Karagümrük’ün İtalyan futbolcusu Fabio Borini, "Türkiye’de futbol daha içgüdüsel olarak oynanıyor. Daha fazla içgüdülerle karar verilen ve bu temelde yürüyen bir futbol var" dedi. Öte yandan Borini, takımın bu sezonki başarısının sıkı çalışma ve devamlılıktan geldiğini belirtti.

Bologna ve Chelsea altyapılarında başlayan kariyerini Swensea, Roma, Liverpool, Sunderland, Milan ve Verona gibi aralarında devlerin de bulunduğu takımlarda sürdürdükten sonra Fatih Karagümrük’e transfer olan Fabio Borini, TFF’nin Tam Saha Dergisi’ne açıklamalarda bulundu. Futbola İtalya altyapsında başladığını belirten Borini, “Bologna’da genç takıma başladıktan sonra 16 yaşında profesyonel olabiliyorsunuz. O zaman sözleşme vereceklerini söylemişlerdi. Ama 16 yaşını geçtim, sözleşme yapılmadı. Sonra haziran oldu, temmuz oldu, yine yok. O zaman bir ara Chelsea’de idmanlara çıktım. Birkaç maçta gol attım. Bana kontrat önerdiler. 18 yaşına gelmememe rağmen ailem bu kararı benim almam gerektiğini söyledi ve imza atma kararını bana bıraktılar. ’Bütün sorumluluğu sen alacaksın’ dediler. 16 yaşındaydım ama sanırım doğru bir karar vermişim. Her şey olması gerektiği gibi gitti. Chelsea, öncelikle dünyadaki en iyi altyapı diyebilirim. Bunun dışında gençlere çok farklı bir bakış açısı katıyorlar. İdmandan sonra derslerimiz oluyordu. Çünkü orada bize işin top oynamak olmadığı, futbolun bir meslek olduğu öğretiliyordu. Daha 16 yaşında olsam bile bunun profesyonel bir meslek olduğunu İngiltere’de öğrendim. Chelsea, kazananlar ve liderlerle dolu bir ekipti. O yüzden benim gibi bir oyuncu için onların yanında bulunmak, nasıl beslendiklerini, nasıl çalıştıklarını, kısacası her şeyi nasıl yaptıklarını gözlemlemek çok şey öğretti tabii ki. Tamamen kazananlardan ve liderlerden oluşan, kazanmayı etrafındaki insanlara öğreten bir ekipti. Hoca da Carlo Ancelotti’ydi o dönemde. Beni en çok etkileyen iki oyuncu ise John Terry ve Didier Drogba’ydı” dedi.

"Ancelotti’nin yeri ayrı"

Futbol kariyeri boyunca pek çok teknik adamla çalışan Borini, Ancelotti’yi farklı bir yere koyduğunu belirterek, “Carlo Ancelotti’yi ilk başta sayarım. Çünkü beni sahaya süren, resmi olarak sahada görünmemi sağlayan ilk teknik adam o oldu. O yüzden kendisine çok müteşekkirim. Bana bu fırsatı vermiş olmasını hiçbir zaman unutmayacağım. Luis Enrique de benim futbol açısından çok daha ileriye gitmemi sağladı. Roma’da varyasyonlarda ve kendimi geliştirmemde çok yardımcı oldu. Bana pozitif etkileri çok oldu futbolum açısından. Gustavo Poyet döneminde Sunderland’da tek tip futbol oynuyorduk. Onu oynamayı çok iyi öğrendim. Bu durum da benim futbol görüşümü, futbol mantalitemi çokça geliştirdi. Sonra da Milan’da Gattuso da benim futboldan ziyade insan ilişkilerim konusunda, sosyal becerilerim konusunda sessiz bir lider olmam açısından çok yardımcı oldu. Oturaklı ve sessiz bir lider olmamı sağladı. Bu işte futbol harici becerilerimi geliştirmemde Gattuso’nun çok faydası oldu. Şimdi lider olduğumu düşünüyorum ama o kadar sessiz olduğumu düşünmüyorum. Bana çok şey kattı Gattuso” ifadelerini kullandı.

"Karagümrük bana cazip geldi"

Karagümrük’e transfer sürecini anlatan İtalyan yıldız, “Daha önce oynadığım tüm takımlara baktığınızda hepsi tepeye oynayan kulüpler. Hepsi tablonun üst kısmında yer alan takımlar. Burasıyla alakalı konuşulduğu zaman ’Tablonun neresinde olmak istiyorsunuz? Hedefiniz ne olacak?’ diye sorduğumda Avrupa’ya gitmek istediklerini söylediler. Bu sene başarıp, seneye Avrupa’da olmak istiyorlardı. Bunu duyunca tablonun istediğim yerinde olan imajdı bu. Bu istek, bu tutku, bu hedef doğrultusunda atılacak adımların gerçekliğini de gördüm. Benimle birlikte takıma diğer katılan arkadaşlarımın da bu işi kolaylaştırdığının farkındayım. Benim istediğim çerçevede bir takım olduğu için, bana çok cazip geldi bu düşünce. Ben de kendime bir hedef belirlediğim zaman ona odaklanıp, onun için her şeyi yapan bir karaktere sahibim. Onun için uygun bir ortam oluştuğunu düşündüm” dedi.

"Türkiye’de içgüdü çok fazla"

İngiltere, İtalya ve Türkiye Ligi hakkında kıyaslamalar yapan Borini, “Üçüne baktığımız zaman üçü de çok farklı ligler. İngiltere’de çok fazla yoğunluk var. Çok fazla konsantrasyon var. Oyun daha hızlı, tempolu ve yoğun oynanıyor. İtalya’ya baktığımızda daha taktiksel bir ortam görüyoruz. Türkiye’ye geldiğinizde daha içgüdüsel olarak oynanıyor oyun. Daha fazla içgüdülerle karar verilen ve bu temelde yürüyen bir futbol var. O yüzden üçü de birbirinden farklı ligler. Sağlıklı bir kıyas yapılamaz bu yüzden” ifadelerini kullandı.

"İyi gidişinin sebebi sıkı çalışma ve devamlılık"

Bu sezonki performansını değerlendiren Borini, “Devamlılık size sonuçları getirecektir. Sonuçlar size puanları getirecektir. Puanlar da sizi hedefinize taşıyacaktır. Takımın bu hedefe doğru ilerleyen iyi gidişinin sebebi sıkı çalışma ve devamlılık. Bunu ne kadar düzgün yaparsak, hedefimize o kadar daha gerçekçi bir şekilde ilerleriz. Bu işin şifresi devamlılık aslında. Bunu ne kadar iyi yaparsak, zincirleme reaksiyon olarak bizi istediğimiz yere getirecektir. Onun haricinde kendime baktığım zaman, bireysel olarak kendisine hedefler koyan ve ilerleyen bir oyuncuyum. Saha içinde, saha dışında, maçta ve antrenmanda kendime düzgün çalışma konusunda baskı uygulayabiliyorum. Sağlıklı bir baskı kurabiliyorum. Kendimi bu konuda yönlendirebiliyorum. Takımda şu anda ofansif tarafta çok fazla rol aldım. Rolümün büyük kısmı ofansif tarafta. Ben de bana verilen görevi yerine getirmeye çalışıyorum” açıklamasını yaptı.

"Şimdiye kadar baktığımızda işler iyi görünüyor"

Biglia, Viviano, Bertolocci, Lens gibi kariyerli oyuncularla oynamanın önemini dile getiren yıldız futbolcu, “Böyle oyuncuların bir araya gelmesinin güzel tarafı şu; bu işin nasıl yapılacağını, Avrupa hedefine nasıl gelineceğini daha önce yaptık, biliyoruz ve bunu sağlamamız daha kolay olacaktır. Daha önemlisi bu davranışı, daha önce bu seviyeye gelmeyen oyunculara da aşılayabilmemiz gerekir. Başarmış, kariyer sahibi oyuncular olarak, burada bizimle olan potansiyelli oyuncuların o seviyeye çıkmalarına yardım edebiliriz. Bu da bir önceki cevabımızdaki yere gidiyor aslında. Bunun sonuca çıktığı yer devamlılık. Bu mesajı devamlı kılmak. Şimdiye kadar baktığımızda işler iyi görünüyor. Aldığımız puanlar bunu gösteriyor. Biz bunu sağladığımız zaman başarıya gitmemiz daha da kolaylaşacaktır” dedi.

"Çalhanoğlu kilit oyuncu"

Karagümrük’le 31 Mayıs 2022 tarihine kadar sözleşmesi olan Borini, hedefleri hakkında, “Atabildiğim kadar fazla gol atıp, bana verilecek şansları değerlendirebileceğim kadar değerlendirmek ve daha fazla şansın da bana gelmesini sağlamak istiyorum” yorumunu yaptı. 2021 Avrupa Şampiyonası’nın açılış maçında İtalya ile Türkiye karşılaşmasına değinen Borini, “Belki bir gol atarım. (gülüyor) İtalya’nın tam tersi Türk Milli Takımı’nda Avrupa’da oynayan çok sayıda oyuncu var. Baktığınız zaman, takımın en yüksek seviyedeki oyunculara erişmesini sağlıyor. İtalya’da, Almanya’da, İngiltere’de oynayan çok sayıda oyuncu var. Bunlar futbolun en üst seviyede oynandığı üç lig. Doğal olarak bunları bir araya getirdiğiniz zaman en iyilerden bir takım kuruyorsunuz. Türkiye rakip olarak çok tehlikeli. Oynaması çok güç bir rakip ortaya çıkıyor” dedi.

Borini, A Milli Takım’da ise Hakan Çalhanoğlu’nu beğendiğini belirterek, “Hakan Çalhanoğlu ile daha önce oynadığımdan biliyorum. Türk oyuncuların duygularını dışa vurumu daha fazla oluyor. Ama bence Hakan Çalhanoğlu kilit oyuncu olacaktır. Özellikle duygularını kontrol ederek kendi futbolunu oynayabildiği zaman çok önemli bir rol oynayacaktır Hakan” ifadelerini kullandı.

"Seyircisizlik beniz zorluyor"

Seyircisiz maçların kendisi için zor geçtiğini belirten Borini, “Ben taraftarın etkisine çok güvenen ve bunu içselleştiren bir oyuncuyum. Benim için çok zor geçiyor açıkçası. Bir deplasmana gittiğimde o taraftarlar benden nefret ediyorsa bu beni daha fazla motive ediyor. Ya da aynı şekilde evimizde oynadığımız maçlarda 40 bin kişi beni seviyorsa, bu da beni çok fazla motive ediyor. Seyircisiz olduğu zaman bu sevgi ve nefreti kendi içinizde yaşıyorsunuz. Bu benim için çok daha zor bir durum. Ben taraftarla olan etkileşimi kendime motivasyon olarak kullanan bir oyuncuyum. Bu yüzden seyircisizlik beni çok zorluyor” şeklinde konuştu.

"Bizi ileri taşıyacak olan başkanın istek ve arzusudur"

Borini son olarak Başkan Süleyman Hurma hakkında ise şunları söyledi:

“Başkanla olan diyaloğumda sevdiğim şey, beni buraya herhangi bir şeyle gelmeye ikna etmedi. Burada yapmak istedikleri ve tutkusu beni ikna etti. Bunlar kulüpteki operasyonların da düzenli bir şekilde gitmesini sağlıyor. Stadını yapmak istiyor. Avrupa’ya gitmek istiyor. Bir günde olmuyor değişimler. Bu tutkusuyla temel hazırlayarak üzerine çıkıyor. Bizi ileriye taşıyacak olan, başkanın bu istek ve arzusudur. Beni de buraya gelmeye kendisi ikna etmişti. Şu anda Karagümrük’ün geleceği yerleri düşünürken eski Türkiye’deki futbola da bakıyor olmak lazım. Değişimler bir günde olmaz. İyi bir temel hazırlayarak, üzerine çıkarak ve azimli bir çalışmayla bunu yakalayabilirsiniz. Başkanın da bunları yapması, bizim de elimizden geleni yapıp daha yukarı çıkmamızı sağlayacaktır.”