Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, Karadeniz’deki palamut bolluğunda bol yağışın etkili olduğunu belirterek, "Ama bilinmeli ki bir daha ki sene böyle olacak değil" dedi.

Karadeniz’deki palamut bolluğunu değerlendiren Prof. Dr. Osman Samsun, “Her 6-7 senede bir palamut balığının bol olduğu dönemleri yaşamış birisi olarak bu yıl yine gerçekten ülkemizde palamut avcılığının gayet iyi gittiği bir süreci yaşıyoruz. Ama bu bilinmeli ki bir daha ki sene böyle olacak değil. Daha önceki yıllarda 1 TL ye satılan 25 santim boyuna gelmeden küçük palamutlarla olduğu, torik olarak bildiğimiz daha iri balıklara hiç fazla rastlamadığımız yıllar da yaşadık. Ama bu sene palamut balıkçılığı avcılık çok iyi gidiyor. Bunun iyi gitmesi için balıkçılarımızın gereken özeni gösterdikleri, küçük balıkları avlamadıklarını biliyoruz" diye konuştu.

Bol yağış etkisi

Tabiatın kendini yenilediğini vurgulayan Prof. Dr. Samsun, "Tabiatta bir reaksiyon var. Tabiat kendini yeniliyor, temizliyor. Ama bunun da bir sınırı var. Burada balıkçılarımıza suç bulmak, balıkçılarımıza sorumlu tutmak, bu yanlış algıdan da uzaklaşmamız lazım. Bizim evimizin nasıl temiz tutmamız isteniyorsa, denizlerimizi de temiz tutacağız ki hayat ortamları denizler, sudan olan balıklar şuan gündemde olan palamut o da rahat göç etsin. Doğduğu ve genetik yapısı uygun alanlarda bulunsun ve beslensin. Tabii ki yağmurların daha az yağması palamut balığının beslenmesine bir etki yapıyor. Bol yağışlı, eski iklimlerdeki süreçleri yaşayarak biz yine bu palamut balığını daha önceki büyük boylarda gördüğümüz gibi önümüzdeki yıllarda da görebileceğimizi umut ediyorum” şeklinde konuştu.

“Balıkçılarımızın Avrupa’daki birçok balıkçıdan daha iyi"

Prof. Dr. Osman Samsun, Türk balıkçısının bilinçli olduğunu ifade ederek, “Bilim insanları ve arkadaşlarımız olarak diyoruz ki bu balıkçılığın bizden sonraki nesillere de devamlılığını sağlamak için bilimin ışığında, balıkçılarla hep birlikte bir sinerji içerisinde ortak kararla ilerlememiz gerekir. Ne yapmamız lazım? Av yasaklarına uymamız, küçük boydaki balıkları tutmamamız gerekiyor. Balık tüketimimizi daha fazla arttırabilmemiz için haftada bir iki defa yemek için özellikle getirilen kurallara uymamız gerekir. Türk balıkçısı gerçekten çok bilinçli. Dünyanın birçok ülkesinde bulunmuş bir akademisyen olarak bizim balıkçılarımız hem teknolojik olarak hem bilgi olarak hem yeniliklere adapte olmak, uymak konusunda Avrupa’daki birçok balıkçıdan daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle sonuç olarak memnuniyetle ifade ediyorum ki bizim son yıllarda dünyanın birçok ülkesine gönderdiğimiz, ihraç ettiğimiz balıklarımızın miktarının artması için bir eğitim iki balıkçık sektöründeki bütün paydaşlarla ortak hareket etmemiz, daha balıklı sofralarımızı bizlere yaşatacak ve sağlıklı nesiller oluşmasına vesile olacaktır” ifadelerini kullandı.