Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun, 21. yüzyılda en hızlı gelişen sektörün hiç şüphesiz turizm sektörü olduğunu söyledi.<br/>‘Turizm Haftası’ münasebetiyle açıklama yapan Hikmet Tosun, “Turizm Haftası’nın 39. yıl dönümü kutlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Turizm döviz istihdam yönüyle ekonomik insanların dinlenme, eğlenme ve sosyal ihtiyaçları ile sosyal ve farklı kültürleri ve dinleri biraya getirme özelliği ile sosyokültürel oluşturduğu kaynak talepleri ile çevreyi etkiliyor ve dünya barışına katkı sağlayan önemli bir kitle hareketi, bir barış projesidir. 21. yy en hızlı gelişen sektörüm hiç şüphesiz turizm sektörüdür. Turizm ekonomisi dünyanın en büyük endüstrisi olmuştur. Ayrıca kendi sektörü dışında da tüm sektörleri etkilemektedir. Ülkelerin gayrisafi milli hasılalarında önemli bir yer tutmaktadır. Gelişmiş ülkelerin yanında gelişmekte olan ülkelerde yatırımlarını turizm ulusal ölçekte turizm pastasından yeterli payı alabilmek için yöreler ve bölgeler arasında yoğun bir tanıtım rekabeti yaşanmaktadır. Turizm bilincini kavramış, tanıtımda organize olmuş, etkili tanıtım yapan ve müşteri memnuniyetini ve markalaşmayı hedef seçen beldelerimiz başarılı olmaktadırlar. Türkiye gündeminde bir cazibe merkezi olan Sinop, bianeller, TV programları, belgeseller ve filmlerle adını duyurmaktadır. Turizm bürolarımız, müzelerimiz ve turizm denetim komitesinin etkili ve eğitici denetimler beğeni ve takdir kazanmaktadır. Turizmde potansiyel kaynaklarımızı, kültür varlıklarımızı ve doğal zenginliklerimizi turizme kazandırma çalışmalarımız devam etmektedir. Tüm bu çalışmalarımız ilimizin turizm endüstrisinde bir Karadeniz turizm havzasında kültür varlıklarının zenginliği, doğal güzellikleri ve sakin kent kimliği ile iller arasındaki ekonomik geçişler ve havza turizmi çalışmalarımız bölge valilikleri nezdinde devam etmektedir. Kürsel ısınma ile turizm profilleri ve hareketlerinin yön değiştirdiği sıcak Akdeniz yerine Karadeniz Bölgesi tercih edildiği, Karadeniz’de ılıman iklimi, bozulmamış koyları ve turizme yatkın insan faktörü ile ilimiz potansiyel konumdadır. Sektörel çalışmalar, turizmin çeşitlenmesi ve 12 aya yayılması noktasında çalışmalarımız hızlandığı ölçüde bir turizm kenti olmamız konusunda hiçbir neden yoktur. Sinop ve kültürel mirasın geleceğe taşıma noktasında yürüttüğümüz projelerle, ilimizin UNESCO Dünya Kültür Miras Listesine alınması ve dünya mirasının ortak izleri olan antik değerlerin turizm ekonomisine Balatlar Kilisesi kazısı, Kale ve Surların restorasyonu, Kültür Merkezi’nin Sinop’a kazandırılması ve 9.2 milyon euroluk AB kültür eksenli kültür miras projeleriyle Sinop’un bir kültür ve turizm kenti olmasındaki çalışmalarımız hız kesmeden devam etmektedir. İlimizin UNESCO kültür miras kenti haline gelinceye kadar kültür kendisine kültür ve turizmi vizyon biçmiş ve kalkınma stratejisini buna endekslemiş ilimiz için bu çalışmalar önem arz etmektedir. Bu vizyonla çalışmalarını sürdüren tüm çalışma arkadaşlarımı kutluyorum. Her konuşmasında Sinop kültür ve turizm kenti olsun arzusunda olan, ancak kültürel mirasın korunmasındaki çalışmalarımızda ve Avrupa Birliği kültürel miras projesinin alt yapısındaki gayretlerimize, ilimizde yanlış algı oluşturmaya çalışanları Turizm Haftası’nda kültürel mirasın turizmdeki yeri ve önemini düşünmeye davet ediyorum. Turizmin geleceği Sinop ve Sinop’un geleceği turizm. Bu güzel duygularla Turizm Haftamızın ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”