Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt gezileri kapsamında Kırıkkale’ye geldi.
İlk olarak Kırıkkale Belediyesini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan Selimiye Camisi’nden esinlenerek Kırıkkale’de yaptırılan Merkez Nur Camii ve Külliyesinin açılışını yaptı.Camiiye gelişinde halkı selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a vatandaşlar büyük bir sevgi gösterisinde bulundu. Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Cuma namazını Nur Camiinde kıldı. Erdoğan’ın Kırıkkale ziyareti kapsamında cami etrafında geniş güvenlik önlemleri alındı.
Konuşmasına şiir okuyarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam’ı ölümsüzleştiren mescitlerden bir tanesini, Osmanlı ve Selçuklunun mimarı anlayışının Kırıkkale’de sembol hale getiren bu eserle Kırıkkale halkını selamladığını söyledi.
Bu eserlerin birer sembol olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlarla geçmişten bugün nasıl geldiysek geleceğe bu muhteşem eserlerle yürüyoruz. Bunlar manevi gücümüz. Birliğimizin, dirliğimizin, kardeşliğimizin hep birlikte Türkiye oluşumuzun simgeleri. Hamdolsun demek ki azmettikten sonra her şey oluyor. Bakınız bu meydan inşallah Kırıkkale Nur Cami ile çok daha farklı bir şekilde nurlanacak. Burada kalpler bütünleşecek. Burada ayrılık olmaz. Burada tek millet olur. Tek millet içerisinde Kürt, Laz, Çerkez, Roman, Boşnağı vardır. Tüm bunlarla tek millet.
İkincisi tek bayrak. Şehidimizin kanı, bağımsızlığımızın ifadesi ve şehidimizin sembolü ay yıldızdır. Ve biz ne dedik tek vatan dedik. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Onun için rabiamız var. Bununla geleceği inşallah hep birlikte yürüyeceğiz Allah birlik ve beraberliğimizi daim kılsın”
Bir şey için hayal etmek gerektiğini, hayalide hayata geçirmenin takiple olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
“Bu takibi yapmazsanız. Bu eserler meydana kolay gelemez. Bu eserlerden rahatsız olanlar var. Bunlar ilk insandan bugüne hep oldu, kıyamete denk olacaktır. Mevlana ne diyor, tekstinin içerisinde ne varsa dışına o sızar. Kalpte, dilde, gözde elde ayakta bedende ne kalpte ne varsa o vardır. Yüreğine zift kaplayanın dilinden bal akmaz. Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Arnavutluk’ta idik. Tiran’ın tam ortasında merkezinde en hareketli yerinde 130 yıl önce bir namazgah vardı. Şimdi o namazgahın yerine biz adeta bu eser gibi bir eseri inşa ediyoruz. Kapalı alanında 5 bin kişi alabilecek bir cami. Temelini attık. İnşallah orada mimarıyla da müteahhidiyle anlaştık. İki yıl sonra Cuma namazını kılmak üzere buraya geleceğiz. O şekilde anlaştık. Bitmedi. Asırlar önce ecdadımız Fatih’in bu kaleye yaptırdığı mescit yıkılmış. Onuda TİKA yaptı., 9 kilometre dağı yaklaşık 7-7 bin 500 kişi yürüyerek çıktı.Rabbime hamd ettim. Bu insanlar yıllarca komünist rejimin tahakkümü altında kalmış. Ama mescidin açılışına nasıl geliyorlar. Oradaki İHL’li mızlarımız bizi ilahilerle güçlendirdi. Bir tanesi de Arif Nihat Asya’nın o güzel şiirini okudu. O topraklarda simdi bunlar yeşeriyor. Duygulu bir Arnavutluk seyahatini bu şekilde yaşadık. Geleceğimiz inşallah oralarda farklı olacak. Oralar Evladı Fatihan diyarı. Bizim üzerimizde hakları var. Oraları kendi haline bırakmayız. Bu gece idrak edeceğimiz miraç kandilinin barış huzur ve kardeşlik iklimine vesile olsun. Bu cami Kırıkkalelerin gönlünü nurlandırmasını Rabbimden niyaz ediyorum”