek ifade etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI