Süheyla GÖZDERELİLER- İsmail ÖZTÜRK- Gürkan DURAL/YALOVA, () - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki 2 camiye, cuma namazı sırasında düzenlenen silahlı terör saldırısıyla ilgili, "Acı ve bizi derinden yaralayan bir olay. Bunu yapanları lanetliyoruz. İnsan sevgisi ve inancı olan herkesin böyle bir olayı lanetlemesi lazım. Batılı dostlarımıza seslenmek isteriz. Müslümanlık ve inanç üzerinden siyaset yapmanın ne kadar tehlikeli sonuçlar doğuracağını, Yeni Zelanda örneği gösteriyor" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Yalova'da muhtarlar, esnaf odalarının başkanları, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda; Yalova Belediye Başkanı ve 'millet ittifakı'nın 31 Mart yerel seçimi için adayı CHP'li Vefa Salman, CHP Yalova Milletvekili Özcan Özel ile CHP'ye katılan, ANAP'ın kurucularından, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da yer aldı. Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki 2 camiye, cuma namazı sırasında düzenlenen ve 49 kişinin yaşamını yitirdiği silahlı terör saldırısını lanetleyerek, konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: 
"Her sabah güzel bir güne başlamak isteriz; güneş doğar, güzel haberlerle karşılaşmak isteriz. Bu kez farklı bir şey oldu. Yeni Zelanda'dan acı haberler geldi, Şu ana kadar ulaşan bilgilerden, cuma günü namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açıldığını, 49 kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Acı bir olay, bizi derinden yaralayan bir olay. Bunu yapanları lanetliyoruz. İnsan sevgisi ve inancı olan herkesin böyle bir olayı lanetlemesi lazım. Batılı dostlarımıza seslenmek isteriz. Müslümanlık üzerinden, inanç üzerinden siyaset yapmanın ne kadar tehlikeli sonuçlar doğuracağını, Yeni Zelanda örneği gösteriyor. İnsanoğlunun inanç üzerinden siyaseti ağır bedeller ödemesine yol açmıştır. Yüzyıl Savaşları var. Sadece Hristiyan dünyası farklı mezhepler nedeniyle 100 yıl savaşmıştır. 100 yıl insanlar birbirlerini öldürdüler. Niye birbirimizi öldürüyoruz?"
'KİN DUYGUSUYLA SİYASET YAPILMAZ'
Siyaset kurumunun, dini siyasete alet etmemeye özen göstermesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "İnanç üzerinden, kimlik üzerinden siyasetin ağır bedellere yol açtığını hepimiz gördük. İkinci Dünya Harbi'nden Hitler'in dünyayı kana bulaması da kimlik üzerinden siyasetin neler doğurabileceğini gösterdi. Hala bundan ders almayan, dünya tarihini iyi okumayan siyasetçiler var. İnsanlar ibadetlerini yapıyorlar, yüreklerinde hoşgörü var. Neden o insanlar öldürülür, hangi gerekçeyle? Bir toplumun genlerine kin tohumları ekerseniz sonuç felaket olur. Yunus Emre, kin tutmamayı hepimize söylemiştir. Kin tutarak, insana bakılmaz. Kin tutarak, sorunlar çözülmez. Kin ve intikam duygusuyla siyaset yapılmaz" dedi. 
'ORTA DOĞU'DA EGEMEN GÜÇLERİN SAHİP OLACAĞI GÜCÜ KIRMAK ZORUNDAYIZ'
Siyasetin, hizmet yarışı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, düşmanlaştırılarak, kin ve nefretle yapılmaması gerektiğini dile getirip, şunları söyledi: 
"Türkiye, İran, Irak, Suriye bir araya gelmeli, 4 ülkenin kendi içindeki akrabaları bir başka ülke içinde zaten. İnanç birliktelikleri var. Neden bu 4 ülke bir araya gelmiyor da sorunun kaynağı haline geliyor Orta Doğu'da? Orta Doğu'da egemen güçlerin sahip olacakları gücü kırmak zorundayız. Bu düşmanlık neden? Egemen güçlerin kışkırtması. Türkiye'nin yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı var, radikal dönüşüme ihtiyacı var, barış ve huzur eksenli siyasete ihtiyacı var. Barışı en çok savunan, savaş meydanlarından gelen Gazi Mustafa Kemal'dir. Yemen'e, Filistin'e de gitmiştir. Anadolu'da her cephede çarpışmıştır; ama savaşın ne kadar acımasız yüzünün olduğunu görmüş ve tanıklığını yapmıştır. O nedenle demiştir 'Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir' diye. Neden savaş? Neden İslam dünyasında kan akıyor? Neden İslam dünyasındaki üniversite sayısı Hindistan'daki üniversite sayısından daha az? Bunların sorgulanması lazım, yeniden düşünmemiz lazım. Yeni bir anlayışa, duruşa ihtiyacımız var. Ahlaklı, insanı esas alan; herkesin kimliğine, inancına saygı duyulan bir anlayışa ihtiyacımız var. Kimseyi ötekileştirmek gibi bir düşünce içine girmeye hakkımız yoktur. İnancımız da kültürümüz de böyle öngörüyor. Birilerinin dolduruşuna gelip, bir arkadaşımızı farklı görmek, toplumun dışına itmek, asla doğru değil."
'BAŞARISIZLIK VAR'
Hükümete yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Bizim belediyelerde asgari ücret net 2 bin 200 TL. Bunu sağlıyoruz, sağlamak zorundayız. Herkesin yaşamını huzur içinde geçindirmesinin yolu, onun belli bir yaşam standardını sağlamasına bağlı. İşsizlik en temel sorun. Şu anda Türkiye'nin yaşadığı bir sürü sorun var. Sonuçta hepsi geliyor, insana dayanıyor. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bir babanın, okula giden çocuğuna harçlık vermemesi ne demektir? Bir annenin, akşam çocuğunun karnını doyuramaması ne demektir? Bütün ülkeler bütün programlarının başına istihdamı koyar. İstihdam yaratıyorsan zaten memlekette huzur var demektir. Yeni işsizlik rakamları açıklandı. Resmi rakamlar; yüzde 13,5'e çıktı. Felaket bir şey. 2002 krizinde böyle bir tablo yoktu. İşsiz sayımız 7,5 milyona dayandı. Büyük bir kısmı da üniversite mezunu işsizler. Gençler niye üniversiteye gider? Okusunlar; daha iyi bir hayatları olsun, gelirleri olsun, daha iyi geçinsinler, dünyayı gezsinler görsünler, diye. İşsiz kalacak, diye hangi anne- baba çocuğunu üniversiteye gönderir? Bir iktidar işsizlik sorununu çözüyorsa o iktidar başarılıdır; çözmüyorsa, dünyanın ortak söylemidir, o iktidar başarısızdır. İşsizlik yüzde 13,5'e çıkmışsa başarısızlık vardır" dedi. 
'TÜRKİYE'Yİ CAZİBE MERKEZİ OLMAKTAN ÇIKARDINIZ'
Hükümetin farklı yıllarda açıkladığı teşvik ve destek paketlerine değinen CHP lideri Kılıçdaroğlu, 2004 yılının Şubat ayında 'Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Kanunu'nun çıkarıldığını ve daha sonra açıklananların destek paketleri olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "2015'te Sayın Binali Yıldırım, yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlama üzerine paket açıkladı. 'Turkuaz halı sereceğiz' diyor Biz turkuaz halıyı nereye serdiğinizi çok iyi biliyoruz. 2016'da Binali Yıldırım 'Devrim niteliğinde yenilikler yaptık ve teşvik paketi açıkladık' diyor. Nasıl oluyor da 7,5 milyon işsiz? 2016 Eylül ayında çok sayıda bakanla birlikte 'Doğu ve Güneydoğu'da 23 ili cazibe merkezi yapacağız' diyorlar. Hangi il cazibe merkezi oldu? Yatırım yaptılar, Türkiye'yi cazibe merkezi olmaktan çıkardınız. Devam ediyor Binali Yıldırım, 'istihdam seferberliği' diyor. Recep Tayyip Erdoğan, bu sefer 'İstihdam seferberliğinde ikinci dönem' diyor. Hani ne oldu? 7,5 milyon işsiz. Torba yasayı Meclis'ten çıkardılar, istihdama teşvik için. Nasıl oluyor da insanlar işsiz?" diye konuştu. 
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekrem İmamoğlu açıklama yaptı. 'Belediye başkanı olduğumda 150 bin kişiye istihdam yaratacağım' dedi. Rakibi Binali beyin söylemi; 18 Şubat 2009. 'Belediyelerin istihdam görevi yoktur' diyor. Ekrem bey açıklama yaptı, '150 bin demiştim, 200 bin kişilik istihdam yaratacağım' dedi. Sonra Binali bey, '5 yılda 500 bin kişiye istihdam yaratacağım' dedi. Günaydın beyefendi. Devleti kimlerin yönettiğini görüyorsunuz. Tutarsızlıkları, çaresizlikleri görüyorsunuz. Öngörüsüzlükleri görüyorsunuz, neleri yapıp, neleri yapmayacaklarını bilmediklerini görüyorsunuz. Bir ülkenin büyümesinin yolu, işsizlikle mücadelenin bir tek yolu vardır; üretim. Üretirseniz, alın teri dökerseniz kazanırsınız. Yeni fabrikalar kurarsanız istihdam alanı açılır. Başka yolu yok. Peki Türkiye'de ne oldu? Üretimden koparıldı. Eğer bir beka sorunu aranıyorsa Türkiye üretimden koparıldığı için gelecek sorunu vardır."
'ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN, ÖYLE OY VERİN'
Almanya'yı örnek veren Kılıçdaroğlu, "Almanya, Avrupa'nın en güçlü devletlerinden biri. Almanya baktı, Çin'de büyük gelişme var, çok düşük ücretlerle insanlar üretiyorlar. 'Rekabet edemeyeceğim' diyor, 'O zaman benim gelecekte beka sorunum olabilir'. Ne yaptı? Sanayide 4.0'a geçti. Yapay zekalı makineler, basıyorsun düğmeye, 24 saat kesintisiz çalışıyor. Çin'e karşı, Hindistan'a karşı rekabet üstünlüğü sağlamak istiyor. Geleceği öngörerek, planlayarak, yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir planı var mı şu anda? En son kalkınma planının süresi 2018'de bitti. Yarın ne olacağını kimse bilmiyor. 17 yıldır Türkiye'yi yönetenlerin Türkiye'yi getirdikleri nokta budur. Tarlada çalışan, üreten insanın derdi var. Sadece 2018'de Yunanistan'dan 115 milyon dolarlık pamuk ithal ettik. 28 milyon dolarlık buğday ithal ettik, 13 milyon dolarlık tütün ithal ettik. Orta Anadolu buğday ambarıydı, ne oldu? Batı'nın egemen güçleri diyor ki '82 milyonluk Türkiye'yi kim doyuracak?' Hollanda diyor 'Ben doyuracağım', Kanada diyor 'Ben doyuracağım'. 'Mercimeği ben vereyim, eti bir başkası. Samanı Romanya'dan alın'. Üreticiler ne olacak, ne olacak bu çiftçiler? Size illa 'Gidin, A ya da B partisine oy verin' demiyorum; sadece elinizi vicdanınıza koyun, öyle oy verin" diye konuştu. 
Ülkücülere seslendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim 6 okumuzdan biri milliyetçilik. Vatanseverliktir; vatanımızı, bayrağımızı seviyoruz. Ülkemizi seviyoruz ve biz milliyetçiyiz. Eğer bir kazanç elde edilecekse önce benim ülkem sağlasın, benim ülkem güçlü olsun. Üretmezseniz başkalarının ürettiklerini tüketirsiniz, büyüyemezsiniz. Bir süre sonra onlardan emir almaya başlarsınız" dedi. 
Konuşmasının sonunda muhtarlığın önemli olduğunu vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, muhtarlığın da bütçesinin olması gerektiğini söyledi.

FOTOĞRAFLI