Ortam güzel. Geç bilgisayarın başına. Rize çayını yudumlarken, Rizeli Sanatçı Tarkan’dan şarkılar dinlerken Rize’ye Rizeli’ye hakaret yağdır. Ha bu arada unutmadan belirteyim, bilgisayar demişken bu alanda en başarılı yerli üretici Yalçın Yıldırım da Rizeli’dir. Masanda bulunan “Ağabeyim Deniz” kitabının kahramanı Deniz Gezmiş Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Cimil Köyü'ndendir. Deniz Gezmiş’in “Cihan varsa bana bir şey olmaz” dediği Cihan Alptekin Rize Ardeşen - Yeniyol (Oce) Köyü’ndendir.

RİZE BİR CUMHURİYET ŞEHRİDİR

ÇAY CUMHURİYETİN RİZE’YE ARMAĞANIDIR

Haddini fazlasıyla aşan biri üzerinden Rize şehrini Rizelileri karalamaya çalışmak cahilliktir. Rize bir Cumhuriyet şehridir. Çay Cumhuriyetin Rize’ye en büyük armağanıdır. Rizelilere vatan savunmasında ve Kurtuluş Savaşında en önde savaşmıştır.  Kurtuluşa güç katanlar arasında İpsiz Recep, Ketencioğlu Yakup, Dursun Kaptan, Metozade Hüseyin, Mataracı Mehmet Efendi, Tuzcuoğlu Halit Ağa ve Şahinoğlu Osman Kahya’nın yanı sıra pek çok da isimsiz Rizeli kahraman yer almaktadır.

RİZELİLERİN HEMŞEHRİSİ ATATÜRK

TBMM’DE RİZE’DEN ÇEKİLEN TELİ OKUDU

2 Aralık 1922 tarihinde Mustafa Kemal'e çok sert muhalefet yapan bir grup verdikleri kanun teklifiyle onu meclis dışında bırakmaya yönelik büyük bir tuzak hazırlamışlardı. Bu kanun teklifinin 14. Maddesi 'Büyük Millet Meclisi'ne üye seçilebilmek için Türkiye'nin bugünkü sınırları içindeki mahaller ahalisinden olmak zorunludur” ibaresini içeriyordu. Atatürk’ün doğum yeri de Selanik'ti. Atatürk’ü doğrudan doğruya yurttaşlık haklarından yoksun bırakmaya yönelik tasarı teklifine Rizelilerin tepkisi çok büyük oldu. Atatürk, 2 Aralık mecliste görüşülen tasarıya karşı kendi ve halkın tepkisini özetle şöyle dile getiriyordu: Doğum yerim bugünkü sınırlarımız dışında ise bunda benim hiçbir suçum yoktur. Beş yıl sürekli bir yerde kalsaydım Muş ve Bitlis'i düşmandan geri alabilir miydim? Ben burada yalnız bir seçim bölgesinin, Rize'den bana çektiği bir telyazısını, olduğu gibi sunmakla yetineceğim: Size ve sizinle birlikte çalışan değerli arkadaşlarınıza karşı sancağımız adına söz söyleyen ve aykırı görüş besleyen ve bizce hiçbir değeri ve önemi olmayan milletvekillerini lanetleriz. Bu duruma tepki koyan ve Kurtuluş savaşı boyunca Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde savaşan ve milli mücadelenin başarıya ulaşmasında katkıları olan Rizeliler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e hemşerilik teklifinde bulunur. Atatürk, bu teklifi 20 Nisan 1923’te Rize Livası İdare Meclisi üyelerinden Hüseyin Bey ile arkadaşlarına gönderdiği bir yazıyla kabul ettiğini bildirir. 29 Nisan 1923 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi ve Yenigün Mecmuasında haber olarak yer alan gelişme, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde büyük yankı uyandırır.

ATATÜRK’TEN RİZELİ’LERE ÖVGÜ

Rizeliler’in hemşehrisi Mustafa Kemal Atatürk, Rize ile olan ilişkisini her daim sürdürerek milli günler ve önemli hadiselerde kutlama mesajları gönderir. Çeşitli dönemlerde telgrafla haberleştiği isimler arasında Mektupçu Behçet Tuzcu, Halkevi Başkanı Oğuz Bey, Mataracı Mehmet Efendi ve Rize Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti yöneticilerinden Lazzade Mustafa Efendi yer alır. Atatürk’ün kendi el yazısıyla Ankara’dan Rize Müdafa-ı Hukuk Cemiyeti’ne gönderdiği ve “Öteden beri herkesin yakından bildiği kahramanlıklarıyla kendilerini tanıtmış olan Lazistan Ahalinin ülkenin kurtuluşu için azim ve üstün gayretlerini takdir ederiz” şeklinde bir cümle sarf ettiği telgrafı Rizeliler için övgü dolu sözler içeriyordu.

RİZE DEYİP GEÇİLMEZ

*Rize, Türk’ün ateşle imtihan edildiği bu zor dönemde ekmek karneyle dağıtılırken milli mücadelecilere karnesiz ekmek sağlayan ve Atatürk’ün dikkatini çekmeyi başaran Rizeli Mataracı Mehmet Efendi’nin memleketidir. Atatürk’ün: “Yarın cepheye gitsek, kaç kişiyle gelirsin?” sorusuna Mataracı Mehmet Efendi, Rizeliye has keskin zekasını ve şivesini konuşturarak “Bi tufeğum, bi da ben senun emrundeyiz paşam” diye cevap vermiştir.

Çalışkan, tuttuğunu koparan, ekmeğini taştan çıkaran bu insanların şehridir.

*Rize Kurtuluş savaşı yıllarında çetesiyle birlikte destanlaşan bir diğer isim de İpsiz Recep Reis’in şehridir. İpsiz Recep Reis, siyasete girmesini isteyenlere “Biz işimizi tamamladık efendiler. Savaşta dik duran başımızı siyasette eğmeyiz. Tilkinin pazarda işi yoktur” şeklinde cevap vermiştir.

*Rize, Abdulhamit döneminde Mekke-Medine tren yolunu yapan Abdullah Çillioğlu’nun memleketidir.

*Rize 1939 yılında Erzincan’da yaşanan büyük depremde serbest bıraktığı mahkumlarla el ele vererek aldığı sıra dışı kararlarla çok sayıda canın kurtarılmasını sağlayan Yusuf İzzet Akçal’in şehridir.

*Rize bir Cumhurbaşkanı ( Recep Tayyip Erdoğan), üç başbakan (Sadrazam Mehmet Ali Paşa, Ahmet Mesut Yılmaz, Recep Tayyip Erdoğan) çıkaran bir şehirdir.

*Rize korona virüs aşısının mucidi Dr. Özlem Türeci’nin şehridir.

*Alanında elde ettiği başarışlar aldığı uluslararası ödüller sayesinde biyografisi sayfalara sığmayan Prof. Dr. Mehmet Haberal’in şehridir.

* Rize Tapuda kaydı olmayan başkan, denizi kara karayı para yapan adam diye anılan Ekrem Orhon’un şehridir. Orhon; düğününde kızına nikâh hediyesi olarak üzerinde Atatürk fotoğrafı olan altınları takmış, küpeleri taktıktan sonra salondakilerin de duyacağı bir ses tonu ile kızına şöyle seslenmişti: “Atatürk hep kulağına küpe olsun.

* Rize, Rize Gündoğdu’dan Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürlüğü’ne uzanan yolun yolcusu Temel Kotil’in memleketidir.

*Rize Türk siyasetinde söz sahibi olmuş Ahmet Tevfik İleri, Alper Taş, Dr. Fethi Tevetoğlu, Orhan Keçeli, Ahmet Muhtar Çilli, Ali Topuz, Aytekin Kotil, Besim Tibuk, Köksal Toptan,  Nevzat Kösoğlu, Murat Karayalçın, Sami Uğur Kumbasar, Şevket Yılmaz gibi nice insanların şehridir.

*Sporda başarılara imza atan, bayrağımızı zirveye taşıyan bizi gururlandıran Şenol Birol, Abdullah Avcı, Hasan Vezir, Hakan Tecimer, Mehmet Akif Pirim, Kazım Ayvaz, Dursun Ali Erbaş, Cüneyt Çakır, Av. Hüseyin Karaahmetoğlu, Necati Morgül’ün şehridir.  

*Rize sanat, edebiyata güzellik katan Tarkan Tevetoğlu, Sezen Aksu, Doğuş, İbrahim Karaca, Gökhan Birben, Yaşar Kurt,  Birol Topaloğlu, Altay, Sinan Özen, Yusuf Kurçenli, Ali Atay, Osman Aydın Tolan, Cevat Dereli, Galip Erdem, Prof. Dr. Bekir Sıtkı Baykal, Prof. Dr. İsmail Kara, Adnan Azar, Sadettin Kaynak, Davut Güloğlu, İsmail Hakkı Demircioğlu, Hasan Fehmi Sözeri, Oktay Arayıcı, Gökhan Keser, Ahmet Şafak, Süleyman Yağcı, Sabriye Kara, Sinem Kobal, Nergis Kumbasar, Yılmaz Morgül, İsmail Türüt, Selçuk Balcı, Ayhan Alptekin, Cimilli İbo, Korhan Özyıldız, Şeref Bilsel’in gibi değerli isimlerin şehridir.

Rize gözünü budaktan sakınmayan İsmail Saynaz, Ömer Lütfi Mete, Emin Gürses’in şehridir.

NOT:

Fetih etkinliği öncesi düzenlenen basın toplantısında endişelerimizi tek tek dile getirdik. Rize'de sevgi ve kardeşliği yaygınlaştırmak için yapıldığı söylenen etkinliğin tarihsel ayrımcılığa yol açacağı kaygılarımız tek tek söyledik. Hatta bir gazeteci arkadaşımız daha önce Rize'de ilki düzenlenen fetih etkinliğinde İsmail Kahraman'ın sarf ettiği Rize'nin kurtuluşu yoktur Kurtuluş yoktur sözlerinin yanlış olduğunu söylemesi bile bu vahim duruma mani olmaya yeterli olmadı.

Bu etkinlikte söz edilen sözler o şahsı bağlar. Rize ili ile olayı bütünleştirme çabalarının hala devam etmesi büyük yanlıştır. Bu etkinliğin fikir babası İsmail Kahraman hayata geçiren ise İstanbul Rize Dernekler Federasyonu Vakfı RİDEVA idi.

İstanbul Rize Dernekler Federasyonu Vakfı Yöneticileri düzenledikleri etkinlikte sarf edilen sözlerle ilgili hiçbir açıklama yapmamıştır.