Öğretim Görevlisi Psikolog Dr. Merih Bektaş Fidan, korona virüs pandemisinin insanlar üzerindeki psikolojik etkisini değerlendirerek pek de beklemediğimiz bir süreçten geçtiğimizi bu küresel durumun herkesin ezberini bozacağını belirtti.

Yapılacak en basit ve en doğru şeyin olup bitenleri paniğe kapılmadan anlamak ve gerekli değişiklikleri yaparak kabullenmek olduğunu belirten Öğretim Görevlisi Psikolog Dr. Merih Bektaş Fidan, ”Pek de beklemediğimiz bir süreçten geçiyoruz ve anlıyoruz ki bu küresel durum herkesin ezberini bozacak. Yapılacak en basit ve en doğru şey olup bitenleri paniğe kapılmadan anlamak ve gerekli değişiklikleri yaparak kabullenmektir. İnsanoğlu bunu yapabilecek kapasitededir, bu olgunlaşmasının ve büyümesinin bir şartıdır. Bu, birlikte bir şeyler yapmak için de güzel bir fırsat olabilir; kimimiz fiziksel, kimimiz teknik kimimiz duygusal konularda destek verebiliriz. Aynı şekilde kimimiz çocuklara, kimimiz yaşlılara kimimiz de engellilere daha fazla yardımcı olabiliriz. Ama bir şekilde hepimiz yardım ediyor olacağız” dedi.

“Temizlikte aşırıya gitmeyin, nihayetinde deterjanlar sağlığa zararlıdır”

Karantina süreci boyunca ve pandemi sonrasında oluşacak değişikliklere ilişkin neler yapabileceğimiz hakkında bilgi veren Fidan, “Günlük olarak ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın, zaman mefhumunu unutup çok gevşemeyin, aşırıya gitmeyen bir düzen size iyi gelecektir. Yatağınızı kalkınca toplayın, etrafınız ne aşırı düzenli ne de çok dağınık olsun. Mekanınızı havalandırın. Her gün kendinize ve sağlığınıza uygun egzersizleri yapın, kaslarınızı gerin ve eklemlerinizi yavaşça oynatın. Günde iki öğün yiyin, size zarar veren hangi gıda varsa onu daha faydalı olanla yavaş yavaş değiştirin. Bol bol su için ve meyve yiyin. Hali hazırda var olan hastalıklarınızı ihmal etmeyin. İlaçlarınızı aksatmayın. Uykularınızı fazla kaydırmamaya çalışın. Uymayan beyin çok iyi düşünemez ve hissedemez. Ama herkes çok uyuyamaz, vücudunuza iyi gelen ölçüyü sakin bir kafayla fark edin. Ev işlerini abartmayın. Nefes alma ve gevşeme tekniklerini öğrenip uygulayın. Erkekler de ev işlerine yardımcı olmalı, kendilerini iyi hissederler ve çocuklara güzel model olurlar. Varsa bahçe ya da toprağınız, çocuklarla birlikte bahçe işlerini yapın ve iş bölümü yapın. Temizlikte aşırıya gitmeyin, nihayetinde deterjanlar sağlığa zararlıdır” diye konuştu.

"Yalnızlık duygusuna karşı uyanık olun"

Duygusal boyutun önemine işaret eden Fidan, “Can sıkıntısı duygusuna karşı uyanık olun. Can sıkıntısına karşı en iyi ilaç aksine bir şey yapmaktır. Dürtü sel alışverişe dikkat! Bu bir psikolojik durumdur, çözümü için farklı şeyler deneyin, örneğin öteleme becerilerinizi gözden geçirin. Yine aynı şekilde dürtü sel, online kumar ve benzeri oyunlara karşı uyanık olun. Yalnızlık duygusuna karşı uyanık olun. Elinizin altında bazı kontaklarınız olsun. Evde küfürlü konuşmayın. Bunu bir şekilde yasak edin ya da küfür kelimesi yerine başka aşağılayıcı olmayan kelime bulun. Küfür öfkeden doğar, öfkenizin kökenlerini düşünün. Evlerde potansiyel stres ve öfke patlamaları olabilir, enerjinizi farklı yerlere kaydırmayı öğrenin. Şiddetten uzak durun. Gerekirse yardım alın. Ruhsal destekler artık telefonun diğer ucunda. Psikolojik ve ruhsal sağlamlık nedir bunu öğrenin ve uygulayın. Elinizden gelirse başkalarına yardımcı olun. Başkalarına yardım etme ruhsal sıkıntılarda panzehir gibidir. Herkesin aynı koşullarda olduğunu görüp kendi artılarınızı görmeye çalışın. Unutmayın travmalar her zaman, herkesi çökertmez, doğru bir düşünce ve hissiyatla yaklaşırsanız travmanız sizi büyütebilir. Çevrenizde ve sizde şiddet oluyorsa, nasıl yardım edebileceğinizi ve nerelere başvurmanız gerekeceğini öğrenin. Risk altında olanlara dikkat edin ve güvende olmalarına yardımcı olun. Gerektiğinde siz de yardım alın. Konuşma doğru yer ve zamanda yapıldığında çok iyileştirici olabilir. Yıkıcı olmayan kafa karıştırmayan yapıcı sorular sormayı, eleştirmeden kritik eden yorumlar yapmayı öğrenin” şeklinde konuştu.

“Sadaka ve zekat gibi maddi yardımlar manevi olarak hem size, hem diğerlerine hem de topluma çok iyi gelecektir”

Fidan, sürecin manevi açıdan bir fırsat olacağını dile getirerek, “İnsanlık için bir itikaf ve kendine gelmek bir için inziva fırsatı olabilir. Büyük bir fırsat olarak değerlendirin. Bu bir cezadır diye düşünerek suçluluk duygusuna kapılmayın. Belki de başkaları için ümit, hayata tutunma, kendini ilerletmenin sebebi olacaktır. Kainatın sahibi evrende olan her şeyi koruyacaktır. Bu şekilde diğer canlılara da hayat hakkı tanınacaktır. Toplumsal travmalar inancı ne olursa olsun herkes için manevi açıdan toparlanma fırsatı olabilir. Sadaka ve zekat gibi maddi yardımlar manevi olarak hem size, hem diğerlerine hem de topluma çok iyi gelecektir. Dolayısıyla onları da hatırlayın. Dünyanın sonu geliyor diye ümitsizliğe kapılmayın çünkü bu tür olaylar insanlığın başına hep gelmiştir ve dünya dolayısıyla değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Her dönemin insanı kıyametin yakın olduğunu düşünmüş! Suküneti yakalamak bazı şeyler için çok güzel fırsatlardır, örneğin yansıtmalı düşünme becerileri, tefekkür ve şükür için. Manevi sorgulamalar kişileri büyütür ve hatta onlara yön duygusu kazandırır. Eksikliğini düşündüğünüz dini pratiklerinizi düşünün, varsa boşlukları yavaş yavaş doldurun, namaz kılmak, tesbih çekmek ve kuran okumak gibi. Kimse istemez fakat hayatın bir gerçeği, bu dönemde sevdiklerimizi kaybetme ihtimali ve tehlikesi vardır. Sıra dışı ölüm, cenaze ve yas durumlarına karşı hazırlıklı olmalıyız. Cenazelere gidilemeyebilir fakat bu yas tutmayın anlamına gelmez. Başkalarının kayıplarına karşı hazırlıklı olup destek verebilmeyi tasavvur etmeliyiz” ifadelerini kullandı.