Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, 1 haftalık korona virüsü arasının ardından dükkanlarını açtıklarını ama memnun olmadıklarını ifade etti.

Dünyayı hızla etkisi altına alan korona virüsü belası, Türkiye’de de etkisini arttırıyor. Birçok esnaf “Evde kal” çağrısına uyarak veya zorunlu olarak dükkanlarını açamazken, bazı iş yerleri de az sayıda personel ile seyrek çalışma sistemine göre faaliyetlerini yürütüyor. Samsun’da kuyumcular aldıkları karar ile 1 hafta dükkanlarını kapatmışlardı. Bugün itibarıyla dükkanlarını açan kuyumcular, salgın riskinin devam etmesine rağmen iş yerlerini açmaktan memnun olmadıklarını dile getirdiler. Başkan Salih Özman, Türkiye genelinde bir kapatma kararı alınmadığı için iş yerlerini açmak zorunda kaldıklarını belirterek, açıklamalarda bulundu.

“İş yerlerimizi açmaktan memnun değiliz”

Haksız rekabeti ortadan kaldırmak ve altın bozdurmak isteyenleri mağdur etmemek için istemeyerek dükkanlarını açmak zorunda kaldıklarının altını çizen Salih Özman, “23 Mart’tan itibaren Samsun’da kuyumcuları kapatmıştık. 30 Mart’ta da açacağımızı duyurmuştuk. Bugün itibariyle dükkanlarımızı açtık. Korona virüsü ile ilgili bilgileri de bu süreçte takip ettik. Vatandaşlarımızın ve çalışanlarımızın sağlığını her şeyden önde tutuyoruz. İşin doğrusunu söylemek gerekirse, iş yerlerimizi memnun olarak açmıyoruz. Nihayetinde serbest ticaret yapan esnaflarız. Türkiye genelinde meslek odalarının iş yerlerini cebren kapatma ya da açanı zorla kapatma gibi bir yetkisi yok. Açıp-kapama yetkisi valiliklere verilmiştir. Sağlık ve İçişleri Bakanlığımızın uyarılarında olduğu gibi bundan sonra her esnafımız kendi OHAL’ini uygulayacak. Açmak isteyen açacak, kapatmak isteyen de kapatacak. Türkiye genelinde bir karar alamadık. Kapama kararı alan bazı vilayetler var ama bunlardaki esnaf sayısı da 10-15’i geçmiyor. Onlarda denetleme daha kolay ama Samsun gibi 100’den fazla kuyumcunun olduğu yerlerde kapatma kararı alınmadı” dedi.

“Altında dalgalanmanın boyu 100 dolara çıktı, böyle bir dalgalanma tarihte görülmemiştir”

Altının dünya piyasasında da daha önce görülmemiş bir dalgalanma gösterdiğini ifade eden Özman, "Dünyada şu anda bir ekonomik kriz yok, alım-satım talebi de söz konusu değil. Herhangi bir şekilde altına arzı arttıracak bir sebep de yok fakat bir bakıyorsunuz altın dünyada 50 dolar artıyor, 50 dolar düşüyor. Türkiye’de olduğu gibi dünyada da bir olumsuzluk var. Buradan istifade etmek isteyen fırsatçılar da var. Korona virüsünden önce altın yükselme eğilimindeydi. Salgının ardından sokağa çıkma yasaklarının ve bir takım kısıtlamaların geleceği belliydi. Dünyada elinde fon tutanlar ve merkez bankaları altını bozdurdu ve altında bir miktar düşüş yaşandı. Bu düşüş sonrasında Avrupa’da salgından henüz etkilenmemiş merkez bankaları ve yatırımcılar da bunu bir fırsat görerek düşük fiyattan altın almaya başladılar. İtalya ve sonrasında Avrupa’ya yayılan salgın sonrasında da altın fiyatları müthiş derecede dalgalanmaya başladı. Normalde altın gün içinde 15 dolar bandında dalgalanırdı. İMKB’de de benzer dalgalanmalar olurdu. Bu dalgalanmanın boyu 100 dolara çıktı. Böyle bir dalgalanma tarihte görülmemiştir. Sabah ile akşam arasındaki 50 dolarlık fark daha önce hiç görülmemiştir. Böyle farkları yaşamaya başladık. Bunun gerçekçi olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

Oda Başkanı Özman, elinde TL, döviz ya da değerli maden bulunan vatandaşların bu süreçte ellerindeki birikimlerini başka bir yatırım aracına dönüştürmemelerini ve beklemede kalmaları gerektiğini de sözlerine ekledi.