Rize Kent Konseyi’nin bölgenin giderek ithal bitkilerle donatılarak arka plana atılan doğal bitki yapısının ön plana çıkarılması ve şehir merkezindeki çevre düzenlemelerinde yerli bitkilerin kullanılmasına dikkat çekmek için düzenlediği programda kentin peyzajında çay bitkisinin kullanılması gerektiği vurgulandı. RTEÜ Güzel Sanatlar, Tasarım Ve Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Öğretim Üyesi Dr. Ömer Lütfü Çorbacı “Rize İli Park ve Bahçelerindeki Bitki Taksonları ve Bitkiye Bakış Açımız “adlı sunum gerçekleştirdi. Dr. Çorbacı yörede yetişen çay bitkisinin kentin içinde yer bulması gerektiğini belirterek” Bugün dünyanın her yerinde o yörenin ürünlerinin festivalleri olur. Adana’da portakal festivali var, Malatya’da kaysı festivali, Isparta’da gül, Burdur’da lavanta festivali var. Ancak biz çayı bu şekilde kullanmıyoruz. Çay labirent parklar için çok uygun bitki. Biz çayı peyzaj değeriyle festivalde değerlendiremiyoruz. Çay bitkisini kent içinde bir şekilde kullanmamız lazım “şeklinde konuştu

'KENTİN DOĞAL BİTKİLERİNİ PEYZAJA KAZANDIRMALIYIZ'

Öğretim Üyesi Dr. Çorbacı Rize’nin ilçeleriyle birlikte yüz ölçümü 3920 metre kare iken çok küçük bir rakamın park ve bahçelere ayrıldığına dikkat çekerek “Rize ilinde çocuk oyun alanlarıyla birlikte 45 parkımız var. Ancak bu parkların bir kısmı yok olmuş, yerine bina yapılmış, bazısı atıl durumda, bir miktarı da yeşil alan olarak kalabilmiş. Bu parklarımızda ve diğer çevre düzenlemelerinde kullanılan bitkilerin 157 taneden 27 tanesi doğalken geri kalan bitkiler yabancı uyruklu. Yakınımızda Of fidanlığı var, Ardeşen’de fidanlığımız var ama biz bitkileri oradan almıyoruz. Gidiyoruz Yalova’dan Sakarya’dan uçaklarla ithal bitkileri getiriyoruz. Bu sektörde dönen paranın haddi hesabı yok. Buradaki doğal bitkilerimizi peyzaja kazandırmak zorundayız.” diye konuştu. 

'KONUŞMUYORLAR DİYE YAPIYORUZ BU KATLİ'

Çorbacı” Bitkiyi nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Ağaç olacak bitkiyi balkonda saksıya koyuyoruz. Parklarda iç içe karmakarışık dikim yapıyoruz. Binaların önüne önce küçük diye ağacı dikiyoruz. Büyüyünce binaya engel oldu diye dallarını katlediyoruz. Bitkinin bir canlı varlık olduğunu unutmayalım. Konuşmuyorlar diye yapıyoruz bu katli” ifadelerini kullandı.