Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Özellikle beyin gelişimi ve büyümenin en hızlı olduğu dönem olan bebeklik ve çocuklukta uyku, diğer dönemlere göre daha çok önemlidir. Çocuklarda en sık görülen uyku bozuklukları uyku terörü, uyurgezerlik, bruksizm ve uyku saatinin kaymasıdır. Yorgunluk ise bebeğinizin gece daha sık kalkmasına ve az uyumasına yol açar” dedi.

Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıları bölümünden Uzm. Dr. Emin Çağlar, bebeklerde ve çocuklarda sıkça karşılaşılan uyku bozukluklarına karşı aileleri uyardı. Dr. Çağlar, uykunun insanın en temel ihtiyaçlarından birisi olduğunu belirterek, “Beyinde dikkat ve öğrenme süreçlerinin tam olarak işleyebilmesi için yeterli ve kaliteli bir uyku çok önemli. Uyku aslında zihinsel aktivitenin özel bir şeklidir. Beynin pasif konuma geçmesi anlamına gelmez, aktif sinirsel bir süreçtir. Beyin vücudumuzda her şeyi yönettiği gibi uykunun da başlaması ve sürdürülmesinde etkindir. Özellikle beyin gelişimi ve büyümenin en hızlı olduğu dönem olan bebeklik ve çocuklukta uyku, diğer dönemlere göre daha çok önemlidir” dedi.

“Gece uykusu 1 yaşında başlar”

Yaşla birlikte uyku döngüsünün de değiştiğine değinen Dr. Çağlar, “Normal bir uykunun tek bir tarifi yoktur. Çünkü uyku-uyanıklık döngüsü yaşa, cinsiyete, aydınlık-karanlık durumuna, egzersiz durumuna, stres ve hastalıklara göre değişkenlik gösterir. Güne başlarken fiziksel ve ruhsal açıdan hazır hissettiren, dinlendiren uyku normal bir uykudur.Yeni doğan bebekler günde ortalama 14-16 saat uyurlar. Hem gündüz hem de gece uyudukları için gece uykusu kavramı tam olarak yoktur. 1 yaş civarı gece uykusu kavramı netleşmeye başlar. Gündüz uyku ihtiyacı 3 yaş civarı azalarak son bulur. Yaş büyüdükçe vücudun uyku ihtiyacı azalır ve ergenlik döneminde erişkine yakın uyku saatleri (8-10 saat) yerleşmiş olur.Doktorunuz aksini belirtmedikçe, bebeklerde geceleri ilk 3 ay 3 kez beslenme, 3-6 ay arası 2 kez beslenme, 6-12 ay arası tek beslenme yapılabilir” şeklinde konuştu.

“Uyku saati kaçmış olabilir”

Dr. Çağlar, gündüz uykusunu yeterince alamayan bebeklerin geceleri yorgunluk nedeniyle huysuzlaşabileceğini ifade ederek, “Bebekler, 1 yaş üzerinde gece beslenmesi olmadan kesintisiz uyuyabilir. Eğer bebeğiniz herhangi bir rahatsızlığı olmadığı ve beslenmesini iyi sağladığınız halde çok sık uyanıyorsa bu uyku düzeni ve alışkanlığı ile ilgilidir. Yorgunluk bebeğinizin gece daha sık kalkmasına ve az uyumasına yol açar. Gündüz uykularını belli aralıklarda ve yeterli sürede uyumayan bebeklerde akşama doğru yorgunluk ve huysuzluk artar. Aslında “Çok uykusu var neden dalmakta zorlanıyor?” ya da “Çok aktif, hiç uykusu yok gibi” dediğiniz durumlarda anlayın ki bebeğinizin uyku saatini kaçırmış olabilirsiniz” diye konuştu.

“İlerleyen dönemde psikolojisini etkileyebilir”

Uyku bozukluklarının altında birçok nedenin yatabileceğini ifade eden Dr. Çağlar, “Ebeveynlerin tutum ve sınır problemlerinden kaynaklanan sorunlar en sık görülen ve yardım arandığında kolay düzelebilen problemlerdir. Depresyon, kaygı, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, otizm spektrum bozuklukları gibi ruhsal hastalıklara da uyku bozuklukları eşlik edebilir. Ruhsal hastalık olmasa da yaşanan stresli olaylara en sık verilen tepkilerden biri uyku bozukluklarıdır. Uyku bozuklukları öğrenme, dikkat ve hafıza sorunlarına, sinirliliğe, gündüz uykululuğuna hatta özellikle uzun süren uyku bozukluklarında ruhsal hastalıklara yol açabilir. Beyin gelişiminin çok hızlı olduğu çocukluk döneminde bu sorunların giderilmesi büyük önem taşır. Son yüz yılda yapılan araştırmalar öğrenmenin iyi bir uyku ile çok yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Öğrenilen bilginin uzun süreli hafızada kalması için uyku önemlidir” açıklamasında bulundu.

“Uyku terörü, bruksizm ve uyurgezerliğe dikkat”

Dr. Çağlar, çocukların yaklaşık yüzde 20 ila 30’unda uyku bozukluğu görüldüğünü belirterek, “En sık görülen uyku bozuklukları uyku terörü, uyurgezerlik, bruksizm (uykuda diş gıcırdatma) ve uyku saatinin kaymasıdır (gece yerine gündüz uyuma gibi).Uyku terörü 2-10 yaş arası çocuklarda en sık görülür. Aileleri çok tedirgin eden bir tablosu vardır. Genellikle çocuk uykuya daldıktan 2-3 saat sonra bağırarak ve ağlayarak yatağa oturur. Gözleri açıktır ancak bakışlar boş ve donuktur. 3 dakikaya kadar bu durum sürebilir. Uykunun ağır kısmında olduğu için çocuk bu sırada uyandırılmazsa ve tekrar yatarsa sabah olanları hatırlamaz. Çocuk çok yorgun olduğunda görülebildiğinden gündüz uykusu önerilir. Genelde gece hep aynı saatte olduğundan öncesinde uyandırma da işe yarayabilir” ifadelerini kullandı.

“Profesyonel destek alınmalı”

Dr. Çağlar, sözlerine şöyle devam etti: “Uyurgezerlik çocuklarda yüzde 15 oranında görülür. Tekrarlayıcı olarak uyku sırasında kalkma ve gezinme olur. Gözler yine açık, hareketsiz ve donuktur. Ağır uyku döneminde olduğu için sabah hatırlanmaz. Evden çıkıp gitme, yanlış yere idrarını yapma görülebilir. Güvenlik tedbirlerini almak sonra derece önemlidir. Pencerelerin ve dış kapının kilitlenmesi gerekebilir. Uyku hijyeni ve programlı uyandırma işe yarasa da profesyonel destek almaları gereklidir. Bruksizm, uykuda diş gıcırdatma durumudur. Her yaşta görülebilir. Çene eklemi ve dişlerde aşınmaya neden olur. Dişlerdeki aşınmanın önlenmesi için kişiye özel ağız içi aparat kullanılması gerekir. Basınç nedeniyle baş ağrısına sebep olabilir. Altta yatan sebeplerin araştırılması ve ortadan kaldırılması önerilir. Çocuk ve ergenlerde özellikle stresli oldukları dönemlerde daha çok olduğu görülür. Sınav kaygısı, aile ya da arkadaş ilişki sorunları, akran zorbalığı gibi sebepler araştırılmalıdır”.

Pandemide uyku saatleri kaydı

Pandemi döneminde çocuklarda uyku problemlerinin arttığına dikkat çeken Dr. Çağlar, “Özellikle pandemi döneminde daha fazla oranda görülen uyku saatlerinin kayması durumu bir diğer uyku bozukluğudur. Özellikle ergenlerde daha sık görülür. Gece geç saatlere kadar telefon ya da bilgisayarda oyun oynama, film izleme sonrası uyuma ve öğleden sonra uyanma sonrası canlı derslere girememe, derslerden soğuma, sinirlilik, aile içinde sorunlar yaşanması sık görülür. Dinlendirici olan gece uykusudur. Bu olmadığında sinirlilik, depresyon, kaygı bozukluğu, dikkat eksikliği gibi sorunlar daha çok görülecektir. Bütün uyku sorunları hangi yaşta olursa olsun, uzun süreli olarak devam ediyorsa mutlaka psikiyatrik destek almak gerekir” dedi.