CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "’Ben her şeyi biliyorum’ mantığıyla siyasete girenler büyük bir hata yaparlar. Siyasete girip bizim partimize üye olanların bu felsefeden uzaklaşmamaları gerekir" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi üye katılım töreni Bakırköy’de bir otelde gerçekleştirildi. Törene Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye ve yeni üye olan parti temsilcilerine hitap etti. Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, "CHP’li olmak demek, kul hakkı yememek demektir. CHP’li olmak demek, vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmamak demektir. Ayrım yaparsanız, insanları ötekileştirip farklı standartlara koyarsanız bu da olmaz. Herkesi kucaklamanız lazım. Sizinle aynı şeyi düşünmeyen, size karşı olanların düşüncelerini dinlemeniz gerekir. Hep söyledim, gittiğiniz yerde sizi eleştiren biri olursa dikkatle dinleyin, en azından sizi eleştirebileceği ve sizin de onu dinleyebileceği bir pozisyonda sizi görüyor. Onu sabırla dinleyeceksiniz, lafı ağzına tıkamayacaksınız. Sonra kendi düşüncelerinizi anlatacaksınız. Çünkü akıl akıldan üstündür. ’Ben her şeyi bilirim kimse beni eleştiremez’ diyen bir siyasetçi bu noktaya gelirse artık ondan umudunuzu kesmeniz gerekir. Benim görmediğimi bir başkası görebilir. O nedenle biz tek adam rejimine karşıyız" ifadelerini kullandı.

"Siyasetin ahlak temelli olması gerekir"

Kemal Kılıçdaroğlu, devlette liyakatin önemine değinerek, "Devlet liyakat üzerine inşa edilmiştir. Çünkü liyakat üzerine inşa edilen ülkelerde krizler olmaz. İşi ehline teslim ediyorsunuz. ’Ben her şeyi biliyorum’ mantığıyla siyasete girenler büyük bir hata yaparlar. Siyasete girip bizim partimize üye olanların bu felsefeden uzaklaşmamaları gerekir. Kimliklere, inançlara, yaşam tarzlarına saygı göstermek zorundayız. Özellikle yeni katılan arkadaşlara bunu ifade etmek isterim. Herkesin kimliği kendi şerefidir. Herkesin inancı Allah ile kul arasındadır. Oraya başkasının müdahale hakkı olmamalıdır. Kimin daha inançlı ya da inançsız olduğunu sadece yüce yaradan bilir. Dolayısıyla biz herkesin inancına saygı göstermek zorundayız. Orada artık inanç siyaset konusu olmaz. Siyasetin konusu nedir? Evde tencere kaynıyor mu, oğlum, kızım üniversiteyi bitirdi iş bulabiliyor mu, çocuğum iyi bir okula gidiyor mu, çocuğum okulda yemeğini yiyebiliyor mu, yolumuz, köprümüz var mı, ihtiyaçlarımız karşılanmış mı? Dolayısıyla bütün bunların tamamı siyasetin konusudur. O nedenle siyasetin de ahlak temelli olması gerekir" şeklinde konuştu.