Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Oktay Vural, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında geçen tartışmaları hatırlatarak “Bütün vatandaşların beklentisi, Bülent Arınç’ın parsel parsel Ankara’yı peşkeş çeken zihniyetle ilgili bilgi ve belgelerini kamuoyuna doğrudan doğruya açıklamasıdır. Bülent Arınç’ın bununla ilgili tavır alıp alamayacağı konusu da kamuoyu nezdinde bir papatya falına dönecek gibi geliyor” dedi.
Vural, Arınç’ın "HDP’nin başarısında, MHP ve CHP’nin katkıları" olduğuna ilişkin açıklamaları hakkında bir soruya şöyle yanıt verdi: “Bülent Arınç üçüncü demini tamamlamış bulunuyor bir check-up’a gitmesinde fayda var."
MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, genel seçimlerin ertesinde partisinin İzmir başarısını değerlendirdiği basın toplantısı düzenledi, koalisyon sorularına cevap verdi. Vural; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Halkların Demokratik Partisi’nin başarısında (HDP) MHP ve CHP’nin katkıları olduğuna ilişkin açıklamaları üzerine Arınç’ın hastaneye gitmesi gerektiğini söyledi. Vural, yine Bülent Arınç ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında geçen tartışmaları hatırlatarak “Bütün vatandaşların beklentisi, Bülent Arınç’ın parsel parsel Ankara’yı peşkeş çeken zihniyetle ilgili bilgi ve belgelerini kamuoyuna doğrudan doğruya açıklamasıdır” diye konuştu.
“BÜLENT ARINÇ’IN CHECK-UP’A GİTMESİNDE FAYDA VAR”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Halkların Demokratik Partisi’nin başarısında (HDP), MHP ve CHP’nin katkıları olduğuna ilişkin açıklamaları hakkında sorulan soruya şöyle yanıt verdi: “Bülent Arınç üçüncü demini tamamlamış bulunuyor bir check-up’a gitmesinde fayda var, hastaneye gitmesinde fayda var. Milliyetçi Hareket Partisi’ne bu dili uzatanın muhakkak kendisini kontrol ettirmesinde azami fayda var. Milliyetçi Hareket Partisi olarak AK Parti ve HDP’nin çözüm süreci ekseninde Türkiye’nin çözülmesine doğru götürdüğünü, terör örgütünü meşrulaştırdığını, bunun doğru olmadığını defalarca söyledik. Bülent Arınç madem emeklilik dönemi yaşayacak; bu arada Sayın Genel Başkanımızın miting meydanlarında söylediklerini bir daha okursa bu kelimeleri söylemesin. Asıl yapmaları gereken Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren insanların kendilerine ne mesaj verdiğini iyi algılamalarıdır. Ama görülüyor ki; Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi ve kılavuzları, ona oy veren insanların mesajını henüz algılamış değildir.”
“PAPATYA FALINA DÖNECEK GİBİ GELİYOR”
Arınç’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında 8 Haziran’dan sonra açıklama yapacağını söylediğini hatırlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Bugün 8 Haziran, 8 Haziran sonrası değil. Basın mensuplarının bunu yarın sormasını tavsiye ediyorum. Bakalım yarın ne cevap verecektir. Bugünkü soruyu geçiştirmiş olabilir ama yarın soruyu nasıl geçiştirecek onu bilemiyoruz. Bütün vatandaşların beklentisi, Bülent Arınç’ın parsel parsel Ankara’yı peşkeş çeken zihniyetle ilgili bilgi ve belgeleri kamuoyuna doğrudan doğruya açıklamasıdır. Arınç’ın saatlerle oynamak yerine bunun ivedilikle yapmasında çok büyük fayda var. Bülent Arınç’ın bununla ilgili tavır alıp alamayacağı konusu kamuoyu nezdinde bir papatya falına dönecek gibi geliyor. Bakalım papatya falı nereye varacak ama milletin önünde bu sözü verenlerin şüphesiz bu sözü yerine getirmesi gerekmektedir.”
“İVEDİLİKLE İSTİFA ETMELERİ GEREKİYOR”
Vural, “AK Parti il başkanları gibi davranan bürokratların” da genel seçimler sonrası istifa etmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Parti devleti anlayışını millet reddetmiştir. Parti devleti anlayışı ile hareket eden, devlet kurumlarını siyasete bulaştıran, valilerin devlet valisi değil AKP il başkanı gibi davranması, kaymakamların AKP başkanı gibi davranması ile ilgili bu kişilerin ivedilikle istifa etmelerinin daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Milli irade bu zihniyeti reddetmiştir. Bu durumda yapılması gereken bu makamlarda bulunanların gereğini yapmak suretiyle istifa etmeleri gerekmektedir. Bununla ilgili değerlendirme yapması gereken de Saray’dır. Türkiye Cumhuriyeti bir parti devleti değil, bir hukuk devletidir. Herkes milletin iradesine uymalıdır.”
“GENEL BAŞKANIMIZ TAVRINI ORTAYA KOYDU”
Açıklamasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, MHP ve AK Parti koalisyonu ile ilgili soruya şöyle cevap verdi: “Böyle bir şey olmayacağını Sayın Genel Başkanımız dün açıkladı. Tavrını açık şekilde ortaya koydu. Bugüne kadar çözüm ortağı ve Anayasa konusunda iki vaadi olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin çözüm ortağı olan HDP ile birlikte olması öncelikli seçenek olacağını daha önce kendileri ifade etmişti. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin toplumda sunduğu çözüm süreci ve Anayasa vaadinden başka vaadi yoktu. Bu siyasal zemin içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi olarak çözüm sürecini hep eleştirdik ve bu çerçevede eğer koalisyon olursa, bu proje çerçevesinde yaptıkları işbirliğini devam ettirmek noktasında görüşme yapabilirler. Ondan sonraki süreç anayasal zeminde tecelli edecektir. Siyasal olarak Sayın Genel Başkanımız düşüncelerini, Milliyetçi Hareket Partisi’nin tutum ve davranışını açık şekilde ifade etmiştir.”
AZINLIK HÜKÜMETLERİ CEVABI
Azınlık hükümetleri hakkında da konuşan Vural, şunları söyledi: “Sayın Genel Başkanımız, ‘azınlık hükümetlerine Türkiye’yi mecbur bırakma durumu olmamalıdır. Azınlık hükümetleri yerine Türkiye’nin milli iradesinin yeniden tecellisi yoluna gidilmesi’ gibi görüşünü paylaşmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin HDP ve CHP önünde alacağı çok yol var. Onları bilemiyoruz ama AKP-HDP, AKP-HDP-CHP, AKP-CHP gibi koalisyon modelleri var. Partiler değerlendirmeleri kendileri yapacaktır. Bundan sonraki sürecin nasıl gelişeceğini takip etmek gerekiyor.”
DÖRT BAKAN YORUMU
Genel seçim sonuçlarına bakıldığında dört bakanla ilgili Yüce Divan yolunun açılıp açılmayacağı konusuyla ilgili de değerlendirmede bulunan Vural, “Bizim görüşlerimiz açık ve net. 17-25 Aralık sürecinin hesabının sorulacağı süreci parlamento açıldıktan sonra değerlendirilmesinin yapılacağı bir husus. Partilerin ne eksende işbirliği yapacaklarını bilmiyoruz ama Milliyetçi Hareket Partisi olarak taahhüdümüz 17-25 Aralık süreci içinde tüm yolsuzlukların hesabının sorulmasına yöneliktir” diye konuştu.
“DEVLETTE HİÇBİR EVRAK İMHA EDİLEMEZ”
Vural, özellikle sosyal medyada Başbakanlık’ta evrakların imha edilmesine yönelik dolaşan iddialara ilişkin soruya da şu yanıtı verdi: “Bütün kamu görevlilerini uyarıyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tek başına iktidarı yoktur, bürokrasinin karda yürüyüp izi belli olmasın diye böyle şeylere girmesi kabul edilemez. Devlette hiçbir evrak imha edilemez. Bunun muhakkak hesabı sorulur. Türkiye’nin temiz yönetime ihtiyacı olduğu gayet açıktır.”
“MHP’NİN İZMİR’DE OY ARTIŞI YÜZDE 30”
Vural, genel seçimler sonrası İzmir değerlendirmesi de yaptı. MHP’nin İzmir için yegane alternatif olduğunu belirten Vural, şunları söyledi: “İzmir tercihini yapmıştır. İzmir’de Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2011 seçimlerini dikkate aldığımızda oy artışı yüzde 30’dur. Milliyetçi Hareket Partisi başarılı olmuştur. İki milletvekilini dört milletvekiline çıkarmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2011 seçimlerine göre kaybı yüzde 21.4 olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi İzmir’de yüzde 14’e sahip oy oranı ile 1. bölgeden iki, 2 bölgeden de iki milletvekili çıkartmıştır. Bu tablo Milliyetçi Hareket Partisi’nin İzmir’de yükselme potansiyelinin olduğunu ortaya koymaktadır."
İzmir’de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de 2014 seçimlerine göre yerinde saydığının görüldüğünü anlatan Vural, sözlerine şöyle devam etti: "Milliyetçi Hareket Partisi 2014 seçimlerine göre oylarını artırmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak İzmir’de 2014 seçimlerine göre oyu yüzde 14 artırdık. AKP’de düşüş yüzde 14,5, 2014 seçimlerine göre. CHP’de yerinde saymıştır. Milliyetçi Hareket Partisi İzmir’in yükselen partisidir. Şüphesiz Milliyetçi Hareket Partisi olarak İzmir’de 1. bölgede oy artışımız 2011 yılına göre yüzde 25 olmuştur. 2014 yılına göre yüzde 23.3 olmuştur. 1. bölgede Adalet ve Kalkınma Partisi’nde yüzde 18 düşüş yaşanmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi yerinde saymıştır. Bu üç büyük parti içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin İzmir’deki oylarını yüzde 25 oranında artırmış bulunmaktadır.”
“YEGANE ALTERNATİF”
Milliyetçi Hareket Partisi’nin 2014 seçimlerine göre oylarını yüzde 23.3 artırmasının, CHP’nin yerinde saymasının, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yüzde 18’lik düşüş yaşamasının; Milliyetçi Hareket Partisi’nin daha büyük potansiyele ulaşabileceğini gösterdiğini kaydeden Vural, sözlerine şöyle devam etti: “AKP ve CHP ekseninde sıkışmış seçmene yönelik en büyük alternatifin Milliyetçi Hareket Partisi olduğu gayet açık ve net ortaya konulmuş bulunmaktadır. Bu tablo, bize İzmir’de Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu iki siyasi partiden de bıkan seçmenler açısından yegane alternatif olduğunu ortaya koymuştur.”
“MHP VE İZMİR POLİTİKLARI BÜTÜNLEŞTİ”
Vural, İzmir ve Türkiye’deki MHP’nin durumu hakkında şöyle konuştu: “Hedeflerimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin tek başına iktidar olmasıydı ama Milliyetçi Hareket Partisi’nin 2011’e göre yüzde 30 oranında yaptığı artışa İzmir aynı mukabelede bulunmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi’nin politikaları ile İzmir’in politikalarının bütünleştiğini ortaya koymaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi büyüdükçe İzmir büyümektedir. İzmir büyüdükçe Milliyetçi Hareket Partisi büyümektedir. Bu seçimler içerisinde üç büyük siyasi parti olarak değerlendireceğim partiler nezdinde İzmirli seçmen ana omurgası Milliyetçi Hareket Partisi’nin yükselmesine oy vermiştir.”
“ARTIŞ VAR AMA KAFİ DEĞİL”
Potansiyellerinin büyük olduğunu ancak İzmir’de daha büyük potansiyele ulaşabileceklerini belirten Vural, sözlerini şöyle tamamladı: “Bize kafi olmadığı kanaatindeyim. Artışımız var ama İzmir’de daha büyük bir potansiyele ulaşabileceğimizin farkındayım. Beklentim daha fazla milletvekiliyle temsil edilme imkanı vermesidir. Kampanyamıza destek veren bütün İzmirlilere teşekkür ediyorum. İzmir’de yaptığımız çalışmalarda zaman zaman rahatsız olan olmuş olabilir. Onlar da bu seçimin Türkiye için önemli olduğunu dikkate alarak umarım bu durumu hoşgörüyle karşılamışlardır.”