Kimin söylediği önemli değil; sözün ağırlığı, doğruluğu önemlidir.
Adaletin peşindeyim; kime karşı olduğum, kimin yanında durduğum önemli değil. Sadece adaletin kendisi benim rehberimdir.
Dünya sessizce çürürken, ben sessiz kalmam.
İnsanlar çıkarları için maskeler takar, ben maskesiz yürürüm.
Yalanların kudretiyle sınanan zihinler, benim sözlerimde sarsılır.
Her boş laf, her yalan hesap edilir; her yanlış, kendi ağırlığıyla geri döner.
Ben Tarık.
Gölgeye saklanmam, korkaklardan öğrenmem.
Adaletin ışığı benim kılıcım, doğruluk benim kalkanım.
Sessizliğim derin, çünkü kelimeler silah gibi keskin olmalıdır.
Sertliğim haklıdır, çünkü dünya öfkesiz adaleti tanımaz.
Kimi aldatırlar, kimi korkutur, kimi kaçırır gerçeklerden…
Önemli değil.
Ben dururum; sözüm ve eylemim aynı hizada, adım sağlam.
Gözlerim açık, kulaklarım tetikte, kalbim sarsılmaz.
Adalet, sadece bir kelime değildir.
O, bir yol, bir kılıç, bir meşaledir.
Gerçek, sadece bir düşünce değildir.
O, bir silah, bir ışık, bir yüktür.
Ben Tarık.
Neyi savunduğum, kimin yanında durduğumdan daha önemlidir.
Dünya çalkalanır, kaos yükselir;
Ama ben sabitim.
Sözlerim keskin, eylemlerim sarsılmaz.
Sessizim, ama her an hazır.
Sertim, ama doğrulukla şekillendim.
Ve asla durmayacağım.
Çünkü ben Tarık’ım.
Gerçekten ve adaletten başka hiçbir gücün önünde diz çökmem.
Kimse için yolumu değiştirmem, kimse için susmam.
Karanlığı parçalayacak ışık, yalanı kesecek kılıç benim elimdedir.
Ve bu yol, sonsuza dek devam edecektir.