Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nazmi Bayçın, erkeklerde ortaya çıkan, ’göğüs büyümesi rahatsızlığı’nda cerrahi müdahaleye gerek olabileceğini söyledi.
Opr. Dr. Nazmi Bayçın jinekomasti ile ilgili olarak, “İnsanlarda hem erkeklik hem de kadınlık hormonları salgılanır. Erkeklerde erkeklik hormonlarının kadınlarda da kadınlık hormonlarının seviyesi yüksektir. Bazı durumlarda erkeklerde kadınlık hormonlarının etkisi yükselebilir. Bunun ana nedeni de erkeklik hormonu seviyesinin düşmüş olmasıdır. Bu da vücutta çeşitli farklılaşmalara neden olabilir. Bunlardan en belirgini ise göğüslerde meme bezlerinin büyümesine neden olmalarıdır. Bu durum her iki memede de olabileceği gibi sadece bir tanesinde de ortaya çıkabilir. Kadınlık hormonu yani östrojen seviyesi, tiroit hormon dengesizlikleri oluştuğunda, karaciğerlerde aşırı yağlanma ve siroz gibi hastalıklar meydana geldiğinde, uzun süre aç kalındığında, akciğer, böbrek üstü bezi, deri ve karaciğer tümörleri ya da testislerde oluşan tümörler gibi östrojen seviyesini artıran tümörler ortaya çıktığında artar. Buna karşın ise erkeklik hormonu diğer adıyla da androjen seviyesi testis fonksiyonlarında azalma olduğunda, testisler alındığında ya da yaşa bağlı olarak salgılanan erkeklik hormonu miktarı düştüğünde azalır. Böyle bir durumda da kadınlık hormonlarının seviyesi artmış olacağı için onlar vücutta daha etkin olurlar ve vücuttaki bölüm ve organları etkilemeye başlarlar” açıklamasını yaptı.
“JİNEKOMASTİ NEDENLERİ NELERDİR?”
Jinekomastinin ortaya çıkış nedenleri hakkında ise Dr. Nazmi Bayçın, “Jinekomasti nedenlerini ana olarak ikiye ayırabiliriz. Birincisi doğuştan gelenler, diğeri ise sonradan bazı nedenlere dayalı olarak ortaya çıkanlardır. Doğuştan gelen jinekomasti nedenlerine bakacak olursak genetik olarak meydana çıkan kromozom bozuklukları, inmemiş testisler ve testislerin gelişmemesini sayabiliriz. Sonradan ortaya çıkış nedenleri için ise böbrek yetmezliği, hemodiyaliz, testis iltihabı, çeşitli travmalar, radyasyona maruz kalma, şimanlık, spermatosel, varikosel ve hidroseli sayabiliriz. Tabii bu iki grubun dışında ilaç ve uyuşturucu madde kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan jinekomasti vakaları da görülmektedir. İlaç kullanımına dayalı oluşumun nedeni olarak dijital grup ilaçlar, amfetaminler, cimetidin, ketakonazol, spiranolakton, furosemid, diazepam, teofillin, trisiklik antidepresanlar ve anabolik steroidler gibi ilaçları sayabiliriz. Alkol ve marihuana gibi maddelerin de bazı zamanlarda bu duruma neden olduğu belirtilmektedir. Ayrıca nasıl çalışarak ortaya çıktığı tam olarak bilinmeyen durumlar da mevcuttur. Bunlara göğüs duvarında oluşan travmalar, akciğer hastalıkları, AİDS, aşırı stres ve sinirliği örnek olarak verebiliriz” dedi.
“TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?”
Bayçın, tedavi hakkında şu bilgileri verdi: “Ortaya çıkan jinekomastinin yaşa göre de tedavi şekilleri ve süreleri değişebilmektedir. Yeni doğan bir bebekte ortaya çıkmışsa anne sütünden geçen hormonlar nedeniyle oluştuğundan bir süre sonra bu kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Ergenlik döneminde oluşanların da çoğu zaten kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Ancak yetişkin insanlarda olduğu ve devam ettiği durumlarda ise önce nedeni araştırılarak tedavi uygulanır. Diyet, spor ve egzersizlerle de jinekomasti rahatsızlığı maalesef düzelmez. Uygulanan tedaviye olumlu cevap alınamayan durumlarda ise bir cerrahi operasyona ihtiyaç vardır demektir.”
“JİNEKOMASTİ AMELİYATLARI VE TEKNİKLERİ”
Jinekomasti ameliyatı teknikleri ve nasıl gerçekleştirildiği konusuna değinen Opr. Dr. Nazmi Bayçın şu açıklamaları yaptı: “İnsanlardaki memeler meme bezleri ve yağlardan oluşmaktadır. Erkeklerde meydana gelen jinekomasti rahatsızlıklarında sadece meme bezleri fazla büyür, ya da yağ dokusu artabilir. Bunun dışında her iki de birden oluşabilir. Uygulanacak ameliyat tekniğine ise hangi alanda büyüme olduğunun tespitinden sonra karar verilir. Burada meme bezi rezeksiyonu ve liposuction olmak üzere ihtiyaca göre iki yöntem kullanılır. Meme bezi rezeksiyonunda dolgunluğa neden olan meme dokusu alınıp çıkarılır ve dışarıdan baskı oluşturacak şekilde bandajlanır. Ayrıca kendiliğinden eriyen ipliklerle ameliyat gerçekleştirilirse ameliyat ipi aldırmak zorunda kalmazsınız. Eğer meme büyümesi yağ dokusunda olan artıştan kaynaklanıyorsa bu durumda da fazla olan yağ dokusu liposuction yöntemi ile emilerek çıkarılır. Liposuction işlemi gerçekleştirilmeden önce kanama azaltıcı bir solüsyon bu bölgeye enjekte edilir. Solüsyonun içine lokal olarak etki eden anestezik ilaçlar da eklenebilir. Bu sayede genel anesteziye gerek olmaz. Hem işlem sırasında hem de ameliyat sonrasında ilk dönem ağrıların çok rahat atlatılmasını sağlar. Sonrasında 3 ya da 4 mm genişliğinde bir delik açılarak buradan solüsyon enjekte edilmiş bölgeye kanuller sokulur ve yağ dokusu emilerek dışarı atılır. Eğer jinekomasti hem meme dokusu hem de fazla yağlardan kaynaklı ise bu iki yöntem birleştirilerek operasyon gerçekleştirilir. Tabii bunun ameliyat öncesi iyi planlanmış olması gerekir.”