Partisi tarafından yeniden aday gösterilen ve seçim çalışmalarına oğullarının da katkı vereceğini belirten MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, aynı bölgeden aday olan Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun şansı olmadığını savundu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili ve Grup Başkanvekili Oktay Vural, yeniden aday olduğu İzmir’de seçim çalışmalarına start verdi. Çalışmalarında ailesinin de kendisine destek verdiği Vural’ın aday olduktan sonraki ilk basın toplantısında 25 yaşındaki oğlu Oğuz Vural ile küçük oğlu Yavuz Vural da yer aldı. Seçim çalışmaları kapsamında sosyal medyanın yeni fenomeni periscope’u kullanacağını ifade eden Vural’ı, ilk toplantısında oğlu Oğuz da babasını görüntüleyerek an be an basın toplantısını canlı yayın olarak sosyal medyada yayınladı.
Partisi tarafından tekrar İzmir 1’inci bölge 1’inci sıra milletvekili olarak gösterilen Oktay Vural, aynı bölgeden Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun şansı olmadığını savundu.
“İZMİRLİLER EROĞLU’NUN HAVASINI ALIR”
Vural, bir gazetecinin ‘AK Parti İzmir Adayı Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile nasıl bir seçim yarışı geçireceksiniz’ sorusuna şöyle yanıt verdi: “Valla havasını alır onun İzmirliler. Binali’yi yapmışlardı 3-0 atmıştık. Ali kalmıştı. 35 sarışın projesi demişlerdi önce. Zannediyorlar ki İzmir bir eli yağda bir eli balda. Sonra 35 projeye döndü. Giderek İzmirlilerden kopmaya devam ediyorlar. Sayın Eroğlu, İzmir’e bundan önce ne verdi ki? 35 proje ile yola çıktılar ama esamesi kalmadı. AK Parti’nin İzmir’e ve ülkeye vereceği bir şey kalmamıştır. Bizim listemiz İzmir kokuyor.”
“SOYKIRIM ARIYORSANIZ KENDİ TARİHİNİZE BAKIN”
Papa’nın Ermeni Soykırımı iddialarını sert bir dille eleştiren Oktay Vural, “Soykırım sistematik iftira ve karalama kampanyasının soncudur. İslamofobi ve Türk fobisinin sonucudur. Soykırım iddialarıyla kendi tarihlerinin karalarını başkalarına çalma gayretine girmiştirler. Tarihin hiçbir noktasında insanlık suçu işlemedik. Kendi tarihinize bakınız. Aynen kendilerine gönderiyoruz, yüzlerine çarpıyoruz. Bizim için yok hükmündedir. Alnımız aktır. İnsanlığa hizmet ve adalet gayretimiz olmuştur bizim” dedi.
“AK PARTİ’NİN SEÇİM BEYANNAMESİNDE VATANDAŞ VAR MI?”
Vural, AK Parti’nin açıkladığı seçim beyannamesinin muğlak, belirsiz ve başkanlık sisteminden başka bir şey içermediğini öne sürdü. Beyannamenin vatandaş sorunlarına çözüm önerileri getirmediğini savunan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçim beyannamesinde ne yoksullukla ilgili bir hedefleri var, ne yolsuzlukla ilgili bir mücadele inancı var. Bu vizyonla Türkiye adım gidemez. Yeni Türkiye’de bir şey yok. Beyannamede vatandaş var mı? Yok. Emekli var mı? Yüz lira zam vereceğiz diyor. Açlık sınırının altında olan emeklilere yönelik hiçbir çözüm önerisi yok. Atanamayan öğretmenler. Yok. Hepimizin borcu had safhada. Bununla ilgili bir şey yok. Genç işsizlik yüzde 20’ye çıkmış. Bir şey yok. Sosyal yardımlarda da bir şey yok. Ne yapacaksınız?”
“7 HAZİRAN’DA BAŞBAKANLIK KOLTUĞU BOŞ, DOLDURACAĞIZ”
Başkanlık sisteminin hiçbir sorunu çözme kabiliyeti olmadığını da kaydeden Oktay Vural, “Hiçbir sorunu çözme kabiliyeti yok Başkanlık sisteminin. Binayı kurulu götürdü, Başbakanı da yanında götürmek istiyor. Beraber yan yana koltukta oturun o zaman. Davutoğlu ‘Bu, sonradan girdi beyannameye ama Cumhurbaşkanı bunu istiyor’ diyor. ‘Bunu ona geri vermek zorundayım. Çünkü beni atayan oydu’ diyor. 7 Haziran’da Başbakanlık koltuğu boş, onu dolduracağız inşallah” dedi.
AK Partililerin bir bölümünün ‘Başkanlık sistemi sünnetullaha uygundur’ şeklindeki açıklamalarını da şiddetle kınadıklarını belirten Oktay Vural, sözlerine şöyle devam etti:
“Başkanlık sünnetullaha uygun demek şirktir. Sen kimsin? Kimsiniz siz? Dinimiz istismar edenlerin asıl bize verdikleri zarar dini değerlerimizin tüketim malzemesi olarak kullanılmasıdır. Sünnetullah, Allah’ın tabiatı yönetme kanunu demek. Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Değerler siyaset ve ticaret için kullanıldığı zaman milletimize zarar veriyorsunuz. Sapkınlık, rezalet. Biri her Cuma ayet sallıyordu. Onu da akladılar mecliste. Bu millet bunları hak etmiyor. Başbakanın yaptıklarını sünnet olarak gören bir zihniyet var karşımızda. Rahmetimiz gazabımızı aşacak diyecek kadar sapkınlar. Milletimiz ciddi bir tehditle karşı karşıya. Manevi değerlerimiz yozlaştırılmakta, tüketilmektedir. Aklınızı başınıza alın. Bu dini değerlere kendi siyaset, kendi arzu ve ihtiraslarınız için tüketmeniz dinimize zarar vermektedir. Bunlar 17 Aralık zihniyetinin deşifresidir. Bunların süratle görevden uzaklaştırılması gerektiği açıktır.”