Rize geçtiğimiz hafta yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden 6 kişi ve henüz bulunamayan 2 vatandaş nedeniyle Kurban Bayramı’na buruk giriyor.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Rize’yi etkisi altına alan sağanak yağış nedeniyle başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baba ocağı Güneysu ilçesi olmak üzere, merkeze bağlı Muradiye beldesi, Çayeli’ne bağlı Büyükköy beldesi ve yine merkeze bağlı Salarha beldesinin bir kısmında sel ve heyelan meydana geldi. Meydana gelen sel ve heyelanlarda ise Aynur Karali (66) ile oğlu Mustafa Karali (35) ve engelli kızı Ayşe Karali (27) Güneysu’nun Ballıdere köyünde, Adem Yanık Güneysu’nun Asmalı Irmak köyünde, Hacere Mert (75) ve eşi Nuri Cemal Mert (80) ise merkeze bağlı Muradiye beldesinde hayatını kaybetti. Güneysu ilçesinde sel sularına kapılarak kaybolan ve Halil usta olarak bilinen Hasan Arıcı’yı arama çalışmaları Güneysu Deresi’nde, diğer kayıp şahıs Batuhan Delihasan’ı arama çalışması ise merkeze bağlı Muradiye beldesinde devam ediyor.

Güneysu ilçesine bağlı Tepebaşı köyünde kendisinin evin hemen üst kısmındaki yolun menfezlerini kontrol etmek için evden çıktığı sırada ağabeyi Hasan Arıcı’nın evin alt kısmına indiğini dile getiren Mustafa Arıcı, “10 gündür işleri olduğundan dolayı burada kaldı. Saat 16.00’da birlikte çay içiyorduk. Hava şiddetini arttırınca bir yerleri sel getirmesin diye biz kanalları açmak için yola çıktık. Eve döndüğümüzde üstümü başımı değiştikten sonra ‘Ağabeyim nerede’ diye sordum ve bana aşağıya barakasına indi dediler. Ben de ‘Bu saatte neden indi? Neden durdurmadınız?’ diye sordum. O anda aşağıdan ağaçlar koptu ve onu da yengem gördü. Bana ‘Ağabeyini kurtar’ diye haber verdi. Gittim ama hiçbir şey bulamadık. Tekrar oradan eve çıktım ve AFAD geldi. Sonra AFAD ekipleriyle birlikte tekrar indik oraya ve saat 04.00’a kadar orada bekledik. Herhangi bir ize rastlanamadı” ifadelerini kullandı.

Kovanlara bakmak için indi, bir daha dönmedi

Ağabeyi Hasan Arıcı’nın evin altındaki arazide olan arı kovanlarını kontrol etmek için bölgeye indiğini ve bu sırada heyelan olduğunu dile getiren Mustafa Arıcı, “Orada arıları vardı. ‘Onlarda hasar var mı diye bakayım’ dedi hanımına. O niyetle indi ve bir daha geriye dönmedi. Afet olan yerden dere kenarına kadar arandı, aramaya da devam ediyoruz” dedi.

"Bulunsun acımız en azından yüzde 50’ye iner"

Kardeşi Hasan Arıcı’nın bulunmasının tek temennileri olduğunu dile getiren ağabey Halil Arıcı ise, “Kelimelerin bittiği noktadayız. Allah devletimizden razı olsun, Türkiye’nin her yerinden herkes elinden gelen çabayı gösteriyor. AKUT, AFAD, ANDA hepsi elinden geleni yapıyor ama maalesef şu ana kadar bulunamadı. Bulunsun yeter bizim için, en azından acımız yüzde 50’ye düşer” şeklinde konuştu.

Çaylıklar koptu, ağaç olan yerlere bir şey olmadı

Hasan Arıcı’nın yeğeni Furkan Arıcı ise heyelan olan alanın tamamen çay arazisi olduğunu, ağaçların olduğu yerin çaylığa nazaran daha sağlam olduğunu dile getirerek “16.00 sularında yağmur başlayınca yengem inme dedikçe amcam aşağıya indi. İndikten sonra babama ‘Aşağıya gidip bir bakabilir misin’ dediler. Yengemin kardeşi ile indiler ama sonuç almayınca geriye dönmek zorunda kaldılar. Ertesi gün arama kurtarma ekipleriyle birlikte bizde aşağıya indik. Aramaya devam ettik ama bir sonuç bulamadık. Heyelanın olduğu yer çaylık arazi. Ağaç olan yerlerde bir şey olmadı ama çay arazileri koptu. Kopan yer de ağaçların hemen yan tarafıydı. Dereye kadar, ırmağa kadar indi. Bir sonuç yok şu an” dedi.