AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili adayı Süleyman Soylu, MHP’li Meral Akşener’le ilgili kaset iddialarına ilişkin, “Paralel yapı sadece siyasette değil, bürokraside de bu tehditleri hep kullandı. Elindeki mekanizmayı hep kullanmıştır, kullanmaya devam ediyor. Bunun varlığı yokluğu üzerinden böyle bir dedikoduyu bile ortaya çıkarabilirler” dedi.
İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili adayı Süleyman Soylu gündeme dair açıklamalarda bulundu. Yaşar’ın sorularını cevaplandıran Soylu, Trabzon’da seçim çalışmalarının dolu dizgin devam ettiğini ve Trabzon’un seçimi tam anlamıyla yaşadığını ifade etti. Trabzon’un kendisini iyi konumlandırmış bir şehir olduğunu vurgulayan Soylu, Trabzon’un gününü yaşayan bir şehir olduğunu aktardı. Trabzon’un dünyayı anında yaşayan, anında hisseden, dünyadaki bütün değişimi anında fark eden bir şehir olduğunu kaydeden Soylu, dünyanın her tarafında Trabzonlular’ın yaşadığına dikkat çekti. Trabzon’da farklı siyasi anlayışlardan olunsa da Trabzon’un nereye gidebileceği yönünde ortak kanaatlerin belirlendiğini ifade eden Soylu, “Trabzon’un turizmde nasıl olacağı, Trabzon’un ticari alanda bir ticaret şehri olacaksa bunda limanın hangi noktayı etki edeceği, demir yolunun oluşması lazım geldiğini ve şehrin turizmde nasıl rota çizilmesi lazım geldiğini yönelik şehrin kendisine ait oluşturduğu bir akıl var” dedi.
Var olan hizmetlerle ilgili ve yapılacak olan hizmetlerle ilgili çok iyi çalışmalar yaptıklarını kaydeden Soylu, Trabzon’un ayağını bastığı yeri bildiğini ve nereye gideceğini iyi bildiğini söyledi. Soylu, Körfez ülkelerinden Trabzon’a 300 bin turistin geldiğini vurguladı. Soylu, Trabzon’da gelen turistleri ağırlamak için yatak kapasitesini attırmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Kuveyt’ten Türk Hava Yolları’nın yapmış olduğu anlaşmayla birlikte haftada üç uçağın Trabzon’a ineceğini söyleyen Soylu, “Gelen turistlerin önemli bir bölümü yüksek gelir bırakıyor” dedi.
Trabzon’da 1.1 katrilyonluk spor yatırımının bulunduğunu ve bunun karşılığının olduğunu ifade eden Soylu, Trabzon’un yeni stadının önemli bir bölümünün bittiğini, Trabzonspor’un ikinci sezonu bu yeni stadında başlayacağını kaydetti. Yaklaşan 7 Haziran seçimleriyle ilgili olarak ise Soylu, “Türkiye bugün nasıl bir seçime giriyor ve bu seçimde siyasi partilerin bu seçimde pozisyonları nelerdir” sorusunu yöneltti.
“BİR TEK AMACI VARDI ESKİ TÜRKİYE FOTOĞRAFINI DEVAM ETTİREBİLMEK”
Koalisyonları içeren bir eski Türkiye tablosunun bulunduğuna dikkat çeken Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yine bir eski Türkiye tablosu var, faizleri içeren bir eski Türkiye tablosu var ve yine bir eski Türkiye tablosu var, insanlarımızın yoksulluk içerisinde bulunduğu bir eski Türkiye tablosu var. Şimdi Türkiye 13 yıldır başarılı bir şekilde bunu yönetti, birçok sıkıntıya rağmen. Bu eski Türkiye tablosu mu devam edecek yoksa bir yeni Türkiye tablosu mu devam edecek. Elbette ki bu seçim aslında bütün konusunu bunun üzerinden oluşturmaktadır ve HDP’ye, CHP’ye, MHP’ye ve paralel yapıya da böyle bakmak gerekiyor. Şu önemli, bir 17-25 Aralık Gezi olayları ve 6-7 Ekim olayları niçin yaşandı ve buradaki cephede kimler vardı. Şimdi burada 17-25 Aralık Gezi olayları ve yine 6-7 Ekim olayları aslında Türkiye’nin uzun zamandan beri bizim fay hatları nitelendirdiğimiz, yani toplumsal birliğimizi, milli birliğimizi, beraberliğimizi zedeleyebilecek birisi mezhepsel, birisi etnik, birisi de aslında dini olarak nitelendirdiğimiz süreçlerin yansımaları olarak görülmesi gerekir. Türkiye bunların üçünü de atlattı. Siyasi iradeyle, oy gücüyle, güçlü iktidarla ve kudretli siyasi bir yapıyla beraber Türkiye bunların hepsini atlattı. Bunlar neye matuftu? Bunlar Türkiye’de özgürlükleri, zenginliği daha yükseltmeye mi matuftu? Hayır. Bunların bir tek amacı vardı, eski Türkiye fotoğrafını devam ettirebilmek. Eski Türkiye fotoğrafının varlığını ve eski Türkiye iktidarını devam ettirebilmek.”
“TÜRKİYE’DE İKİ CEPHE SEÇİME GİRİYOR”
“Türkiye’de iki cephe seçime giriyor” diyen Soylu, “Birisi eski Türkiye partileri ve eski Türkiye koalisyonu. HDP bu koalisyonun içindedir. Paralel yapı, HDP ilişkisini nasıl tanımlayabiliriz? CHP ve MHP, CHP ve HDP ilişkisini nasıl tanımlayabiliriz? İki tane CHP’nin genel başkan yardımcısı birisi Gürsel Tekin, diğeri Enis Berberoğlu’nun açıklamaları. Zaman Gazetesi’nin genel yayın yönetmeninin ve diğer unsurlarının HDP belediyelerini ziyaret ettiğini biliyor muyuz, biliyoruz. MHP’de bu işin neresinde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP, paralel yapı kimi önermişti; Ekmeleddin İhsanoğlu’nu. İhsanoğlu bugün kimin adayı? Bu denklem içerisinde MHP aslında CHP ve paralel yapı vasıtasıyla bu HDP koalisyonunun tamamlayıcı bir unsuru olarak gözükmektedir” dedi.
“BUNLARIN İDDİALARI AK PARTİ’Yİ İKTİDARDAN ETMEK DEĞİL”
CHP, MHP, HDP ve paralel yapının ortak çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Soylu, CHP ve MHP’nin seçim beyannamelerinde birbirlerine paralel öneriler sunduklarını kaydetti. Soylu, AK Parti’yi Gezi olaylarıyla devirmek istediklerini ve bunu başaramadıklarının altını çizdi. Gezi olaylarının ardından AK Parti’yi devirmek için 17-25 Aralık operasyonlarının yapıldığını kaydeden Soylu, 6-7 Ekim olaylarıyla çözüm sürecinin sabote edilmek istendiğini ve bu konuda da başarılı olamadıklarını vurguladı. Bu tür saldırıların dünde olduğunu ve bugün de devam edeceğini ifade eden Soylu, “Bunların iddiaları AK Parti’yi iktidardan etmek değil. Bunu biliyorlar ve güçlerinin buna yetmeyeceğini de biliyorlar. Anayasayı değiştirebilecek bir çoğunluğun ve anayasayı referanduma götürecek bir çoğunluğun engellenmesini sağlayabilmek. Yaptıkları bu. Bir araya gelişlerinin, ilkesizliklerinin temelinde bu yatmaktadır. Onun için iki cephe seçime gidiyor, onun için iki parti seçime gidiyor. Bir eski Türkiye koalisyonu, bir de yeni Türkiye talebi” dedi.
“KASET SİYASETİ SANDIĞA GEÇMİŞTE MHP LEHİNE OLUMLU YANSIDI”
Başkanlık sistemine CHP, MHP, HDP’nin karşı olduğunu vurgulayan Soylu, Türkiye’deki seçim kampanyasının içerisinde paralel yapının ve bunun yanında Esad’ın da bulunduğunu kaydetti. MHP’li Meral Akşener’le ilgili kaset iddiaları konusunda ise Soylu, şunları söyledi:
“2011 seçimlerine giderken ben o zaman bir siyasi aktivasyon içinde değildim. Araştırma için sahada olduğumuz dönemde MHP bütün dağıtılmışlarla beraber 3-3.5 gözüküyordu. Ne zaman bu kaset skandalı ortaya çıktı, MHP sahada gördük biz bu yükselişi 11-11.5 ve 12’ye doğru kendini attı ve orada oturdu. Şimdi bu planlamaları MHP kendisi yaptı dersek belki haksızlık yapmış oluruz. Çünkü bu ahlaksız bir durumdur. Siyasi hayat içerisinde sonucu ne olursa, hangi siyasi partiyi etkileyecek olursa olsun ama bu oradaki bir planlamayla birlikte nasıl bugün onu planlayanlar ve ortaya koyanlar nasıl bugün HDP’yle MHP’yi, CHP’yi aynı noktaya taşımışlarsa o gün de eğer MHP’nin en çok mücadele ettiği parti kimdir, AK Parti. Nasıl bugün HDP’yi baraj üstüne çıkarmak için beyhude çırpınışlar ortaya koyuyorlarsa, o günde MHP’yle ilgili bu tehlikeyi görüp hemen bir mağduriyet skalası oluşturmaya çalıştılar ve bu ölçek işe yaradı. Kaset siyasetinin sandığa yansıması MHP lehine olumlu oldu.”
“PARALEL YAPI SADECE SİYASETTE DEĞİL BÜROKRASİDE DE BU TEHDİTLERİ HEP KULLANDI”
Siyasete müdahalelerin dönem dönem yaşandığına dikkat çeken Soylu, bunun yargı yönüyle, medya yönüyle olabileceğini kaydetti. Meral Akşener’le ilgili kaset iddialarını gazete haberlerinden takip ettiğini belirten Soylu, “Bu benim hiç gündemimde olan bir süreç değil. Bunu tartışmayı bile edebe aykırı olarak doğru bulmam. Tansu hanımda siyaset yaparken bir çok iftiralara maruz kaldı. Bunu Türkiye’de siyasetin bir geçer yöntemi, geçen akçesi olarak defalarca değerlendirmek istemişlerdir. Bu Emin Çölaşan’ın kitabında yazıyor. Bunu ifade etmek istiyorum ki, Türkiye bu siyaset tarzı dönem dönem uygulandı. Bunlar hep ters tepmiştir. Bunlar doğru işler değildir. Bu konuda eğer bütün siyasetçiler için geçerlidir. Paralel yapı sadece siyasette değil bürokraside de bu tehditleri hep kullandı. Elindeki mekanizmayı hep kullanmıştır. Kullanmaya devam ediyor. Bunun varlığı yokluğu üzerinden böyle bir dedikoduyu bile ortaya çıkarabilirler” şeklinde konuştu.
Selehattin Demirtaş’ın son günlerde yaptığı Diyanet ile ilgili açıklamalarını da değerlendiren Soylu, HDP’nin bir Türkiye partisi olması yönündeki fırsatı 6-7 Ekim olaylarında kaybettiğinin altını çizdi.