Uluslararası spor federasyonları, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden hareketle ulusalda faaliyet gösteren her spor federasyonunun belirlenen kriterlere göre 'Çocuk Koruma Sistemi' kurmasını zorunlu hale getirdi.
Çocuk Koruma Sistemi'nin detaylarını Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mustafa Yaşar Şahin, Demirören Haber Ajansı'na () anlattı. Yaşar, "Sporda çocuk koruma sistemi Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden hareketle ortaya çıkmış 4 tane temel istismar türünden çocuğu korumayı amaçlar. Bunlar cinsel istismar, fiziksel istismar, duygusal istismar ve ihmaldir" dedi. 
"ÇOCUK KORUMA SİSTEMİ KURMAYAN FEDERASYONALARIN ÜYELİĞİ SÜREÇ SONUNDA ASKIYA ALINABİLİR" 
Çocukların korunmasını sağlayacak sistemlerin kurulmasının zorunlu hale getirildiğini belirten Dr. Mustafa Yaşar Şahin, "Sporda çocuk koruma sistemi Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden hareketle ortaya çıkmış 4 tane temel istismar türünden çocuğu korumayı amaçlar. Bunlar cinsel istismar, fiziksel istismar, duygusal istismar ve ihmaldir. Bu 4 istismar boyutunu bütün uluslararası federasyonlar belirlemiştir. Buna yönelik çocukların korunmasını sağlayacak sistemin kurulmasını da zorunlu hale getirmiştir. Örneğin Uluslararası Kayak Federasyonu'nun yönetmelikleri ulusal federasyonun görevlerini şöyle tarif eder; 'birincisi Uluslararası Kayak Federasyonu'nun çocuğu koruma sistemini onaylayacaksınız, ikincisi bunu anlayacaksınız, üçüncüsü kendi ülkenizde bu çerçevede sistem kuracaksınız, dördüncüsü de Uluslararası Çocuk Koruma Birim ile sürekli irtibat halinde olacaksınız.' 'Bunları yapmazsınız, uluslararası müsabakaları size vermem. Bu süreç devam ederse de üyeliğinizi askıya alırım' der. Uluslararası örgütlerinin birçoğu Avrupa'dadır. Avrupa Birliği sporun yönetimine bu örgütlerin özerkliğine karışmaz ancak usule karışır. Usul aynen Bosman Kanunları'nda olduğu gibidir. Avrupa Birliği der ki 'senin futbolcu sözleşmen köleliği çağrıştırıyor. Ben Avrupa Birliği'nde köleliği yasakladım bu yüzden bunu değiştir' der. Bunu uluslararası federasyon ve ulusal federasyon yapmak zorundadır. Usule ve işleyişi bulunduğu ülke müdahale eder" diye konuştu. 
"ANTRENÖRLER ÖZEL EĞİTİM ALMADAN 18 YAŞ ALTI ÇOCUKLARLA ÇALIŞAMAZ" 
Şahin, konuyla ilgili aynı şekilde Avrupa Birliği'nin (AB) çıkarmış olduğu kanunlar olduğunu vurgulayarak, "Bu kanunları Türkiye Cumhuriyeti devleti de imzalamıştır. Çocuk koruma isteminin kurulması gerektiğini AB net olarak ifade etmektedir. Çocuğun korunması gerektiğini ve çocukla çalışacak kişilerin de mutlaka özel bir başka eğitimden geçmesi gerektiğini belirtir. Türkiye bununla ilgili üzerine düşen her şeyi yapmıştır, yasaları çıkarmıştır fakat bürokraside birtakım sorunlar vardır. Türkiye'de hukuk fakültesini bitirdiniz, sınavları kazandınız adalet akademisine gittiniz mezun olduğunuz zaman elinizdeki belge sizin hakimlik ve savcılık belgesidir. Ancak bu hakim ve savcılar çocuk koruma eğitimi almadan 18 yaş altı bir davaya bakamazlar. Aynı şekilde emniyette de böyledir, çocuk şubesi vardır. Bu hükümetin çizdiği çerçevedir AB ile birlikte bunu belirlemiştir. Ancak sporda 18 yaşına gelen lise mezunu bir birey antrenörlük belgesini alır ve istediği çocukla çalışabilir. Ancak Türkiye dışında çocuk korumayla ilgili özel eğitim almadan antrenörlük yapamazsınız. Buradan bir antrenör gitse A takımı çalıştırabilir mesela Chelsea'yi çalıştırabilir ancak Chelsea'nin genç takımlarını çalıştıramaz. Türkiye'de antrenörlük sistemi içerisinde bu yok" ifadelerini kullandı. 
"İLK OLARAK TÜRKİYE CURLİNG FEDERASYONU'NDA SİSTEMİ KURDUK" 
Antrenöre özel eğitim verme zorunluluğunun vurgusunu yaşan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:  "İşte şu an bunu uluslararası federasyonlar, ulusal federasyonlara zorluyor. Bununla ilgili antrenöre özel eğitim vermek zorundasınız. Bununla ilgili çocuğa temas eden herkes örneğin seyahat yönetmeliğinde olduğu gibi federasyonların, çocuğu taşıyacak servis aracından, tesiste çalışacak görevlilerin işe alınma sürecine kadar, Çocuk Koruma Sistemi içerisinde bir eğitim almaları gerekliliğini zorunlu tutar. Bunu Türkiye'de ilk defa Türkiye Curling Federasyonu'nda bir Çocuk Koruma Sistemi kurduk. Türkiye Curling Federasyonu'nda çocuk koruma eğitimi almayan hiçbir antrenör 18 yaş altı ile çalışamaz. Bunu bir zorunluluk olarak getirdiler. Bu diğer federasyonlara da örnek olacak şekilde çünkü artık uluslararası federasyonlar bütün ulusal federasyonlardan bir Çocuk Koruma Sistemi'nin kurulmasını zorunlu olarak istemektedir."
"ÇOCUK KORUMA SİSTEMİ KURMAYAN FEDERASYONLARA ULUSLARARASI TURNUVALAR VERİLMEYECEKTİR" 
Mustafa Yaşar Şahin, Çocuk Koruma Sistemi'ni kurmayan federasyonların ilerleyen dönemlerde uluslararası faaliyetlerin verilmeyeceğini belirterek, "Türkiye'de gerek federasyonlar gerekse spordan sorumlu devlet kurumları birincisi Türkiye Cumhuriyeti'nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler, ikincisi de Türkiye'deki federasyonların uluslararası çatı örgütlerine bağlı olduğu için o uluslararası çatı örgütlerinin almış olduğu düzenlemelerle ilgili kararları yerine getirmek zorundadır. Bu kararlardan bir tanesi çocuklarla çalışacak antrenörlerin özel eğitimden geçmesinden tutun da çocukların haklarının ne olduğunun bilgilendirilmesinden, tesislerde yer alan çocuklara göre tesisin dizayn edilme zorunluluğu da var. Buradaki temel hareket noktası şudur; kanunen 18 yaş altı bireyler çocuk kabul edildiği için çocuk kavramı geçen bütün düzenlemeler 18 yaş altını kapsamaktadır. Dolayısıyla herhangi bir ulusal veya uluslararası organizasyonun yapılacağı tesislerde de çocukla ilgili önceden belirlenmiş kriterlere göre düzenleme yapılma zorunluluğu vardır. Bu zorunlulukları birçok uluslararası federasyon yönetmeliklerine de eklemiştir. İlerideki aşamalarda şunu göreceksiniz kendi çocuk koruma sistemini kuramayan ulusal federasyonların olduğu ülkelere 18 yaş altı çocuğun katılma ihtimalinin bulunduğu yarışmalarda kesinlikle müsabaka verilmeyecektir. Birçok ulusal federasyonumuza bağlı olduğu uluslararası federasyonlardan bununla ilgili düzenleme yapma zorunluluğu gelmiştir. Gençlerle ilgili 18 yaş altı ile ilgili yapılacak müsabakalarda turnuvalarda, ülke o turnuvaya aday olduğu zaman uluslararası federasyon gelerek önce inceleme yapmaktadır. Çocuk Koruma Sistemlerinin olup olmadığına dair. Eğer yoksa çocuk koruma sistemleri o ülkelere uluslararası turnuvalar verilmesi zorlaşacaktır ki bazı federasyonlar bunu yönetmelikte de çok net bir şekilde belirtmişlerdir. Hatta önümüzdeki süreçte şunu da göreceksiniz büyük organizasyonlarda örneğin olimpiyat gibi olimpiyat oyunlarının yapılmış olduğu tesislerde olimpiyat köyü olarak nitelendirdiğimiz yerlerde 'Çocuk Koruma Ofisleri'nin açılma zorunluluğu gelmiştir" dedi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Mustafa Yaşar Şahin'in açıklamaları