Medical Park Ordu Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Cengiz Akosman, kanserden korunmak için önerilerde bulundu. Kanser hastalığında insanın kendi vücudunu tanıyıp, anormal değişiklikleri erkenden fark etmesi durumunda erken tanı ve teşhis şansının o kadar fazla olduğunu söyledi.
Kanser hastalığının yaşam, beslenme ve alışkanlıkların değiştirilmesi ile büyük oranda önlenebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Cengiz Akosman, “Bazı kanser türlerinde genetik faktörler rol oynamakta, bazılarında ise yasam biçimleri, yeme-içme alışkanlıkları, kimyasal maddelere maruz kalma gibi çevresel faktörlerin katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Genellikle bütün bunların farklı düzeylerde etkisi söz konusu olmaktadır. Kanser oluşumunda şimdilik genetik geçiş gibi bazı faktörler önlenememektedir. Ancak katkıda bulunan ve önlenebilen bazı faktörlerin ise en aza indirilmesi önemlidir” dedi.
Akosman, kanserden korunmak için alınabilecek tedbirleri öyle sıraladı:
"Kanser riskini artıran gıdalardan uzak durmak önemlidir. Besinleri kısa zamanda, yüksek ateşte pişirmek gibi yöntemlerden kaçınılmalıdır. Fast food türü yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Kuru baklagiller, tam tahıllı ekmekler, tahıllar, kuruyemiş gibi yüksek posa içeren gıdalar her gün tüketilmeye özen gösterilmedir. Özellikle hayvansal gıdalarla alınan yağ başta olmak üzere bitkisel yağlarda dahil yağ alımı genel olarak azaltılmalıdır. Gıdalar güvenli ve sağlıklı yöntemlerle saklanmalıdır. Örneğin turşu, portakal suyu gibi gıdalar plastik kaplarda saklanmamalıdır. Tuzlanmış, tütsülenmiş ve salamura gıdalar daha az tercih edilmelidir. Günde 2-3 gramdan fazla tuz tüketmemek gerekir. Ayrıca günde en az 2-2.5 litre su içilmelidir. Güneş ışığına uzun süre maruz kalmak, uzun süre solaryuma girmek de kanser riskini artırmaktadır. Yaz aylarında 11.00- 16.00 saatleri arasında doğrudan güneş ışığından uzak kalınmalı ve koruyucu kremler kullanılmalıdır. İnsan sağlığına olan zararları saymakla bitmeyen sigara, kanser oluşumuna sebep olan faktörlerin de başında gelmektedir. Sigara kullanılıyorsa kesinlikle bırakılmalı ve ister içilsin ister içilmesin sigara içilen kapalı ortamlardan da uzak durulmalıdır. Ayrıca düzenli olarak alkol kullanılması da karaciğer, meme ve kalın bağırsak gibi kanser türlerinin gelişme riskini arttırmaktadır. Eğer ek olarak sigara da içiliyorsa, riskler daha da yükselmektedir. Bu nedenle alkol alımının da kesilmesi şarttır. Kilo artışı veya şişmanlık da kanser riskini arttırır. İdeal kilo korunmalı ve fiziksel olarak aktif olunmalıdır. Her gün düzenli olarak en az 30 dakika egzersiz yapmaya özen gösterilmelidir. Düzenli spor, kilo kontrolünü sağlar ve ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirir. Stres dolaylı olarak kanseri tetikleyebilmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca stresten uzak durmaya çalışılmalıdır. Ayrıca stresle kendi başına başa çıkamayanların profesyonel olarak destek almasında fayda vardır. Açıklanamayan kilo kaybı, ateş, halsizlik, ağrı, derideki değişiklikler, barsak ve idrar alışkanlıklarındaki değişiklikler, beklenmedik ve anormal kanamalar ile akıntılar, iyileşmeyen yaralar, vücutta ele gelen kitleler, şişlikler, yutma güçlükleri, hazımsızlık ve ses kısıklığı gibi şikayetler kanserin belirtileri olabilir. Bu belirtiler fark edildiğinde en kısa zamanda doktora başvurulmalıdır. Kanser riski taşıdığını düşünen kişiler bunu doktorlarına danışmalı, düzenli sağlık kontrollerinden geçmelidir. Kişide herhangi bir şikayet olmasa bile, belli yaşlarda yapılan tarama testleri ile kanser erken evrede saptanabilmektedir."