2018 yılı Aralık ayında Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi öldüren polis İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun FETÖ üyesi olduğu 15 ay sonra ortaya çıktı. Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, 11 Aralık 2018'de makam odasında, polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun beylik tabancasından çıkan kurşunlarla şehit oldu, Personel Şube Müdürü Ercan Polat ile koruma polisi Yiğit Can Köksal da yaralandı. Saldırgan polis, bacağından vurularak yakalandı.

Olayda, okuduğu okulu gerekçe göstererek il merkezine tayin olmak istediğini ve olumsuz cevap alması üzerine cinnet getirdiğini iddia eden İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, Personel Şube Müdürünü de yaralamış, makamdan çıkarken de Emniyet Müdürünü korumakla görevli bir koruma polisini yaralayarak etkisiz hale getirmişti.

Olay tarihinden bugüne kadar yapılan titiz çalışmalar sonucu, konunun basit bir cinayet olmadığı ortaya çıktı.  Olay sonrası katil İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, koridora çıkarak cep telefonunu kaldırıp, canlı yayın yaptığını belirterek görevliler tarafından vurulmasını engellediği belirtildi.

Sarıcaoğlu, soruşturma ve kovuşturma aşamasında yaptığı eylemin ve sonrasında yapmış olduğu hareketlerin tamamen bilinçsiz bir şekilde yapıldığını iddia etmişti. Olay gününden itibaren polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile irtibatı olan 500'ün üzerinde şahsın ifadesi alınmış ve soruşturma derinleştirilmişti.

ŞÜPHELİNİN FETÖ ÜYESİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Sonraki süreçte de konunun FETÖ eylemi olup olmadığı konusunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan ayrı bir soruşturma ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü, KOM Daire başkanlığı, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul MİT Bölge Başkanlığı koordineli olarak titiz bir çalışma yürüttü.

Bu kapsamda katilin lise döneminde bugüne kadarki bütün hayatı mercek altına alındı. Yine katilin bu güne kadar kullanmış olduğu bütün GSM hatları ve bu hatlarla yapılan on 13 binin üzerinde görüşme, irtibat ve baz verileri incelendi. Yapılan incelemelerde şüphelinin FETÖ/PDY terör örgütünün kripto yapılanması içerisinde bugüne kadar gizlendiği, tüm tespit dijital izler, saha çalışmaları ve ifadeler doğrultusunda şüphelinin FETÖ/PDY Terör Örgütü üyesi olduğu değerlendirildi.

155 POLİS İMDAT'A GELEN İHBAR
Hürriyet'in haberine göre 15 Ekim 2019'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü 155 Polis İmdat hattına gelen bir ihbar telefonu her şeyi değiştirdi. İhbar hattını arayan kişi, İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun FETÖ üyesi olduğunu söylerken, İstanbul'da görev yaptığı sırada kendisinin "polis imamı" olan Evren Ersoy'un da ismini verdi. Evren Ersoy, aynı zamanda Yıldız Teknik Üniversitesi'nde akademisyendi. Bu ihbar hemen değerlendirmeye alındı. İstanbul polisi, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile irtibata geçti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınan mahkeme kararları ile Sarıcaoğlu'nun cep telefonu geriye dönük olarak incelendi. Saracoğlu İstanbul'da çalıştığı dönemde polis imamı Evren Ersoy ile hem telefonla hem yüz yüze görüşmüştü. HTS raporlarına göre polis imamı Evren Ersoy, periyodik olarak İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile görüşüyordu..

FETÖ ÜYELİĞİ KONUSUNDA ÇOK GİZLİ HAREKET ETMİŞ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen gizli ve titiz soruşturma kapsamında KOM Daire Başkanlığının koordinesiyle şüphelinin irtibatlı olduğu tüm şahıslar Türkiye genelinde titizlikle takip edilerek araştırıldı.

Yine MİT İstanbul Bölge Başkanlığı ve İstihbarat Daire Başkanlığının katkılarıyla şüphelinin FETÖ Terör Örgütü üyeliği konusunda çok gizli hareket ettiği, bütün buluşma ve görüşmeleri yüz yüze yaptığı, okul döneminden bugüne dek çalıştığı tüm yerlerde FETÖ'nün gizli sorumlularıyla irtibat ve birlikteliklerinin olduğu tespit edildi.

FETÖ'NÜN BASIN ORGANLARININ ABONELİĞİ KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPMIŞ

Sarıcaoğlu'nun, okul öncesi FETÖ'ye ait dershanelerde eğitim gördüğü ve yine FETÖ'ye ait yurtlarda kaldığı belirlendi. Ayrıca, o dönem örgütün en önemli finansal kaynaklarından olan Zaman gazetesi, Sızıntı dergisi gibi FETÖ'nün basın organlarının aboneliği konusunda çalışma yaptığı tespit edildi.

Şüphelinin, Erzurum’da okuduğu, üniversiteyi yarıda bırakarak 2003 yılında Niğde polis okulunda polislik eğitimine başladığı ve 2005 yılında mezun belirtilerek, "Bu dönemde Niğde, Kayseri ve Nevşehir bölgelerinden sorumlu mahrem imamla birçok kez irtibat kurup mezun olup İstanbul Emniyet Müdürlüğünde göreve başlar başlamaz Niğde mahrem imamının aktarması ile İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesinde akademisyen olan ve polis mahrem imamı olan İRFAN (K) E.E ile görüşmeye başlamış, İstanbul da farklı adreslerde birçok kez bir araya gelerek örgütsel toplantılara katılarak yine örgütsel faaliyetler yürüttüğü değerlendirilmiştir." denildi.

RİZE'DE DE ÖRGÜT İÇERİSİNDE FAALİYET YÜRÜTMÜŞ

FETÖ/PDY'nin polis yapılanmasında, polislerin bağlı olduğu mahrem imamların, polisin her birim değiştirmesi ile il değiştirmesi halinde kendisine bağlı bulunan örgüt üyesini, gittiği birim ve ildeki gizli sorumluya devretmesinin örgütün polislerle ilgili yapılanmasında karşılaşılan önemli bir bulgu olduğu ifade edildi.

Yine bu çerçevede, şüpheli İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun da Ardahan'a tayininin çıkmasıyla, bu ildeki başka gizli sorumluya aktarıldığı belirlendi. Sarıcaoğlu'nun Ardahan'da çalışırken örgüte ait radyo yayınlarındaki FETÖ liderinin vaazlarını ve sohbetlerini arşivlediği ve takip ettiği tespit edildi.

Sarıcaoğlu'nun 2012 yılında Rize'ye tayin edildiği ve Rize'de de Ardahan'da olduğu gibi gizli sorumlu ve Cihan medya çalışanlarıyla irtibat ve iltisaklı olduğu, Rize ilinde de örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğü değerlendirildi.

CEZAEVİNDEKİ KOĞUŞ ARKADAŞI KONUŞTU
Tüm bu deliller toplanırken Kırıkkale Cezaevi'nde İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile aynı koğuşta kalan hükümlü Okan Ünal cezaevi yönetimine başvurarak, emniyet müdürü Altuğ Verdicinayeti ile ilgili savcılığa ve polise bilgi vermek istediğini söyledi. Okan Ünal'ın iddiasına göre, koğuş arkadaşı İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, "Allah'tan Kadir Doğan polise ve savcılığa verdiği ifadesinde benim ismimi vermemiş, verebilirdi de" demişti. Kadir Doğan, örgütün Rize mahrem abisiydi, Kerim kod adını kullanıyordu ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra itirafçı olmuştu.

GERÇEKTEN DE İFADESİ ALINMIŞ
Yapılan inceleme sonunda gerçekten de soruşturma kapsamında Kadir Doğan'ın ifadesinin alındığı ve İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nu tanımadığını söylediği ortaya çıktı. Ancak İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun incelenen telefonları hiç de böyle söylemiyordu. Rize mahrem imamı Kadir Doğan ile hem telefon görüşmeleri hem de yüz yüze yaptıkları görüşmeler tespit edildi.
.

KARLOV SUİKASTI DETAYI

İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun cezaevinde kaldığı dönemde, Rus Büyükelçisi Karlov'u bir suikast sonucu öldüren polis için "o insan ulu ve asil bir şehittir" şeklinde beyanda bulunması yine FETÖ lideri Fetullah Gülen'i rüyasında görüp ağlayarak uyanması ve şükür namazı kılması gibi birçok tespitinde dosya kapsamında olduğu değerlendirildi.

VERDİ DARBECİLERE DİRENMİŞTİ
Altuğ Verdi, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstanbul Üsküdar İlçe Emniyet Müdürü olarak görev yapıyordu. O gece İstanbul'da darbecilerle göğüs göğüse çarpışmıştı. Ayrıca çeşitli rütbelerdeyken Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı'nda görev yapmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da bizzat tanıdığı bir isimdi. Cinayetin ardında FETÖ izi olabileceği iddiaları gündeme getirildi. Bunun da sebebi, Altuğ Verdi'nin örgüte karşı meslektaşları tarafından bilinen tavrı, görev yaptığı birimler ve 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnişiydi. Ancak soruşturma ilerledikçe bu iddialar giderek söndü. Rize kent merkezine tayin isteyen polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun bu isteği geri çevrilince öfkeye kapılarak Rize İl Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi öldürdüğü sonucuna varıldı. Şehit polis Verdi henüz 46 yaşındaydı, geriye gözü yaşlı eşi Leyla Verdi ile bir kızı kalmıştı..

Sabah Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı da bugün köşesinde kaleme aldığı yazıda Altuğ Verdi cinayetini işledi. Bursalı, Verdi'nin FETÖ tarafından şehit edildiğinin yapılan teknik takip ve itiraflar sonucu ortaya çıktığını söylerken yazısında yaşanan süreci anlattı.

İşte Şebnem Bursalı'nın "Delikten gelen itiraf" başlıklı yazısı
Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'nin FETÖ tarafından şehit edildiği, yapılan teknik çalışmalar ve itirafçı bir tutuklunun verdiği bilgilerle belirlendi.  Edinilen bilgilere göre tetikçi olan eski polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu ile itirafçı tutuklu O.Ü. iki koğuş arasındaki 5 cm'lik bir delikten birbirlerini görerek sohbete başladı. Sohbetleri ilerledikçe Sarıcaoğlu FETÖ'cü olduğunu, cinayeti FETÖ için işlediğini O.Ü.'ye itiraf etti. Daha sonra katilin bu itiraflarını, Tanık Koruma Daire Başkanlığı'na verdiği ifade ile tek tek anlatan O.Ü. şunları aktardı:

- Sarıcaoğlu kendisini önce Menzilci olarak tanıttı, sonra güveni artınca FETÖ'ye üye olduğunu itiraf etti. - Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı iken 15 Temmuz gecesinde ve sonrasında FETÖ'cülere karşı sert tutumu yüzünden öldürdüğünü itiraf etti. "Bu, namusuz, şerefsiz bir insan. 15 Temmuz gecesi ve sonrasındaki dönemde birçok cemaat mensubu kişiye işkence ve eziyet yaptı. Bu yüzden kendisine çok büyük kin duydum" dedi. 

- Olay anında yaraladığı Personel Şube Müdürünü "yanlışlıkla" vurduğunu itiraf etti. Şehit Verdi ile görüşmesine aracı olan Personel Müdürü'nün de FETÖ terör örgütü mensubu olduğunu söyledi.
- Kullandığı 'Patates Hat' ile irtibat kurduğu 'Davut' isimli FETÖ'cüye olay sonrasında Adli Tıp'a sevki esnasında akli dengesinin yerinde olmadığına dair rapor almak için dengesiz davranacağını söyledi.
- Erzurum'da İnşaat Mühendisliği'nde okurken örgüte ait evlerde kaldığını, örgütün yayın organları Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olduğunu, sohbet toplantılarına katıldığını tek tek anlattı.
- 2005 yılında Niğde Polis Okulu'nda iken sohbet abisi ve bölgeden sorumlui imam olan akademisyen Mustafa Çalışkan'la cep telefonu ile sürekli görüştüğünü itiraf etti. İstanbul'a geçtikten sonra polis mahrem imamı akademisyen Evren Ersoy ile yüzyüze ve telefonla sürekli irtibatta olduğunu söyledi. Ardahan'da görev yaptığı dönemde polis mahrem imamı ile telefon irtibatı olan Bülent Erdem'le sürekli irtibatta olduğunu anlattı.
- Doktor abisinin FETÖ üyeliğinden işlem görüp görevinden atıldığını, sonra iade edildiğini, hemşire olan abisinin eşinin ise ihraç edildiğini anlattı. Yeğeninin de askeri öğrenci olduğunı ve FETÖ den ihraç edildiğini söyledi.
- Trabzon'da "Hacı Amca" lakaplı kişinin, mahkeme aşamasında kendisine yardımcı olacağını, emniyet ve adliyede olan konularla ilgili tüm bilgilerin bu şahıs aracılığıyla kendisine iletildiğini anlattı.
- Devleti kötülemek, hükümeti ve devlet adamlarını tuzağa düşürmek maksatlı kumpaslar kurduklarını itiraf etti.