Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Ticaret hacmini yükseltmiş Türkiye ile Japonya, zaten var olan kültürel yakınlıklarını da kullanarak Asya’nın iki büyük gücü olarak dünyada yeni bir merkezin oluşmasına, Asya’nın yeniden güçlenmesine büyük katkı sunacaklardır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Hilton Otel’de düzenlenen Türkiye-Japonya Afet Yönetiminde İşbirliği Diyalogu 3. Çalıştayına katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kurtulmuş, Türkiye ile Japonya’nın aralarında önemli benzerlikleri olan iki ülke olduğunu belirterek, “Türkiye ile Japonya arasında tarih boyunca önemli ortaklıklar olmuştur. Bunlardan bir tanesi de bu sene 125. Yıl dönümünü anacağımız Ertuğrul Firkateyninde yaşanan faciadır. Ertuğrul Firkateyni Türk Japon dostluğunu göstermesi bakımından önemliydi. Dönüş yolunda yine Japon karasularında bir kaza geçirerek orada çok sayıda şehit verdik. Ertuğrul Firkateyninde şehit olanlara Türkiye sahip çıktığı gibi aynı zamanda dost Japonya’da Ertuğrul Firkateyninin şehitlerine sahip çıktı. Şimdi aynı anıyı bir kere daha hatırlamak bakımından bu sene Türk deniz kuvvetlerimizin Gediz Firkateyni Japonya’nın üç önemli limanında Mayıs ve Haziran aylarında bulunacaklar. Bu ay içerisinde Japonya’da Ertuğrul Firkateynini anmakla ilgili müşterek programlar yapılacak. Böylece ortak bir değerimiz olan Ertuğrul Firkateynini bir kere daha yad etmiş olacağınız şehitlerini” diye konuştu.
“HER İKİ ÜLKENİN DE COĞRAFYASI AFETLERİN EV SAHİPLİĞİNİ YAPAN BİR COĞRAFYADIR”
Türkiye ile Japonya arasındaki önemli bir benzerliğinde bulundukları coğrafya olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Her iki ülkenin de coğrafyası afetlerin ev sahipliğini yapan bir coğrafyadır. Japonya sürekli depremlerle, tsunamilerle karşı karşıya kalan bir coğrafya aynı şekilde Türkiye’de önemli depremleri yaşamış bu depremlerde çok sayıda insan kaybına uğramış olan ülkedir. Türkiye ile Japonya bu süre içerisinde afetlere karşı toplumlarını hazırlamak, olası afetlerin risklerini afetler olmadan azaltmak konusunda fevkalade ciddi ileriye giden iki ülke olmuştur. Japonya’nın afetleri önleme teknolojilerindeki üstünlüğü Türkiye’nin bu teknolojilerde Japonya’ya yakın bir seviyeye gelmiş olması, aynı zamanda Türkiye’nin de afet ve risk yönetimi konusunda fevkalade ciddi atılımları son 5 yıl içerisinde yapmış olması afet ve riskleri azaltma bakımından da Japonya ile Türkiye’yi yakın bir işbirliğine yönlendirmektedir.”
“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ TİCARET HACMİ 3.6 MİLYAR DOLAR”
“Türkiye ile Japonya arasındaki ticaret hacmi 3.6 milyar dolar” diyen Kurtulmuş, “Bunu ne biz ne Japon muhataplarımız bunları asla yeterli görmüyoruz. Türkiye ile Japonya arasında mevcut ticaret hacmimizi kat kat arttıracak çok önemli ticari ilişkiler vardır. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde Türkiye her alanda Japonya ile olan ilişkilerini arttıracak Japon işadamlarının Türkiye’deki yapmış oldukları yatırımlarını daha fazla arttıracağına inanıyoruz. Ayrıca Türk işadamlarının da Japonya ile ticaretlerinin artacağına yürekten inanıyoruz. Ticaret hacmini yükseltmiş Türkiye ile Japonya zaten var olan kültürel yakınlıklarını da kullanarak Asya’nın iki büyük gücü olarak dünyada yeni bir merkezin oluşmasına Asya’nın yeniden güçlenmesine büyük katkı sunacaklardır” ifadelerini kullandı.
“JAPONYA İLE TÜRKİYE ARASINDA İYİ NİYET İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI ÇERÇEVESİNDE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK DAHA SİSTEMATİK BİR YAPIYA OTURMUŞTUR”
AFAD Başkanı Fuat Oktay ise şöyle konuştu:
“3Mayıs 2014’te Japonya ile birlikte hükümetlerarası arası imzalanan anlaşma gereği Japonya ile Türkiye arasında iyi niyet işbirliği anlaşması çerçevesinde ilişkilerimiz çok daha sistematik bir yapıya oturmuştur. Bu işbirliğinin ana amacı özellikle afet yönetimi alanında oluşan bilgi, tecrübe, sistemler ve teknoloji alanındaki gelişmelerin paylaşılmasına dönük her iki ülkenin de bu alandaki kabiliyet ve kapasitelerinin arttırılmasına dönük çalışmaları teşvik etmekti. Bu anlamda Nisan 2014’te Japonya’da ilk çalıştayımız ve Temmuz 2014’te Türkiye’de ikinci çalıştayımızı yapmış durumdayız. Bugünkü çalıştayımız yine işbirliğimiz çerçevesinde iki ülke arasındaki afet yönetimi alanında geliştirilen her türlü bilgi, beceri, geliştirilen sistemler ve teknolojinin paylaşımına dönük her iki ülkenin kapasite ve kabiliyetini arttırmasına dönük gayretlerimizin son aşamasıdır.”