Ham incir veya incir yapraklarının sütü ile temas eden bazı kişilerin derisinde görülen incir dermatiti (egzaması) hakkında bilgilendirmelerde bulunan Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, incir egzaması konusunda uyarılarda bulundu.

Ekiz, “İncir dermatitinin genellikle bahar ve yaz aylarının gelmesiyle görülme sıklığı artmaktadır. Deri bulgusu olarak vücudun açık olan yerlerinde ve özellikle de incir ağacı dalları veya incir meyvesi veya sütü ile temas eden bölgelerde ilk önce sızlama, güneş yanığı hissi, ağrı ve daha sonra da kaşıntı hissi ortaya çıkmaktadır. Kişiler bahçeye veya açık alanlara giderken daha dikkatli olmaları konusunda uyarılmalı, herhangi bir deri lezyonu ortaya çıkması halinde en yakın dermatoloji uzmanına başvurmalıdır” dedi.

Bahar ve yaz aylarında görülebilir

İncir dermatitin genellikle bahar ve yaz aylarının gelmesi ile görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Medical Park Ordu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, incir dermatitinin ham incir veya incir yapraklarının sütü ile temas eden kişilerin derisinde, güneş ışığındaki UVA’nın etkisiyle, furokumarin adlı ışığa duyarlı bir maddenin neden olduğu fototoksik reaksiyona (fitofotodermatit) verilen isim olduğuna dikkat çekti. Ekiz, “Genellikle bahar ve yaz aylarının gelmesiyle görülme sıklığı artmaktadır. Sadece incir ile değil, fotoaktif kumarin içeren başka bazı başka bitkiler (limon, kereviz, yaban havucu) ile de benzer semptomlar ortaya çıkabilmektedir” diye konuştu.

Deride sıvı dolu kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar

İncir dermatitinin nasıl oluştuğuna da değinen Doç. Dr. Özlem Ekiz, “Deri bulgusu olarak vücudun açık olan yerlerinde ve özellikle de incir ağacı dalları veya incir meyvesi veya sütü ile temas eden bölgelerde ilk önce sızlama, güneş yanığı hissi, ağrı ve daha sonra da kaşıntı hissi ortaya çıkmaktadır. Sonra da deri lezyonları görülmektedir. Deri lezyonu olarak eritem (kızarıklık), ödem (şişlik), veziküller ve büller dediğimiz içi sıvı dolu kabarcıklar ortaya çıkabilmektedir. Tuhaf çizgiler, yapay şekiller özellikle kollar, bacaklar ve yüz bölgesi gibi vücudun açık olan yerlerinde sık görülmektedir. Tanı konulmasında hastanın öyküsü (bahçede güneş altında çalışmak, incir veya değişik ot teması) ve tipik deri lezyonlarının varlığı genellikle yeterlidir” şeklinde konuştu.

Doğru tanı ile kısa sürede iyileşmek mümkün

İncir dermatitinin doğru tanı ve uygun tedavilerle kısa sürede lezyonlarının gerilediğini, fakat iyileşen yerlerde uzun süre devam edebilen hafif bir koyu renk değişikliği kalabildiğini söyleyen Doç. Dr. Özlem Ekiz, tedavi yöntemleri ile ilgili şunları söyledi:

“Tedavide ıslak pansumanlar, topikal (cilde sürülen) veya sistemik glukokortikoidler, antihistaminik tarzı ilaçlar kullanılmaktadır. Her yıl ilkbaharda, yaz ve sonbaharın başında incire bağlı birçok fitofotodermatit vakaları görülmektedir. Bu vakalar bazen yanlış tanı alabilmekte ve tedavileri gecikebilmektedir. Bu nedenle, hastalar incirin fitofotodermatit yapabileceği konusunda bilinçlendirilmeli, bahçeye veya açık alanlara giderken daha dikkatli olmaları konusunda uyarılmalı, herhangi bir deri lezyonu ortaya çıkması halinde en yakın dermatoloji uzmanına başvurmaları söylenmelidir.”