İlknur SARGUT / Hüseyin ÇAKMAK, İSTANBUL, () - KADIN kanserleri alanında çalışmalar yürüten Pembe İzler Derneği, 8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü'nde "Pembe Rota" projesini başlattı. Dernek Başkanı Arzu Karataş hedeflerinin 10 bin kadına ücretsiz jinekolojik kanser taraması yaptırmak olduğunu belirtti. Tıbbı Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir ise, "Kadınlar ergenlikten itibaren yıllık olarak jinekolojik muayenelerini yaptırmalı" dedi. Modacı Bahar Korçan, İpek Açar, Gülben Ergen ve pek çok ünlü simanın destek verdiği proje, 'Rotamız pembe, geleceğimiz güvende' sloganıyla yola çıktı. Yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanserleri gibi jinekolojik kanserler hakkında farkındalık yaratmayı amaçlayan 'Pembe Rota' projesi 8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü'nde tanıtıldı. Pembe İzler Derneği Başkanı Arzu Karataş, Türkiye'de her yıl 3 bin kadının yumurtalık, 5 bin kadının rahim, bin 500 kadının ise rahim ağzı kanseri ile tanıştığına dikkat çekti. "ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR" Birçok kanser türünde olduğu gibi yumurtalık kanserinde de erken tanının önemine vurgu yapan Arzu Karataş, "Pembe İzler Derneği, kadın kanserleri derneği. Yumurtalık, rahim, rahim ağzı ve meme kanseri üzerine kurulmuş ve buna odaklanmış bir dernek. Bugün 8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü ve her yıl ne yazık ki Türkiye'de 3 bin kadın yumurtalık, 5 bin kadın rahim bin 500 kadın ise rahim ağzı kanseri ile tanışıyor. Meme kanseri, kadınların birliği ve gücüyle çok sahip çıkılmış kanser türü. Bu sefer yumurtalık, rahim ve rahim ağzına odaklanalım, kadınlarımızı bilinçlendirelim ve farkındalık yaratalım istedik. 'Rotamız pembe, geleceğimiz güvende' sloganıyla Türkiye çapında yola çıkıyoruz. Özellikle yumurtalık kanserinde erken tanı hayat kurtarıyor. Kadınlarımızı bilgilendirelim ve tarayalım istedik" diye konuştu. "HEDEFİMİZ 10 BİN KADINA ULAŞMAK" Kampanyanın henüz ilk günlerinde olmasına rağmen ücretsiz taramadan yararlanmak isteyen 2 bin kadının başvuruda bulunduğunu ifade eden Karataş, "Ulaşmak istediğimiz kitle,özellikle ailesinde yumurtalık, rahim ve rahim ağzı ile meme kanseri geçirmiş olan 40 yaşın üzerindeki kadınlar. Bin kadınla başladık, amacımız 10 bin kadına ulaşmak. Bilinçlendirmek ve destek olmak isteyen herkese kapımız açık" dedi. "İLK 10 KANSER TÜRÜ ARASINDA YER ALIYOR" Yumurtalık kanserinin görülme sıklığının Türkiye ve dünyada arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Gökhan Demir, "Bugün kadınlarda görülen ilk 10 kanser arasında yer alıyor. Yaklaşık her 100 kadından 10 ila 15'i yumurtalıklarla ilgili hastalıklar açısından risk altında olabiliyor. Yumurtalık kanseri diğer bazı kanser türleri gibi rutin taraması olmayan bir kanser türü. Kadınların ergenlik yaşlarından itibaren yıllık olarak jinekolojik muayenelerini yaptırmaları gerekiyor. Mutlaka kadın doğumcunun, jinekologun 'Normal dışı bir oluşum kistvar mı?' diye yumurtalıkları değerlendirmesi gerekiyor. Bunun dışında rutin taraması olmayan bir kanser türü. Kadınların özellikle ailesinde birden fazla kişide meme kanseri varsa, ailede başka bir bireyde yumurtalık ya da rahim kanseri varsa jinekolojik takip açısından daha duyarlı olmaları lazım" ifadelerini kullandı. "D VİTAMİNİ TAKVİYESİ ALIN" Kanserin erken teşhiste yüzde 90 ila 95 oranında tedavi edilebileceğini anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı/Jinekolog Onkolog Prof. Dr. Mete Güngör, "Eğer kanser ilerlemişse biz bu kişilerin yüzde 50 ila 60'ını ilk 5 yıl içinde kaybediyoruz. Yüzde 80'i de maalesef tekrarlamış kanser olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle düzenli muayene son derece önemli. Bazı risk faktörlerine dikkat etmek gerekiyor" dedi. Sağlıklı beslenme ve D vitamini takviyesinin önemine de değinen Prof. Dr. Mete Güngör, bu hastalıktan korunmak isteyen kadınların beslenmesinde dikkat etmesi gereken hususları şöyle sıraladı: "Düzenli ve sağlıklı beslenme çok önemli, obeziteden kaçınmak gerekiyor. Daha çok sebze, meyve yemek, çay içmek çok yararlı. Özellikle yeşilçay olmak üzere çayın her türlü hali yeşil sebzeler, meyveler, keten tohumu, Brüksel lahanası, kuruyemişler etkili olabilecek besinler arasında. İşlenmiş et, yağlı yiyecekler maalesef bu kanserin riskini artırıyor. Kadınların D vitamini eksikliği yaşamamalarını tercih ediyoruz. Çünkü çalışmalar bize yumurtalık kanserinde D vitamini eksikliğinin katkıda bulunduğunu gösteriyor. Bu nedenle hem korunma hem de tedavi amaçlı bile D vitamini desteğini yumurtalık kanserlerinde kullanıyoruz. Günlük bin ila 4 bin ünite D vitamini alınmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığını gösteren çalışmalar var. Egzersiz de son derece önemli." 2 AMELİYAT 18 SEANS KEMOTERAPİNİN ARDINDAN SAĞLIĞINA KAVUŞTU Yumurtalık kanseriyle uzun bir süre mücadele eden ünlü Moda Tasarımcısı Bahar Korçan ise 2 ameliyat ve 18 seans kemoterapi tedavisi gördüğünü belirtti. Devam tedavi sürecinde olduğunu belirten Korçan, hastalıkla mücadele eden kadınlara şu tavsiyelerde bulundu: "İnsanın başına gelmeyince anlamıyor. Bana 2 yıl evvel yumurtalık kanseri teşhisi konuldu. Doktorlarım ve Pembe İzler Derneği ile el ele vererek sağlığıma kavuştum ve ‘devam tedavim’sürüyor. Yumurtalık kanseri kolay anlaşılabilir bir kanser türü değil. Farkına vardığınızda hastalık ilerlemiş oluyor. O nedenle kadınlara tavsiyem senede bir kere jinoekologonkologa görünmeleri. Kadınların kendi bedenleri ile barışık olup muayenelerini düzenli yaptırmaları gerekiyor. İki defa ameliyat oldum, 18 seans kemoterapi aldım, devam tedavi sürecindeyim. Kemoterapiler bitti. Zor bir süreç ama atlatılıyor." "ÜLKEMİZ YURTDIŞI İLE YARIŞIR KONUMDA" Kadınlarda farkındalık yaratmak adına önemli ve güzel bir etkinlik olduğunu belirten sanatçı Gülben Ergen ise şunları söyledi: "Burada Pembe İzler Derneği’nin güzel etkinliği var. Kadınlar olarak biz farkına varalım ve kontrolleri yaptıralım diye. Çünkü kontroller yapıldığında belli ki kurtuluş daha yakın, acı süreci daha az. Kanserin adı bile soğuk, zor. Kadının hassasiyeti, kırılganlığı, bedeninde biriktirdiği acıların, duygusal yaraların yumurtalıkta da meme kanserinde de bedende ses bulduğuna inananlardanım. Beden çığlık atıyor. Konuşmazsak derdimizi doğru ifade edemezsek ya da dinleyen yoksa kadınlar kırılıyor. Yumurtalıklar, rahim, kadınlığın başladığı, kendini gösterdiği, hepimizin farkında olması gereken bir evre. Kanser artık tedavi edilebilir bir hastalık ve üstelik doktorlarımız o kadar güzel şeyler yapıyor ki, dünya çapında doktorlarımız ve hastanelerimiz var. Eskiden hastalar yurtdışına gitmek isterlerdi. Ama şimdi yurtdışından Türkiye’ye geliyorlar. Çünkü ülkemizde kanser tedavisi gerçekten yurtdışı ile yarışır durumda; hem hastanelerimiz hem doktorlarımız uluslararası kalitede hizmet veriyorlar.”