TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç, Kars’ın tarım şehri olmadığını, Kars’ın tarıma dayalı hayvancılık şehri olduğunu belirtti. Prof. Dr. Kılıç, Kars’ın baş sektörünün hayvancılık olduğunu, hayvancılığı ayakta tutulduğu sürece insanların refah seviyesinin yükseleceğini söyledi. Kars Şeker Fabrikası’nın pancar alım kampanyasında konuşan TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Başkanı Prof. Dr Yunus Kılıç, “Şeker Fabrikası bizim için çok kıymetlidir. Kars’taki tek sanayi kuruluşu, sanayi kuruluşu dediğiniz zaman ne diyoruz. ‘Bacası tüten’ tek bacası tüten yer Kars Şeker Fabrikası’dır. Bizim açımızdan çok kıymetli, bu manada kıymetli, devletin bir iddiası Kars’ta sanayi tesisi olması, sanayi kuruluşu olması, endüstriyel tarım yapan bir şehir olması son derece önemlidir” dedi. Kars Şeker Fabrikası’nın şeker açısından önemli olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Ülkedeki üretim açısından özellikle biliyorsunuz. Kars tarım şehri değildir. Kars tarıma dayalı hayvancılık şehridir. Dolayısıyla bizim baş olan sektörümüz hayvancılıktır. Hayvancılığı ayakta tutabildiğimiz sürece insanımızın refah seviyesi yükselecektir. Yaşam standardı yükselecektir. Burada kalmayı gönüllü olarak arzu edecektir. Çoluk çocuğuna gelecek vurgulayacaktır ve şehirdeki insan yapısı, yaşam standardı bu sayede yükselecektir. Dolayısıyla bütün yan sistem ile kuruluşlar ve kurumlar hayvancılığa hizmet ettiği sürece bizim şehrimizde insanımızın geleceğine hizmet edeceklerdir. Şeker Fabrikası’nın öncelikle Varlık Fonu’na geçmesi ve özelleştirilemeden çıkarılmış olması bizim için çok kıymetlidir. Ama son 10 yıldır müthiş bir mücadelemiz var. Kars Şeker Fabrikası Türkiye’de sürdürülebilirliği en son olan şeker fabrikasıdır. Bugüne ait değildir. Yıllardır böyledir. Kars Şeker Fabrikası 7 bin tonla kampanya yaptığı yıllar olmuştur. Oysa ben biliyorum ki en az 100.000 ton pancar işlemeyen fabrikalar zarar ederler. Devlet sineye çekmiştir yıllardır” diye konuştu. Kılıç, “Biz adını şuanda vermeyeceğim. Partimizde alakaları kalmadığı için bir takım bakanlarla neredeyse yumruklaşacak kadar mücadele etmişizdir. Kars Şeker Fabrikası ayakta kalsın diye, ama bizim bakışımızdan bakmayı beceremedikleri için bunu çok iyi anlayamamışlardı. Biz diyoruz ki bunun küsmesi bizim için şekerden kıymetli, besicilik Kars’ta küspe olmadan olmaz. Besicilik çok önemli biz şehrimizde sulamayı barajları yem bitkileri ekilişlerini, şeker pancar ekilişlerini götürmek istediğimiz yer neresi besicilik, çünkü katma değeri en yüksek olarak hayvanımızı satacağımız alan bu, bizim hemşerilerimiz hayvancılığın en zor en meşakkatli en sıkıntılı kısmını yaparlar. Yetiştirirler ama besiye alamadan, ondan etmesi gereken karı edemeden batıya satmak zorunda kalırlar. Niye besi kültürü zayıf, ama onun alt yapısını oluşturan küspe başta olmak üzere üretiminin yetersiz olması, dolayısıyla batılı kazanır, bizim yaşam standardımız hiç yükselmez. Köylü hep aynı emeği verir. Aynı meşakkati çeker, ama yaşam standardı hep belli bir seviyede kalır. Özellikle bu yıl olduğu gibi kıtlığında yaşanmış olduğu yıllarda hayvanına kışın bakamayacağını bilen köylümüz, batıdan kim gelirse ona hayvanını satmak zorunda kalır. Ama vicdansız adamlar bütün emeği bir yılda çarçur ederler ve insanımız on yıl 20 yıl yeniden sıfırdan alarak bir yaşam kurmaya çalışırlar. Her yıl bu bölgemizin başına gelir. Dolayısıyla bizim burada kendi ürettiklerimizin sanayisini de, hayvancılığını da en katma değerler ürünler haline getirerek satmamız lazım. Hem ürünü gönderip arkasından parasını verecekler mi, vermeyecekler mi diye beklememiz lazım. O yüzden şeker sanayi Kars’taki Şeker Fabrikası’nın bizim gözümüzdeki kıymeti daha fazladır” şeklinde konuştu.