Ülkemiz son 20 yıl içinde diğer 192 ülkeye oranla, daha yüksek oranda kalkınıyor, gelişiyor, büyüyor, eksikliklerimizi tamamlıyoruz. Diğer gelişmiş ülkelerin büyümesi sıfırın altında eksiye düşerken, ülkemiz elhamdülillah 5- 10 üzerinde bir büyümeyi, küresel ekonomik krize rağmen sürdürüyor. Son 20 yıl içinde büyümede Çin’den sonra ikinci olurken, artık büyümede Çin’i de geçtiğimiz oluyor.

Dünyanın 10 büyük projesinin 6 tanesinin ülkemizde olduğu oluyor. Yavuz Sultan Selim asma Köprüsü, Osmangazi asma Köprüsü, 1915 Çanakkale asma Köprüsü, Marmaray Deniz altı Tüneli, Avrasya deniz altı Tüneli, Rize Ovit Tüneli, Zigana Tüneli derken; 28 bin km. ’den fazla bölünmüş transit yol, otoyollar, hızlı tren yolları, modern okullar, modern hastaneler, modern 26 hava alanı, 60 binden fazla fabrika, 371 Organize Sanayi Bölgesi, 84 tane tersane, 1,2 milyon öğretmen, 1,2 milyon sağlıkçı, 184 bin akademisyen, 30 milyon kadar öğrenci, 32 milyon kadar elhamdülillah çalışanımız var.

Bu hafta Yusufeli barajını açtık. Dünyanın 5. Büyük barajıdır. Baraj ile birlikte Yusufeli İlçesini taşıdık. Yollarını yaptık.

Cumhurbaşkanımız, başkanımız her gittiği ile en az; 100-200-350 farklı açılış yapmaktadır.

Ülkemizde, 2003 yılına kadar 735 milyar dolarlık yatırım yapılmış iken, yanı Cumhuriyetin 79 yılında 735 milyar dolarlık yatırım yapılmış iken, son 20 yılda 3 trilyon dolardan fazla yatırım yapıldı. Sadece savunma sanayisinde 75 milyar dolarlık yatırım yapılarak, savunmamızın %80’ini biz yerli ve milli olarak yaptık. Şu anda 750 proje gerçekleştirilmek üzeredir.

Eski Türkiye’de, 2002 yılı öncesinde,  sadece belli İller ve bazı bölgeler kalkınırken, şimdi kalkınma ülkemizin tüm İl ve İlçelerinde dengeli yapılmaktadır. 2019 yılında Van’a gittim. Van şehrini gezdim. 3 gün kaldım. Van gibi güzel ve temiz bir şehir, Batı İllerinde yoktur. Diyarbakır, Malatya, Erzurum, Mardin, Şanlıurfa ve diğer İllerimizde güzeldir ve gezilip, görülmeye değerdir.

Eğer bu bölgelerimizde DDK, KUK, KAWA, RİZGARİYE, PKK terör örgütleri olmasaydı; daha modern, gelişmiş, kalkınmış, refah içinde aydın bireyler, toplum olacaktı. 200 yıldan beri bu bölgelerin terörüne trilyonlarca dolar harcadık! Terör halkın gelişmesini, kalkınmasını, okumasını, aydınlanmasını; bilerek, kasıtlı önledi. Çünkü cahil cühela toplumları daha kolay kandırıp, hedefleri doğrultusunda kullanabileceklerini düşündüler. Bölgeyi hem geri bıraktılar. Hem de geri kalmışlığın edebiyatını yaparak, toplumu kendi yanlarına çekmeyi planladılar. Son 40 yıl içinde sadece ülkemizde 63 bin kişiyi katlettiler. Hem de vahşice, acımasızca, haydutça, dehşet evren korkunç şekilde toplu halde katlettiler. Bunu sadece ülkemizde yapmadılar. İran, ırak, Suriye’de de aynen yaptılar. Yapmayı hala sürdürüyorlar!

Bu alçak, hain, kalleş, kahpe, mankut emperyalist maşaları, kuklaları; batılı emperyalist, Siyonist ülke yönetimlerince desteklenmektedir. Dünyada ve özellikle İslam ülkelerinde anarşi, şiddet, kaos, terör yapmaktadırlar. İstedikleri ve de özellikle İslam ülkelerini istikrarlaştırıp, güçsüz bırakmaktadırlar. Bölüp, parçalayıp, kullanılacak hale getirmektedirler. 1700 yılının emperyalist ülkeleri kimlerse, bugünde bu pislikleri yapanlar, aynileridir. Araya bir ABD baş şeytanı girmiştir. BM’nin beş daimi ülkesi pislikte başı çekmektedir. Ardından NATO, AB ülkeleri gelmektedir. 1991 yılı öncesinde Varşova Paktı ülkeleri ve 50 komünist ülke; pislik, terör yaptırmaktaydı. Hepsinin canı cehenneme!

Dünyanın sapkın hain ülkeleri ülkemizi düşman bilip, yıkmaya, ülkemizi elimizden almaya, bizleri Orta Asya’ya sürmeye çalışıyorlar. Bunu siyasiler ve tarihçiler sürekli tekrarlarlar. Bunu batılılar kitap, dergi, gazete, söylem haline getirmişler.

20. yüzyılda da dünyayı yok etmeye, insanları yok etmeyi amaçlayanlar, bugünde istedikleri ülkeleri yok etmeye çalışıyorlar. Bunda kendileri için yerel çıkarlar görüyorlar. Dünyanın düzenini, ekonomisini çökerttiler. 2008 yılında küresel ekonomik kriz çıkardılar. Dünyanın sömürücü büyük şirketleri çöküyoruz diye devletlerden karşılıksız para çektiler. Devletleri tehdit ederek, yoksa iflas ediyoruz. İşçiler sokakta kalır, dediler. Dünyadaki devletlerde bu sömürücü şirketlere 305 trilyon dolar para verdi. Ülkemizin yıllık bütçesinin 100 milyar dolar olduğunu düşünerek, aldıkları paranın ne kadar büyük para olduğunu karşılaştırınız.

2020 yılı başında Kovid 19- Korona virüs adlı bir pandemi salgını çıktı. 2 yıl sürdü. Ülkemizde bu salgından 100 bin kişi öldü. Dünyada ise 6,5 milyon insan öldü. Birkaç aydır gündemden düşer gibi olsa, Çin’de yine artmaya başladı. Bu pandemi salgın hastalığı dünyada üretimi olumsuz etkiledi. Tedarik zincirini bozdu. Özel şirketler işçileri attı. Bu durum dünyanın ekonomisini bozdu. Uygun fiyatla mal, eşya satma tüm dünyada ortadan kalktı.

Bunlar devam ederken, iki ülke arasında savaş çıkartıldı. Rusya emperyalist sapık vahşisi, 1500 yılından beri çevresine saldırarak, topraklarının yüzölçümünü 17 milyon km2’ye yükseltmişti. 1991 yılı öncesi 21 milyon km2 yüzölçümü vardı.

SSCB, 1991 yılı öncesi 21 milyon km2 idi. Nüfusu da 350 milyonu aşmıştı. 1991 de komünizmin yıkılmasıyla 15 bağımsız devlete bölündü. Nüfusu 145 milyona düştü. Hala nüfusunun 50 milyonu Rus değildir. 83 özerk bölgesi vardır. Ama yine durmuyor. Çevresindeki ülkelere saldırıyor.

1979 yılında Afganistan’a saldırdı. 10 yıl kadar kaldı. 30 bin kayıp vererek, çekilmek zorunda kaldı.

2000 yılında bakiye tanklarla saldırdı!

2008 yılında Gürcistan’a saldırdı. Abhazya ve Güney Osetya bölgesini, Gürcistan’dan kopardı.

2014 yılı sonbaharında Ukrayna’ya saldırdı. Kırım bölgesini, Ukrayna’dan aldı. Kendine bağladı.

Ukrayna’nın doğu bölgesindeki 5 bölge halkı daha çok Rusça konuşan, Rus milletindendir. Rusça konuşan bu etnik kimlikteki halkın bulunduğu bölgeleri Rusya’ya bağlamak için o bölgede terör oluşturdu. Her türlü eğitimi, silahı vererek, Ukrayna’ya karşı savaştırdı. Ama başarılı olamadılar. Başarılı olmadıklarını gören Rusya, kendi 200 bin kişilik ordusu ile Ukrayna’ya 24 Şubat 2022 günü saldırdı. İki günde Ukrayna’yı alacağını hesaplamışlardı. Ama işler planladıkları gibi gitmedi. Savaşın üstünden 9 ay 3 gün geçti. Ukrayna’nın Doğu bölgesi, Rusya’nın eline geçti ama tutunmakta zorluk yaşıyor. Cephede başarısız olmaya başladılar. Bunu gören Rusya, sivilleri, kentleri, köyleri vurmayı baştan beri sürdürüyor! Cephede ki başarısızlığını sivil katliamı yapmakla moral buluyor. Savaş suçu işliyor.

Ukrayna’ya 35 ülke silah yardımı yapıyor. Rusya’ya ambargo uygulanıyor. Rusya’nın yanında sadece 5 ülke vardır. Kuzey Kore ve İran’dan silah alıyor. BM’de 143 ülke aleyhinde oy kullanıyor. 5 ülke lehinde oy kullanıyor. Diğerleri çekimser kalıyor.

Bu emperyalist zalim kâfir gâvurlar, savaşta hep sivilleri vuruyor. Kentleri, köyleri yıkıyor. Bunu unutmamamız gerekir. Bunlarda acıma, merhamet, şefkat, müşfiklik, sevgi, saygı yok! Bunlar ağızları ile bunları söylerler. Elleri ile en acımasız şekilde yok etmeye çalışırlar. Güzel sözlerle kandırırlar, aldatırlar. Uyuştururlar. Kendine bağlar; köle, tutsak, esir, mankut ederler.

İşte bütün bu olaylar, dünyanın düzenini tamamen bozdu. Dünya düzenlerinde sistem, düzen, intizam, orantı kalmadı.

Ülkemizin başına da, PKK ve diğer sol- komünist terör örgütlerini ve Müslüman görünümlü Fetö münafığını bela ettiler. Dün sadece Irak’ta PKK tarafından 7 askerimiz şehit edildi. 2019 yılından beri Irak’ta sürekli operasyon halindeyiz. Hava saldırıları ile 200 km. derinliğe kadar iniyoruz. 40 km. derinliğe kadar kara birliklerimiz inmiş. Karakollar kurmuştur.

Suriye’de 4 harekât düzenlemişiz. 4. Harekât düzenlemek için hazırlıklarımız ve diploması etkinliğimiz sürmektedir. Suriye içinde 8 bin km2 alan kontrolümüzdedir. Amerika PKK’ya 70 bin TIR silah vermiş. 2 bin kargo uçak dolusu da ağır silahlar vermiş. Bedava vermiş! Avrupa ülkeleri de her türlü desteği ülkemiz terörüne vermektedir. Sorsan, ABD ve Batı dünyasında müttefikiz. Aynı askeri birliğe sahibiz. NATO’nun 4. Ve 5. Maddesinde der ki; “birimiz saldırıya uğrarsak, diğerleri hemen yardıma koşacak.” Oysa bize saldıranlar NATO, Batı ve kukla mankut uşaklarıdır.

Birkaç yıldan beri de ABD, bizleri Yunanistan ile savaştırmak istiyor. Yunanistan’a binlerce ağır silah, zırhlı silah, her tülü silah veriyorlar. Bunu Avrupa ülkeleri de aynen yapıyor. Zaten Avrupa dediğin Amerika’nın kuklasıdır.  İçimizdekilerde dış düşmanın mankudu olduğu için ortak çalışmakta, içten kaleyi fethetmeye çalışmaktadırlar! Bizimde çok güçlü olmamız gerekir. Müttefiklerimiz olmalıdır. Türk Birliğini elhamdülillah kurduk. Ama İslam birliği yok! Zira İslam dediklerimiz düşman kuklası durumundadır.