Türk Nefroloji Derneği (TND) tarafından Türkiye genelinde yapılan araştırmada her 7 kişiden 1’inin böbrek hastası olduğu, böbrek hastalığının farkında olanların sayısının ise yüzde 2’yi geçmediği belirlendi.
Böbrek sağlığı ile ilgili son gelişmelerin paylaşıldığı “Dünya Böbrek Günü” dolayısıyla düzenlenen basın toplantısı, İstanbul CVK Park Bosphorus Otel’de gerçekleşti. Tüm dünyada küresel bir salgın halini almış olan böbrek hastalıkları hakkında farkındalık oluşturmak ve toplum bilincini artırmak amacıyla düzenlenen toplantıda böbrek hastalıklarında erken tanının önemi, kronik böbrek hastalığı, böbrek hastalarının insan sağlığı ve ülke ekonomisine ağır yükü gibi konular ele alındı. Kronik böbrek hastalığının önemli bir sağlık sorunu olduğuna değinen Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Turgay Arınsoy, “Kronik böbrek hastalığı dünyada ve ülkemizde ciddi bir ölüm nedenidir. Farkındalığı ise çok düşük seviyelerde olan kronik böbrek hastalığı sinsi bir hastalık olmasının yanı sıra son aşamaya gelene kadar belirti göstermiyor. Dünyada böbrek hastası olanların yüzde 10 kadarı bu hastalığının farkında. Türkiye’de ise bu oran çok daha düşük seviyelerde” dedi.
“KİŞİ OBEZ İSE KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ OLUŞMA RİSKİ ÇOK DAHA FAZLA”
Kalp hastası ve obezite olanlarda kronik böbrek hastalığının daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Arınsoy, “Kalp ile böbrek doğru orantılıdır. Obezite de şeker ve tansiyonun önemli bir nedenidir. Kişi obez ise kronik böbrek yetmezliği oluşma riski çok daha fazladır. Risk grubunda olan bu hastalar doktora başvurup, kandaki kreatin değerini ölçtürerek böbrek fonksiyonlarının ne durumda olduğunu görebilirler” diye konuştu.
“SOFRAMIZDAN TUZU KALDIRALIM”
Türkiye’de sağlıklı yaşam için önerilen tuz miktarının 3 katı tuz tüketildiğine dikkat çeken Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Siren Sezer ise, “Özellikle kahvaltıda tükettiğimiz peynir, zeytin, sucuk, salam gibi gıda maddeleri çok ciddi tuz içermekteler. Bu ürünleri mümkün olduğu kadar diyet ürünlerle değiştirmemiz sağlığımız açısından oldukça faydalı olacaktır. Böbrek sağlığımız için de tuz tüketimine dikkat etmeliyiz. Avrupa’da tuz tüketimi çok düşük, Türkiye’de ise tuz ile ilgili alınacak çok yol var. Sofrada yediğimiz yemeklerdeki tuz oranını azaltarak, restoranlardaki tuzu kaldırarak, çocuklarımızın besinlerine doğuştan itibaren çok fazla tuz koymayarak, tuz içermeyen bir dil alışkanlığı getirerek daha sağlıklı bir yaşam sağlayabiliriz. Aynı zamanda bunları uygularsak böbrek sağlığımıza da dikkat etmiş oluruz” dedi.
“YAŞLILARDA BÖBREK YETMEZLİĞİ DAHA FAZLA”
Toplantıda konuşan Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Altun da, böbrekte yaş ilerlemesiyle birtakım değişimler olduğunu belirterek, “Yaşımız ilerledikçe böbreğin süzmesi azalıyor, vücudumuzdaki sıvı miktarı azalıyor, böbreğin kanlanması azalıyor, bu sebepler kronik böbrek yetmezliği hastalığına yol açabiliyor. Yaşlılarda böbrek yetmezliği daha fazla görülüyor. Yaşlılarda ortaya çıkan bu soruna olanak vermemek için sıvı alımlarına dikkat etmek gerekiyor. Bu nedenle yaşlı grup böbrek sağlığı açısından çok daha dikkatli olması gereken grup olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.