Karaciğer ve böbrek tümörlerinin klasik tedavilerin dışında ablasyon tedavilerinin de olduğunu belirten Radyoloji ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Ümit İpeksoy, “Ablasyon tedavisi sıklıkla hepatosellüler kanser (HCC) tipi ve dışarıdan karaciğere yayılan kanserlere uygulanmaktadır” dedi.

Özel Adatıp Hastanesi Radyoloji ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı, Uzm. Dr. Ümit İpeksoy, karaciğer kanserleri tedavi yöntemleri ile ilgili bilgiler verdi. Karaciğer ve böbrek tümörlerinin klasik tedavilerin dışında ablasyon tedavilerinin de olduğunu belirten İpeksoy, ablasyon tedavisinin cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi uygulamaların yeterli olmadığı zamanlarda alternatif yöntem olarak görüldüğünü belirtti.

“Tümörlerde çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmaktadır”

Uzm. Dr. Ümit İpeksoy, “Karaciğer kanserleri, karaciğerin kendinden kaynaklanabileceği gibi karaciğere diğer organ kanserilerinin (kalın bağırsak, meme, akciğer, böbrek) yayılması ile yani metastaz ile de oluşabilir. Bu tümörlerde çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemler “cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi” uygulamaları olarak sıralanabilir. Günümüzde bu tedavi yöntemleri yeterli düzeyde etkili olmadığında alternatif tedavi yöntemlerine gereksinim duyulmaktadır. Akciğer, karaciğer ve böbrek tümörlerinin klasik tedavileri cerrahi olmakla birlikte çoğu hasta erken aşamada yakalanamadığı için cerrahi şansını kaçırmaktadır” dedi.

“Tümör sınırlarını azaltabilen bir tedavidir”

Cerrahi tedavi yöntemlerini kaçıran hastalar için “ablasyon” tekniklerinin önem kazandığını vurgulayan İpeksoy, “Tümör ablasyonu, tümörü ortadan kaldırmak veya belirli bir hasar vermek adına yapılan kimyasal madde veya ısı uygulamalarıdır. Ablasyon tedavisi sıklıkla hepatosellüler kanser (HCC) tipi ve dışarıdan karaciğere yayılan (metastaz) kanserlere uygulanmaktadır. Ablasyon tedavisi 3 santimetre küçük tümörlerde küratif (kesin tedavi), 3-5 santimetre aralığındaki orta boyutlu HCC’de tümörün yeniden oluşumunu önleyen, yaşam süresini uzatabilen, tümör sınırlarını azaltabilen bir tedavidir. Ablasyon işlemi, sedasyon ve lokal anestezi altında uygulanmaktadır. Hastalarımızın işlem sırasında her hangi bir ağrı duymaması için gerekli tedbirler alınmaktadır. İşlem sonrasında hastalar bir gece takip ve ağrı kontrolü için yatırılmakta ve ertesi gün evine gönderilmektedir. İşlem özel bir iğne ile tümörlü dokunun içerisine girilip kitleye uygun sürede ve uygun şiddette ısı verilerek ultrasografi veya tomografi eşliğinde uygulanmaktadır. Bu tedaviyi en yakın zamanda uyguladığımız hastamızda da karaciğerde ki kanser dokusu, meme kanserinden yayılım sonrası gelişmişti. Tümör çapı yaklaşık 2.5x3.5 santimetreydi. Yaptığımız ablasyon işlemi sonrasında kitle, çevresindeki uygun genişlikteki doku ile birlikte tamamen yakıldı ve hastamız bir gece takip sonrası evine gönderildi. Rutin takip prosedürüne göre takibe alındı. Girişimsel radyoloji özellikle tümör hastalarında tanı, tedavi ve yardımcı tedavi yöntemleri olarak çok çeşitli seçenekler sunmakta ve hasta yararına alternatifler oluşturmaktadır” diye konuştu.