Şunu artık herkes net biçimde görmeli:

ÇAYKUR üzerinden yürüyen tartışma, bugünün meselesi değil; geleceğin kavgasıdır. Bugün burada yazılanlar, yarın “neden kimse konuşmadı?” sorusunun cevabı olacak

Abone Ol

Biz konuşuyoruz.
Çünkü yarın susmuş olmak istemiyoruz.
ÇAYKUR’da atılan her doğru adım,
sadece bugünün bilançosunu değil,
yarının güvenini de inşa eder.
Güven yoksa üretim olmaz.
Güven yoksa emek ayakta kalmaz.
O yüzden bu kadar ısrarcıyız.
O yüzden bu kadar yazıyoruz.
O yüzden “yeter” demiyoruz.
Birileri yorulmamızı bekliyor.
Birileri gündem değişsin istiyor.
Birileri “nasıl olsa unutulur” hesabı yapıyor.
Ama yanlış hesap yapıyorlar.
Çünkü bu mesele günlük bir polemik değil.
Bu mesele,
devletin nasıl yönetileceği meselesidir.
Kamu malına nasıl bakılacağı meselesidir.
Emeğe ne kadar değer verileceği meselesidir.
Bugün ÇAYKUR’da
küçük gibi görünen her tasarruf,
aslında büyük bir zihniyet değişiminin parçasıdır.
Bugün kesilen her gereksiz harcama,
yarın üreticiye dönen bir nefes olur.
Ve işte tam da bu yüzden,
“küçük” diye geçiştirilen şeyler
bazılarını bu kadar rahatsız eder.
Çünkü onlar bilir:
Küçük değişiklikler kalıcı olursa,
büyük rantlar sonsuza kadar biter.
Biz de tam olarak bunu istiyoruz.
Bitmesini istiyoruz.
Bu yazılanlar bir öfke patlaması değil.
Bu yazılanlar bir kin dili değil.
Bu yazılanlar,
uzun zamandır biriken bir adalet talebidir.
Adalet;
* hesap sorabilmektir
* israfı durdurabilmektir
* kamu görevini kişisel menfaate dönüştürmemektir
ÇAYKUR’da bunun izleri varsa,
bunu savunmak en doğal haktır.
Ve kim ne derse desin,
biz bu hakkı kullanacağız.
Çünkü bu ülke;
doğruyu söyleyenler yüzünden değil,
doğruyu saklayanlar yüzünden zarar gördü.
Artık saklamayacağız.
Artık geri durmayacağız.
Artık “aman bana dokunmasın” demeyeceğiz.
ÇAYKUR yazmaya devam.
Üretici için yazmaya devam.
Bu ülkenin onuru için yazmaya devam.
Bugün burada durmak,
yarın kendimize saygı duymaktır.
Ve biz o saygıyı kaybetmeyeceğiz.