TOKAT'ta, Saadet Partisi tarafından düzenlenen 'Türkiye’nin Meseleleri ve Çözüm Konferansı'nda konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 24 Haziran’da yapılacak erken seçimi iktidarın çaresizliğinin bir ifadesi olarak algıladığını söyledi. Tokat’ta bir otelin salonunda düzenlenen konferansa CHP Tokat İl Başkanı Feramuz Şahin, ve Saadet Partililer katıldı. Burada kürsüye çıkan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu erken seçim kararını değerlendirdi. İktidarın aldığı seçim kararını çaresizliklerinin bir ifadesi olarak algıladığını söyleyen Karamollaoğlu şöyle konuştu: "Ülkemiz bölgemiz çok badireli bir dönemden geçiyor. Sıkıntılarımız fazla, her geçen gün artıyor. Bugün alınan seçim kararı da kanaatime göre iktidarın çaresizliğinin bir ifadesi olarak algılıyorum. Bu sebepten alındı diye düşünüyorum. Çünkü ekonomik problemlerimiz, sosyal problemlerimiz, dış politikadaki gelişmeler artık hükümeti bunalttı. Bugüne kadar izlediği politikalardan da vazgeçemediği için çözüm üretemiyor. Şu kanaate geldiler bir baskın seçim yapalım yönetimi yeniden ele alalım. Çünkü vatandaşın güveni kayboldu iktidara. Onun arkasından bir şeyler yapmaya çalışırız gibi günü kurtarmaya matuf bir adım olarak gördüm ben. Cumhurbaşkanı bu kadar seçimler zamanında yapılacak diyorsa burada bir bit yeniği var. Yani iyi bu iş farklı bir şekilde ele alınacak diye düşündüm. Ama açıkça söyleyeyim hiç bu kadar acele bir seçim kararının alınacağını düşünmemiştim. Normal olarak seçimler iktidarları yönünden sonbaharda yapılırsa onlar için avantajlı olur. Çünkü sonbahar Tarım mahsullerinin elde edildiği çiftçinin bir nebze de olsa rahatladığı, kış aylarına girilmediği, sıkıntılarının fazla olmadığı bir dönem. En avantajlı dönem. Bundan dolayı ben Eylül ve Ekim aylarında yapılır kanaatindeydim" dedi. 'İYİ ETTİLER' Erken seçimin kendileri için kötü olduğu kanaatinde olmadığını söyleyen Karamollaoğlu şöyle devam etti: "Şimdi aniden hemen acele Sayın Bahçelinin söylediği 26 Ağustos bile çok uzak kaldı hemen Haziran'da seçime gidelim dediler. İyi de ettiler. Yani bunun kötü olduğu kanaatinde değiliz. İşimiz sadece biraz zorlaştı. Koşturacağız. Günde 10 saat 12 saat çalışıyorsak 18-20 saat çalışacağız. Biraz daha az uyuyacağız ama bizim bugün karşımıza konan tablonun üstesinden gelmeme diye bir endişemiz yok. Burada ayıp olan siyasi nezakete sığmayan şu: Başkanlık sistemine geçmek için Türkiye bir referanduma gitti. Bu referandum giderken bu metni bu iktidar yazdı. Yani belli sürelerle hangi kanunların çıkarılacağını seçim sistemine başkanlık sistemine göre nasıl uyarlanacağını bunlar belirlediler. 6 ay içerisinde bu uyum yasaları çıkar dediler. İlk ittifak yasasını bile bundan 8-9 ay sonra çıkardılar. Umurlarında değil. Ne millet umurlarında; umurlarındaymış gibi gösterseler de ne de hukuk umurlarında. Bir defa bu hükümetin hakikaten ülkenin problemlerini çözemediği anlaşılıyor. Bazı aklı evveller bu seçimi İstiklal harbine, meydan muhaberesine benzetmeye kalkıyor. Kendi kendisini bu kadar açığa düşüren bu kadar garip bir açıklamaya ben hiç rastlamadım. Kaç yıldır iktidardasın. 15 yıl demek ki ülkeyi öyle bir hale getirmişsiniz ki, siz diyorsunuz ki bu getirdiğimiz bu durumdan şimdi bu milleti kurtarmak için istiklal harbi ruhu ile harp edeceğiz diyorsunuz. Bu suçunu itiraftan başka bir manaya gelmez." FOTOĞRAFLI