Yapılan kongre ile tekrar şube başkanlığına seçilen Yaşar Türüt: 30 yıla yaklaşan şanlı mücadelemizde Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız diye çıktığımız bu yolda ilk andan itibaren başımız dik, yüreğimiz cesur ve duruşumuz nettir.

Ekmek kavgamızın önüne koyduğumuz Türkiye Sevdamız ve bu uğurdaki fedakârlıklarımız bizim en önemli gurur kaynağımızdır. Türkiye’nin yaşadığı her zorlu süreçte, Milli Sivil Toplum kuruluşu olarak Türkiye Kamu-Sen, Türk Sağlık-Sen Büyük Türk Milletinin ve Devletinin yanında olmuştur. Geride bıraktığımız 2 yıla yakın bir süreyi dünyayı saran bir pandemi ile geçirdik. Bu zor süreçte sağlık çalışanlarının kahramanca mücadelesine herkes tanık oldu. Yaşanılan ve yaşatılan tüm zorluklara rağmen cefakar sağlık çalışanları millet ve devlet için canları dahi olmak üzere her türlü fedakarlıklarda bulundular.

Pandeminin ortaya çıktığı ilk andan itibaren sağlık çalışanlarının temel sorunlarına ve ihtiyaçlarına Genel Merkez öncülüğünde dikkat çektik. başvurularda bulunduk, görüşmeler gerçekleştirdik. Çözümler aradık. Çözülebilen meseleler oldu, ilerleme kaydedilen süreçler yaşandı. Israrla dile getirmemize rağmen temel taleplerden görmezden gelinenler oldu.

Fakat biz hiçbir zaman mücadeleden geri durmadık durmayacağız. Çünkü “Mücadele edenler her zaman kazanamaz ama kazananlar hep mücadele edenlerdir” sözünü kendimize şiar edindik, asla mücadeleden vazgeçmedik.

Çok şükür ki anlattığımız, aktardığımız hep sendikal mücadelemiz olmuştur.

Bir toplu sözleşme süreci yaşadık. Sağlık çalışanlarının temel talepleri sümen altı edilip, kapsamı sınırlı, getirisi zayıf düzenlemelerin altına imza atanlar; %40 zam aldık, Kazanımlarımıza kimse sahip çıkmasın, tarihi toplu sözleşme, diye hiç sıkılmadan konuşuyorlar. 

Halbuki tablo ortada; Ne istenen 600 TL seyyanen zam ne de %3 refah payı alındı. Vergi dilimleri,döner sermayelerin emekliliğe yansıması gibi kronikleşen sorunlar unutuldu. Yıllık %21 zam istenirken, imza attıkları yüzde 12’lik zam oldu.

3600 ek gösterge ve sözleşmelilere kadro gibi iki önemli konuda belirsiz bir sürece yayıldı.

Türkiye Kamu-Sen bunlara itiraz ettiği içini mücadelesini son ana kadar sürdürmüş, fakat olumlu bir adım atılmayacağını gördüğü anda masadan kalkmış, bu anlaşmayı kabul etmediğini ilan etmiştir. Çünkü biz bugüne kadar çalışanın memnun olmadığı hiçbir şeye evet demedik,demeyiz.

Sağlık çalışanlarının temel talepleri olan; döner sermayelerin adil olması ve emekliliğe yansıtılması, ücretlerin iyileştirilmesi, Nöbet ücretlerinin düzenlenmesi, sağlıkta şiddet, sözleşmelilere kadro, gibi meselelerle ilgili somut adımlar atılmalıdır.

birlikte yeni, sürdürülebilir ve kalıcı bir ücret politikası ;adil, hakkaniyetli ve tüm sağlık çalışanlarının ücretlerinde artış sağlayacak bir ücret sisteminin kurulması zaruridir. Sağlık personeli eksikliği ve buna bağlı gelişen aşırı iş yükü tüm sağlık sistemimizin önemli bir diğer sorunudur. Sağlıkta Şiddetin önüne geçilebilmesi için daha önce dile getirdiğimiz sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi yönünde adım atılmalıdır.

Sağlık çalışanlarının sorunlarına çözmeye yönelik her irade beyanı ve atılan adım bizleri memnun eder fakat beklentimiz ve sağlık çalışanlarının isteği, sözlerin yerini artık icraatların almasıdır. Üniversite Hastanelerinde görevli çalışanlarda benzer sorunlarla uğraşmaktadırlar. Tayin ve becayiş gibi temel haklarda bir türlü ilerleme olmaması kabul edilemezdir.

Türk Sağlık-Sen olarak sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hakkı ve hukuk için mücadelesini hız kesmeden sürdüreceğiz. Çalışanın sesi olarak hakkı savunmaya, Hak,Hukuk,Adalet ve Liyakat demeye devam edeceğiz. “ Türkiye Kamu-Sen’e Türk Sağlık-Sen’e omuz vermek, Türk Milletinin geleceğine omuz vermektir” çağrımızı her daim dile getireceğiz. “Dik Baş, Tok Karın, Mutlu Yarın” düsturu ile bakışını ortaya koyduğumuz şanlı mücadelemizde bayrağı daha yükseklerde ve daha gür bir şekilde dalgalandırma azmimizden de asla vazgeçmeyeceğiz.

Bu inanç ve azim bu güçlü teşkilatın her bir ferdinde mevcuttur. Teşkilatımızın 4 yıllık yeni bir döneminin adımını atmak adına Genel Kurulumuzu gerçekleştiriyoruz. Bizim seçimlerimizde esas olan birlik ve beraberliktir. Kazanan tektir. O da Türk Sağlık Sendir. Genel kurulumuzda bir araya gelmemiz de, birlikte hep beraber sendikamız için çalışacağımız anlamını taşımaktadır. Bizim için esas olan da budur

Geride bıraktığımız dört yıl içerisinde şube yönetim kurulu üyelerimizden temsilcilerimize kadar yılmadan baskılara boyun eğmeden mücadele eden tüm arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Hiçbirinizin hakkının asla ödenmeyeceğini de iyi biliyorum. Emekli olan Nazmiye KARAHASAN hanımefendiye il dışına tayin olan Fatma KÖSE hanımefendiye bugüne kadar verdikleri hizmetlerinden dolayı şahsım ve sizler adına teşekkür ediyor,bundan sonraki hayatlarında sağlık ve mutluluklar diliyorum" dedi.