Bozyazı İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Hakan Acı, böbrek hastalığının Türkiye’de ve dünyada insanların karşısına çıkan en önemli halk sağlığı problemi olduğunu belirterek, "Dünyada her 10 kişiden birinde böbrek hastalığı bulunduğu, yapılan araştırmalarda ise Türkiye’de her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı görülmüştür" dedi.
Mersin’in Bozyazı ilçesinde böbrek hastalığı ve nedenleri konusunda Toplum Sağlığı Merkez görevlileri tarafından okulda öğrenciler, sokakta vatandaşlar bilgilendirildi. Görevliler, ayrıca lokanta ve işyerlerine konu ile ilgili afişler astı. Böbrek hastalığı ile ilgili bilgiler veren Bozyazı İlçe Sağlık Müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Ahmet Hakan Acı, böbrek hastalığının Türkiye’de ve dünyada karşımıza çıkan en önemli halk sağlığı problemi olduğunu vurgulayarak, "Dünyada her 10 kişiden birinde böbrek hastalığı bulunuyor. Türk Nefroloji Derneği’nin yaptığı tarama çalışmasında ise Türkiye’de her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı görülüyor. İnsanların farkındalıklarının olmaması, hastalık ve ölüm riskinin yüksek olması, böbrek hastalıklarının yaşam kalitesini olumsuz etkilemesi, organ bağışlarının ve organ nakillerinin yetersiz olması, tedavi maliyetlerinin yüksek olması ve birçok hastalıkta olduğu gibi önlenebilir veya geciktirilebilir olması nedeniyle çeşitli etkinliklerle insanları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bilinçsizce kullandığımız ilaçların ve aşırı tuz tüketiminin böbreklerimize verdiği zarar oldukça fazladır. Bu nedenle kesinlikle ve kesinlikle ilaçların doktor kontrolünde kullanılması gerekmektedir. Akılcı ilaç kullanımı ve tuz tüketiminin azaltılması konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz ve çalışmalarımız devam edecektir. İlçemizde son üç yıldır birçok restorandı gezerek tuzlukların kaldırılmasını ve tuzların küçük kağıt paketlerde saklanmasını sağladık. Bu konuda gösterdikleri duyarlılıktan dolayı iş yeri sahiplerine teşekkür ediyoruz” dedi.
"GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİ 5 GRAMDIR"
İnsanın günlük tuz tüketim ihtiyacının 5 gram bir çay kaşığı olduğunu belirten Acı, "Yapılan çalışmalar sonucu ülkemizde tuz tüketim oranının oldukça yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Tuz tüketiminin fazla olması birçok hastalığa neden olmaktadır. Fazla tuz tüketimi sonucu hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, bazı kanserler, inme, felç, kemik erimesi ve benzerleri gibi hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Tuzlu besinleri tercih etmek sonradan kazanılmış bir alışkanlıktır. Bu nedenle tuz tüketim alışkanlığımızı istersek 6 hafta gibi bir sürede değiştirebiliriz. Tuz tüketimini azaltmak için masalardan tuzlukları kaldırmalıyız. Besinleri satın alırken daima taze olanları ve tuz oranı düşük olan yiyecekleri tercih etmeliyiz. Salamura yiyeceklerden ve hazır gıdalardan uzak durmalıyız. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeliyiz. Yemeğinizin lezzetini arttırmak için tuz yerine nane, kekik, dereotu, fesleğen, limon ve benzeri besinleri ve baharatları kullanmalıyız. Maden sularını ve satın aldığımız tüm ürünlerin sodyum miktarına bakıp, 2,5 ile çarparak tuz miktarını hesaplamalı, az tuz içeren yiyecekleri tercih etmeliyiz” diye konuştu.
Doktor tarafından aksi bir durum belirtilmemesi halinde kullanılan tuzun mutlaka iyotlu olmasını öneren Acı, “Kullandığımız tuzun iyotlu tuz olması gerekmektedir. En kolay iyot kaynağı iyotlu tuz kullanımıdır. İyot, zeka geriliğini ve beyin hasarını önler. Okul başarısını arttırır. İyot kaybını önlemek için tuzu yemekler piştikten sonra eklemeliyiz. İyotlu tuzu serin, kuru bir yerde koyu cam kaplarda saklamalıyız” şeklinde konuştu.