Hadis-i şerif: “ İki nimet vardır ki, insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmıştır. Bunlar sağlık ve zamandır.”

Ayet meali: “ Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakin dünya hayatı sizi aldatmasın!”

Fatr süresi 5. Ayet: “ Sakin, çok aldatıcı şeytan, Allah hakkında sizi aldatmasın!”

Mümin ün süresi 3. Ayet: “ Bir işi bitirince, hemen bir başka işe koyul.”

İslam inancı, ahiret inancı olmayanlar, fitneci ve bozguncu olurlar. “Aile, sevgi ile kurulur. Ahlaki değerlerle korunur.” Maddi, manevi anlamda tertemiz, güzel, iyi, doğru, dürüst, hak, hakikat içinde ilmi, dini yaşantıda olmalı. “Kur’ân-ı Kerim’i aynen peygamberimiz gibi yaşamalı.” Sapık ve sapkınlara aldanıp, uymamalı.

Ahsen-i Takvim; en güzel ve mükemmel şekilde olmalı. Güzel insan olmalı.

“İnsan, eski deyimle Eşrefi mahlûktur. Yani yaratılmışların en şereflisi, onurlusudur.” Yaratılış gayemize uygun davranalım.” “ Esfel-i safilin durumuna düşmeyelim. Yanı mertebelerin en zelili, en aşağısı, en aşağılanmışı, aşağıların en aşağısı, sefillerin sefili, cehennemlik olmayalım!”

Hadis-i şerif: “Temizlik imanın yarısıdır.” Maddi, manevi anlamda tertemiz, arı- duru olalım.

Hadis-i şerif: “ İçkiden sakınınız. Zira içki her kötülüğün anahtarıdır.”

Hadis-i şerif: “ Oruç tutasınız ki, sıhhat- sağlık bulasınız.”

Hadis-i şerif: “ Seyahate çıkınız. Sıhhat bulursunuz.”

Ayet-i Kerime meali: “ Boş ve gereksiz şeylerden yüz çevirin.”

İslam, güzel ahlaktır. İslam temizliktir. İslam adalet, doğruluk, dürüstlük, hakkaniyettir. İslam yolunda samimiyetle, ilimle yaşayınız. İkiyüzlüler iflah olmaz. Kibir şeytandandır. Allah’a verdiğiniz sözü unutup; sapkın, sapık duruma düşmeyiniz. Aklınızı, doğru bilgilerle çalıştırınız. B ilmiyorsak, bilenlere danışalım. Bilmeğimizin ardına düşmeyelim.

Zaman kavramı, Kur’ân’da “vakit” olarak geçmektedir. Vaktimizi çok iyi değerlendirmeliyiz. Çünkü zaman durdurulamaz. Herkes kendi anını yaşar. Yaşadığı bu anı çok iyi şekilde değerlendirmeli. Vakit, nakittir. Bugün yapmamız gereken işi, bugün yapmalıyız. Zamanı planlı, programlı, projeli, tasarlayarak çok iyi kullanmalıyız. Bazı işlerde işbirliği, elbirliği yapmalıyız. Ekip, takım çalışması ile başarmaya çalışmalıyız. Bazen de eşten, dosttan, akraba, komşu ve çevreden yardım almalıyız.

Vakit, nakittir. Hatta nakitten çok daha kıymetlidir. Para ile zaman ve sağlık satın alınamaz. Bugünün işini mutlaka bugün yapmalıyız. Yarına bırakmamalıyız. Zira yarınında kendine göre işi yükü vardır. İşleri sürekli erteleyen insanlar, hiçbir işi zamanında yapamazlar. Başarılı olamazlar. Zamanı planlayarak, kullanmalıyız. Çok iyi değerlendirmeliyiz. Peygamberimiz zamanı, zamanında çok iyi değerlendirmiş. Sağlığına dikkat etmiş. Sağlığına zarar veren hiçbir iş yapmamış. Besin, gıda yememiş, içmemiştir. “Allah cc. cş. İnsan doğasına zarar veren, her besinin, gıdanın yenmesini, içilmesini yasaklamıştır. İnsan sağlığına, toplum sağlığına zarar veren, her işi de haram kılmış, yasaklamıştır.”

Hadis-i şerif: “ İki günü eşit olan, zarardadır.”

Bugün, tembel, miskin, iş görmez, bilimsel çalışmaz; ilim, sanat, meslek sahibi olmayanlar; madden perişan durumdadır. Ruhen de çökmüştür.  

Uluslararası kuruluşların 2100 yılı tahminlerini okuyorum da; bugün madden perişan olanlar, 2100 yılında da aynen, hatta daha kötü durumdadır! Hala çok eşlilik, çok çocuk doğurmaları devam etmektedir. Bugün 180 milyon olan ülke nüfusu, 650 milyona ulaşmıştır! Bugün 7,5 milyar olan dünya nüfusu 11,5 milyara ulaşmıştır! Allah cc. Beyin, kalp, ruh verdi, öğrenme yetisi verdi ama hiç doğru şekilde kullanmamaktadırlar! Allah cc. Buyuruyor: “Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağar!”

İnsan, uhuletle ve suhuletle yanı “sessiz ve sakin bir şekilde, yumuşaklıkla”; hem kendi için hem de insanlık, doğa, yaratılmışlar için ilmi çalışmalar yapmalı. İlmi, kültürel, sanatsal, mesleki çalışmalarda bulunmalı. Sağlığını tehlikeye atacak, sağlıksız iş yapacak; hiçbir girişimde, çalışmada bulunmamalıdır. Kendini ve başkalarını her türlü tehlikeden ve haramdan, günahtan korumalı.

“Allah’ın emirlerini aynen tutmalı. Yasakladıklarından aynen sakınmalıdır.” “Akıllı, mantıklı, sağduyulu, makul, bilgili, bilinçli, güzel, iyi, doğru, dürüst, ilmi davranmalıdır. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, edep, hayâ, eşitlik sahibi olmalı. İsraftan sakınmalı. Hak yememeli. Haklıyı ezmemeli. Zalimlik yapıp, zulmetmemeli. İslam dininin kendinden ve ruhundan ayrılmamalı.” Hayatta başarılı, sağlıklı, değerli, önemli olmak için; vakti en iyi biçimde değerlendiriniz.

Allah cc. Cş. Buyuruyor: “ Ey iman edenler! Allah’a karşı hakkıyla takva sahibi olun ve ancak Müslüman olarak can verin.”

Hadis- ı şerifler: “Müslüman, elinden ve dilinden, insanların zarar görmediği kimsedir.”

“ Kim gönülden onaylayarak, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna tanıklık ederse, Allah, ona cehennemi haram kılar.”

 “Allah’a şirk- ortak koşmadan, ibadet etmeye devam et. Farz namazı kıl, farz olan zekâtı ver, Ramazan orucunu tut. İnsanların sana nasıl davranmasını istiyorsan, sen de onlara öyle davran.”

“Müminlerin iman bakımından en olgunu, ahlak bakımından en güzel olanıdır.”

 “Sizin en hayırlınız, kendisinden hayır beklenilen ve kötülüğünden emin olunandır- güvenilendir. En şerliniz- kötünüz ise kendisinden hayır beklenmeyen ve kötülüğünden emin olunmayandır.”

Ayet-i Kerim mealleri: “ Ey İman edenler! Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle tanıklık- şahitlik yapanlar olunuz.”

“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”

“ Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü öyle zanlar var ki, günahtır.”

 “Birbirinizin gizliliklerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini- dedikodusunu yapmayın.”

“Ey iman edenler! Eğer bir fâsık- günahkâr size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın.”

 “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp bunların hepsi ondan sorumludur.”

Hadis-i şerifler: “ Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Müminde, insanların canları ve malları konusunda kendisine karşı güven hissettikleri kimsedir.”

“ Her duyduğunu söylemesi, kişiye yalan olarak yeter.”

 “Birbirinizden nefret etmeyin. Birbirinizi kıskanmayın- çekemezlik yapmayın. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun.”    

  “ Kıyamet günü en şiddetli azap (ceza- işkence, eziyet, büyük sıkıntı- şiddetli acı) görecek kimseler, dünyada insanlara en çok işkence edenlerdir.”

 “Kim zarar verirse, Allah da ona zarar verir. Kim insanlara güçlük çıkarırsa, Allah da ona güçlük çıkarır.”

Ayet-i Kerime meali: “ Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası; içinde sonsuza dek kalmak üzere cehennemdir. Allah, ona gazap (öfke, darılma) etmiştir. Lanet etmiştir. Çok büyük bir azap hazırlamıştır.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Allah’a isyan etmekten sakının ve sabrediniz.” “Gerçek sabır, musibetin geldiği ilk anda gösterilen sabırdır.”

Akıllı, zeki, doğru bilgili insanlar; yaşamını ibadetle, hayırla, iyilikle, hizmetle, dua ile anlamlandırır. Bizler, canlılar, cansız dediğimiz varlıkları hiç yokken yaratan, yaşatan, öldüren ve tekrar dirilten Yüce Allah’a hamt eder, şükreder, sevgi ve saygıda bulunur, dua eder, ibadet eder, zikreder, tövbe eder. Yarattıklarına iyilik eder, hizmet eder, iyilikte bulunur. Allah’tan her iş için hayırlısını ister. En uygun olanını nasip ede, diye dua eder, etmelidir.

En hayırlı rızık, nimet; helal kazançtır. Rızık kazanmak için çaba sarf etmeli. Helal işlerde, helal şekilde çalışıp, helal kazanç elde etmeli. Hiç kimsenin hakkına, hukukuna tecavüz etmemeli. Helal geçinmeli. Meşru, mubah işlerde çalışmalı. “Erkek olsun, kadın olsun, helal işlerde çalışmalı.” Helal kazanan ve beslenen kişinin ibadeti, duası kabul görür. Haramla beslenen kişinin ibadeti makbul kabul edilmez. Değer verilmez.

Müslüman, yaşantısının her anı ile mümin olmalı. Helal, meşru, mubah hayat sürmeli. Mubah çalışma ve harcama içinde bulunmalı. Öncelikle helal çalışan olmalı. İslam dinine uygun çalışma sürdürmeli. Kazandığı parayı, geliri de helal harcamalı. İsraf etmemeli. İçkiye, kumara, uyuşturucuya, zevke, keyfe, eğlenceye, gayrimeşru yerlere, lüks ve gösterişe harcama yapmamalı. Haram tüketim yapmamalı. İhtiyaç kadar harcamalı. Yer altı, yerüstü zenginlikleri aşır şekilde tüketmemeli. Zorunlu hallerde harcama yapmalı. Çevresindeki fakir, yoksulları gözetmeli. Fakirlikten, yoksulluktan, illetlerden, zilletlerden, sapkınlıktan, haksızlık etmekten, haksızlığa uğramaktan Allah’a sığınmalı.

Huzurlu, mutlu, rahat birey, aile, toplum olarak yaşama azminde olmalı. Bireyler, aile fertleri arasında karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü, anlayış olmalı. Dindar aile olmalı. Aide sevgi, saygı, yardımlaşma, paylaşma, dayanışma, anlayışla davranma olmalı. Eşler dindar olmalı. Sapık ve sapkın olmamalı. İlim, bilim, din, iman, akıl ile yaşayan dindarlık olmalı. Aile içinde sorunlar konuşularak, anlaşarak aşılmalı. Eşler birbiri ile iyi geçinmeli. Öyle ben özgürüm.  Bağımsızım. Serserice özgürüm. Ben bağımsızım, ben serbest yaşama istiyorum, gibi sapkınca sözler etmemeli. Ailede öyle birbirinden bağımsız, serserice özgürlük olmaz. Hayâ, ar, utanma, namus, iffet perdesi yırtılamaz. Eşler birbirine saygılı olmalı. Birbiri ile iyi geçinmeli. Herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Boşanmaya gidecek yollara girmemeli. Boşanma, Allah’ın hoşuna gitmeyen en kötü harekettir.

Akıllı, zekice, ilmi yaşamalı. Allah cc. Dostlarını örnek alarak yaşamalı. Tesettürü, hayâ duygusunu korumaya özen göstermeli. Örtünme, kadın ve erkeklere farzdır. İnsan, hayvan değil ki, giyimsiz, örtüsüz, açık, çıplak olsun. Hayvanlar da öyle çıplak değildir. Allah’ın örtüsü ile örtünmüşlerdir. “Bizlere düşen görev; Allah’ın emirlerini tutup, yasakladıklarından sakınmaktır. İslam dinini, peygamberimiz gibi yaşamaktır. Sapıklara, sapkınlara hiç bir şekilde uymamak, tabi olmamaktır.” Biz sadece tebliğ ediyoruz. Beğenme, beğenmeme, herkesin kendine kalmış işidir. Bizler en doğruyu, gerçeği söylemekle görevliyiz. Hastalıklı halimle, sağlığımı bile riske atarak, görevimi en doğru şekilde yapmaya çalışıyorum.

Müslüman olmak için; Allah’a ve resullerine iman etmeli. Dosdoğru olmalı. Allah’a ve emirlerine, yasaklarına uymayandan, dosdoğru olmayandan, mümin olmaz.  Sadece ad ile sadece söz ile Müslüman olunmaz. Doğru, dürüst, hak yolda olduğunu kanıtlamak gerekir. İstikametten şaşıp; batıl, küfür yolda, sapkın ideolojilerde, bozuk felsefi akımlarda, beşeri sapkınlıklarda olmamalı. Batılı inanış, insanı tabulaştırma, insani ilah yapmamalı. Gidip de elin zalim, kâfir, müşrik, münafık, gâvurluk yapan, sapkınına ilah diye tapınmamalı. Önder, lider görmemeli. Bu azgın katil zalim gâvurlar; Yeni Zelanda’dan, Avustralya’dan, Almanya’dan, Norveç’e, İsveç’e kadar, nerede bir masum çocuk, kadın, yaşlı, hamile görseler, saldırmaktadır! Camileri, işyerlerini yakmaktadır. Sosyal yaşantının içinde, kahvede oturana, sokakta yürüyene saldırmaktadır. Bunu sadece yabancı yabani domuzlar yapmamaktadır. İçimizde o domuzların nesli olanlarda yapmaktadır! Allah cc. Akıl, fikir, zekâ nasip eder inşallah. O zalimlere de hidayet isteme arzusu oluşur, inşallah. İnsan, Allah’tan iyilik isterse, Allah da verir, diyelim.