Yeşil-Mavililer, Süper Lig'de oynadığı 36 iç saha maçından sadece 9 galibiyet aldı. Taraftarlarının ilgisizliği de bu puan kayıplarının yaşanmasında önemli bir etken oldu.

Çaykur Rizespor’u adım adım takip eden deneyimli spor muhabiri Alihan Telatar, Yeşil-Mavili takımı değerlendirdi. 

Kim ne derse desin Çaykur Rizespor'un asıl sorunu iç saha maçları. Görünen köy kılavuz istemiyor. Çünkü tablo ortada. Yeşil-Mavililer kendi sahasında maç kazanamama sıkıntısı yaşıyor. Rizespor 2013-2014 sezonun da sahasında 6 galibiyet, 7 beraberlik ve 4 galibiyet alarak 25 puan topladı. 22 gol atıp 16 gol yedi. Dış sahada ise 4 galibiyet, 5 beraberlik 8 yenilgi aldı. 21 gol atıp 27 gol yedi. Bu 5 yıl aradan sonra döndüğü Süper Lig'deki ilk sezonuydu. 2. yılında ise 2014-2015 sezonun da durum daha kötü oldu. İç saha maçlarının en kötü takımı Rizespor oldu. 17 iç saha maçından 3 galibiyet, 5 beraberlik 9 mağlubiyet aldı. İç saha maçlarının en başarısız takımı olarak 14 puan toplayarak son sırada yer aldı. Rakip fileleri 17 kez havalandırırken kalesinde tam 31 gol gördü.
Bununla da Çaykur Rizespor'un sorunu iç saha maçları. Atmaca bu sezon ile birlikte sahasında oynadığı 36 maçta 9 galibiyet alırken 13 kez berabere kalıp 13 kez mağlup oldu. Yeşil-Mavililer bu sezon ise kendi sahasına oynadığı 2 maçta da sahadan beraberlikle ayrıldı. Bir takımın başarısın da ve başarısızlığında en büyük faktör iç saha maçlarıdır. Seni hedefine içerde elde ettiğin başarı götürür. Bu durumu sadece teknik heyet ve futbolcuları yükleyemezsin. Bunda taraftarında payı büyük. İç saha maçlarında tribünler boş, taraftar desteği yok denecek kadar az. Gelelim takımın konumuna. Geçen sezon ligin en fazla gol yiyen takımlarından biri olarak kaleci değişti ama defans aynı.   
Orta sahadaki ikili yüzde 30 savunmacı. Bekler görev yaparken Eren sol bek ama hücumcu. Geçen sezon takımın en fazla asist yapan ismi. Orhan ise savunmacı. Bu oyuncu grubu birbirine her zaman yakın olup alanları doğru paylaşamazsa ve kompakt kalmazsa Çaykur Rizespor, özellikle içeride her rakibe karşı sorun yaşar. Ancak topa sahip olup çok fazla pas hatası yapmazsa birbirinden kopmazlarsa her takımın başına belada olabilirler. Takımda hücumcu oyuncuların sayısı fazla olduğundan maçı çevirebiliyor. Gençlerbirliği maçında öne geçmesine rağmen mağlup duruma düştü yaşanan penaltı krizine rağmen sahadan galibiyetle ayrıldı.
Fenerbahçe maçında ise mağlup durumdayken penaltı kaçırdı ama sahadan beraberlikle ayrıldı. Eskişehir karşılaşmasında ise öne geçti haksız bir penaltı ile 1 puanla sahadan ayrıldı. Sivas maçın da geriye düşmesine rağmen beraberliği sağladı. Rizespor ilk 4 maçta olduğu gibi bundan sonra oynayacağı her maçta gol da atar golde yer. Önemli olan yediğinden daha fazlasını atmak. Gelelim yabancı transferlere. Rizespor yabancı transferinde çok bilinen oyuncular almadı. Alınanlardan sadece Cedrik Makiadi Sivas maçında 90 dakika oynadı. Patryk Tuszynsk sakat, Teddy Chavalier beklenenden uzak, Gürcü Nika Dzalamıdze ise henüz forma giymiş değil.
 
Çaykur Rizespor iç saha maçlarında sorun yaşıyor ve beklenen patlamayı yapamıyor. Ama bunun değişmesi için uygun zemin ve enerji var diye düşünüyorum. İç saha sorununun değişmesine katkı sağlayacak en önemli unsur da tribünlerin dolup taraftar desteğinin olması. Bu sağlandığı taktirde durumun değişeceği kanaatindeyim. Peki bu konuda ne yapılıyor?. Gerekli adımlar atılıyor mu?. Şuana kadar yapılmadı ve atılmadı. Bundan sonra bir şeyler olur mu? Pek olacağını sanmıyorum. Yönetim ben yapacağımı yaptım. Bilet ve kombine fiyatlarını son derece ucuz yaptım. Gelen gelsin diyor. Taraftar da ne yaparsan yap gelmem diyor. Karaman bu konuda çaba gösteriyor ama bir yere kadar. Durum böyle geldi ama umarım böyle devam etmez.