Prof. Dr. Fatih Satıl, “Türkiye geleneksel halk tıbbı konusunda oldukça zengin. Geleneksel halk tıbbında kullanılan uygulamalar da yüzlerce yıldır halk tarafından kullanılmış ve tecrübe edilmiştir. Bu da güvenirliği artırıyor” dedi.

Yalova’nın Altınova Belediyesi tarafından, Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbî Aromatik Bitkiler Bahçesi Konferans Salonunda “Koronavirüs Sürecinde Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Antiviral Bitkiler” ve “Fitoterapide Doğru Bilinen Yanlışlar” konularında seminer düzenlendi. Belediye her ay uzman isimleri ilçede ağırlayarak eğitim seminerleri ve sempozyumlar tertip edecek. İlk buluşma Prof. Dr. Fatih Satıl ve Prof. Dr. Gülendam Tümen’le başladı. Program açılışının ardından Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Fatih Satıl ve Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinden Eczacı Prof. Dr. Gülendam Tümen birer sunum gerçekleştirdi. Satıl, “Koronavirüs Sürecinde Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Antiviral Bitkiler”, Prof. Dr. Gülendam Tümen ise “Fitoterapide Doğru Bilinen Yanlışlar” başlıklı sunumlarını yaptı.

220 bitki çeşidi bulunuyor

Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral açılış konuşmasında Hersek Lagünü ve çevresi ile ilgili bilgiler vererek çalışmaları anlattı. 40 hektar alanda kurulan Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesinde; 28 hektarlık alanındaki 12 adada 50’si ağaç ve çalı grubu, 170’i tıbbi ve Aromatik bitki olmak üzere bazıları endemik 220 çeşidin bulunduğunu Başkan Oral, “Bu bölge ülkemizin ilk engelliye uyumlu tesislerine sahiptir. Türkiye’nin 81 ilinde yetişen farklı bitkileri burada yetiştiriyoruz. Bugün bu programın ilkini hayata geçiriyoruz. Hocalarımız burada yaptığımız Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin değerine değer katacak bilgileri sunacaklar. Ben iki hocamıza da çok teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da burada bu seminer türündeki söyleşilerimizi devam ettireceğiz. Her ay bu söyleşileri yapmak istiyoruz. Bu programların hem buradaki ekibimize katkıları olacağını düşünüyoruz hem de buradan yapacağımız katkıları artırmamız açısından büyük faydaları olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, sunum öncesi Altınova Belediyesi’ne teşekkür etti. Prof. Satıl, “Burada hem lagünün olması hem Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin olması hem de Kuş Gözlem Kulesi’nin olması buraya çok önemli değer katıyor. Bu değeri iyi bilmemiz lazım. Şu anda sosyal medya takipçilerimiz de buraya oldukça merak saldılar. Bir an önce gelip burayı incelemek, burada gezmek istiyorlar. Bu nedenle Altınova Belediyesi’ni tebrik ediyorum” diye konuştu.

“Bitkiler COVİD tedavisinde kullanılıyor “

Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Satıl, insanların korona virüs ile mücadele etmek için geleneksel gıdalar ve şifalı otlarla bağışıklıklarını artırarak mücadele etmeleri gerektiğini açıkladı. Prof. Dr. Satıl, "Covid19’la mücadelede aşı çalışmaları hem devletimizin hem de doktorlarımızın yoğun gayretleri ile devam ediyor. Tüm bunlara ilave olarak bu süreçte halk olarak bizlerin de doğal yollarla bağışıklığımızı artırmamız şart" dedi.

“Bolca tüketmeliyiz”

Prof. Dr. Fatih Satıl, “Bağışıklık sistemimiz aktive etmenin en kolay, ucuz ve belki de en etkili yollarında biri de doğal beslenme ve şifalı bitkilerdir. Özellikle Anadolu halkının asırlardır kullanageldiği geleneksel gıdalara ve şifalı otlara yeniden dönmemiz gerekiyor. Yapılan çalışmalar başta zeytin yaprağı, meyan kökü, yeşil çay, kekik ve zencefil gibi bitkilerin içerdikleri biyoaktif bileşikler ve yüksek antioksidan özellikleri ile bağışıklık güçlendirici etkilere sahip olduklarını göstermektedir. Tüm bunlara ek olarak geleneksel beslenme alışkanlıklarımızdan olan soğan (özellikle mor soğan), sarımsak, domates, elma, karnabahar, lahana, turp, karalahana, şalgam, pancar ve turşu gibi besinleri de bolca tüketmeliyiz" tavsiyesinde bulundu.

“Ülkemiz oldukça zengin”

Türkiye’nin geleneksel halk tıbbı konusunda oldukça zengin içeriğe sahip olduğunu söyleyen Prof. Satıl, “Malumunuz ülkeler şu an gribal-viral enfeksiyonlara çok fazla ücret ödüyor. Dünya genelinde böyle ama tıpçılar hekimliğin yarısı koruyucu hekimliktir diyor. Birçok medeniyetlerin kurulduğu ülkemiz bu anlamda oldukça zengin. Geleneksel halk tıbbının özellikle şifalı bitkilerle ilgili uygulamalarının Anadolu’da çok yaygın olduğunu görüyoruz. Şu anda Tarım Bakanlığımızın ülkemizin her ilinde biyolojik çeşitliliğe dayalı geleneksel bilgilerin tespitine yönelik çalışmaları var. Halk daha önce hastalıklarda hangi bitkiyi kullanıyormuş bunları araştırıyoruz. Geleneksel halk tıbbında kullanılan uygulamalar da yüzlerce yıldır halk tarafından kullanılmış ve tecrübe edilmiştir. Bu da güvenirliği artırıyor. Son 2 yıldır bu koronavirüs salgınında insanlar ne yapacağını şaşırdı. Şu an elimizde aşı kozumuz var. Acaba alternatif daha ne yapabiliriz diye düşünülüyor, araştırılıyor. Şu an aşı ile bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışıyoruz. Acaba doğada virüslere karşı antiviral geleneksel uygulamalar var mı, hangi bitkiler kullanılıyor diye bu konuda araştırmalar yapıyoruz. Bilimsel araştırmalar bazı bitkilerin virüsler üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Virüslere karşı iki yol var. Ya virüslere doğrudan etki edecek bir bitki ya da bağışıklık sistemimizi güçlendirerek dolaylı yoldan virüslere karşı mücadele yoludur. Bizim çalışma alanımızda bu bitkiler var. Doğada bu bitkiler olan laden, meyan bitkisi, mürver, kekik, zeytin, nane, adaçayı, sarımsak gibi bu bitkiler üzerinde çalışılıyor. En çok bunların tıbbi ekstratları da yapılıyor eczanelerde satılan preparatları da var. Bunlar aslında halk tarafından geçmişten beri kullanılagelmiş bitkiler” dedi.

“380 milyar dolarlık bir pazar”

Prof. Dr. Gülendam Tümen ise, “Fitoterapide Doğru Bilinen Yanlışlar” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Tümen, “Sentetik ilaçlar uzunca bir süredir insanoğlunun hayatının bir parçası olmuş ve yoğun kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda tabiata dönüş ve kaliteli yaşam arayışlarıyla bitkisel ürünler daha fazla tüketilmeye başlanmıştır. Yeryüzünde bilinen çiçekli bitki türü sayısı yaklaşık 500 bin – 750 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Tıbbi amaçla yararlanılan tıbbi bitki türünün 70 bin kadar olduğu tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, 21 bin bitki türünü ilaç hazırlamak için uygun bulmuştur. Son yıllarda ‘tamamlayıcı tıp’ ve ‘alternatif tıp’, bitkisel tıbbi ürün ticaretinde giderek yükselen bir pazar oluşmasına yol açmıştır. Yıllık 380 milyar dolarlık bir Pazar payı vardır. Bitkisel ürünlerin ‘yüzde 100 bitkisel’, ‘tamamen doğal’, ‘hiçbir yan etkisi yok’ gibi sloganlarla satılması ise toplum sağlığı açısından ciddi risktir” dedi.

Sunum aralarında davetlilere Hersek Tıbbî Aromatik Bitkiler Bahçesinde hasat edilen naneden elde edilen çay ikram edildi. Ayrıca Prof. Dr. Fatih Satıl ve Prof. Dr. Gülendam Tümen, birlikte hazırladıkları ‘Şifalı Bitkiler’ kitaplarını imzalanarak Vali Muammer Erol ile Başkan Dr. Metin Oral’a hediye ettiler.