Tövbe; günahlardan, haramlardan, sapkınlıktan, küfürden, batıldan, hak din İslam’a, sevaba dönüştür. Müslüman, günahlardan pişman olup, sevap yapmaya dönünce, Allah cc. Tövbesini inşallah kabul edip, cehenneme koymak yerine cennetine koyar.

                Tövbe eden, imanın şartlarına harfiyen uyar. İslam dininin farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini yerine getirir. Haram ve günahlardan da aynı zamanda sakınır. Tövbe eden kişi, “Allah’ın emirlerini tutar. Yasakladıklarından sakınır. Allah’ın Kur’ân’da emrettiği, peygamberimizin yaptığı, şekilde ibadet eder.”

                Tövbe edip, Allah’ın emir ve yasaklarına uyanları, Allah cc. “Gafûr” ad ve sıfatı ile affeder. Allah cc. “Rahim’dir.” O tövbe edip, hakça yaşayanları bağışlar.

                İnsanın tövbe etmesi sadece laf ile söz ile olmamalı. Sözün icraatı da olmalı. Öz, söz, eylem ve davranışlar birlikte yapılmalı. Allah’tan af, bağışlama, mağfiret dilemeli. Kullar ile helalleşmeli. Hak sahiplerine haklarını vermeli. Namaz, oruç, hac, zekât, kurban gibi farz, vacip olan ibadetleri yapmalı. İçki, alkol, uyuşturucu kullanmamalı. Kumar, şans oyunları oynamamalı. Çalıp, oynamamalı. Çalıp, söyleyip, insanları eğlendirmemeli. Haksız kazanç elde etmemeli. Faizden uzak kalmalı. Haram işlerin alışverişini yapmamalı. “Allah’ın haram kıldığı, peygamberimizin yapmadığı söz ve davranışlarda bulunmamalı.” Kalbimiz, beynimiz geçmiş günahlara tövbe içinde pişmanlık duymalı. Bilgili, bilinçli olmalı. İnsanlar, sizden razı olmalı. Zekât, namaz, oruç kaza edilmeli. Kalbimiz, beynimiz, ruhumuz, bedenimiz günahlardan sakınmalı. Allah’a ibadetten hiçbir duygu, niyet, davranış; sizleri alıkoymamalı.

                Bir günah işlediğinizde, hemen abdest alıp, iki rekât namaz kılıp, tövbe etmeli. Hak sahibine de hakkını vermeli. Cuma günü, Cuma namazı kıldıktan sonra, ikindiye kadar tövbe etmeli. Kandil geceleri çokça tövbe etmeli. Cuma günü, öğle ezanı ile Cuma kameti arasında tövbe etmeli. İbadet yapmalı. Ölen müminler için dua etmeli.

                Günah işlemek, kötülüktür. Çirkinliktir. Yanlıştır. Günah, haram işlemekten, uzaklaşmalı. Kendimiz zayıf düşüp, nefse, şeytana, şeytanlaşmışlara uymamalı.

                Allah’tan af, bağışlama, mağfiret dileyip; Rabbimiz olan Hakk’a yönelmeli. Öyle ahmakçasına teselli olmamalı. İbadetsiz cennet istemek büyük günahtır. Sebepsiz yardım istemek, aldanmaktır. İtaat ve ibadet etmeden, bağışlanma beklenmek, cehalet ve ahmaklıktır. Her günahı işleyip, ibadette yapmayıp; cennet ummak, akılsızlıktır. İman olmadan, ibadet olmadan, sapkınlık içindeyken; iki dünyada huzurlu, mutlu, rahat olunmaz. İman ve ibadetin olması, olmazsa, olmazdır.

                Bugün, Hakk’a ve peygambere uymayan; milyarlarca insan, onun- bunun yolunu, yol edinmiş. Sözlerine uymuş. Lider, önder edip; yolundayız, izindeyiz demektedir! Bunların tamamına yakını sapkınlık içindedir. Allah, Kur’ân, peygamberimizi sahiden sevmemektedir. Dindar değillerdir. “Allah yolundan, Kur’ân yolundan, peygamber kılavuzluğunda başka yol edinmemeli.”

                İbadetlerimiz vaktinde yapmalı. Günah işlediğimizde, hemen sahihten, samimiyetle tövbe etmeli. Aldananlardan olmamalı. Sapkın, gevşek, umursamaz davranmamalı. “Sabah, akşam, her zaman Rabbin olan Allah’ı zikret. Tesbih et. İbadet et. Namaz kıl, zikrede. Kur’ân oku, anla ve yaşa.” “İslam dinini peygamberimiz gibi yaşayarak, huzur bul.” Allah cc. Tövbe etmenin kurallarına uyarak, tövbe edenleri, affeder. “Bir yandan haram işleyip, haram yeme, içme, giyme, kullanma yapıp; diğer yandan tövbe edilmez. Böyle bir tövbe kabul görmez.”

                İnsanlara, anne ve babaya kötü davranıp, hem de tövbe ediyorum, dememeli. İşi kuralına göre yapmalı.  İnsanların kendisi istediği zaman, Allah, onu doğru yola ulaştırır. Her şey niyet, duygu, düşünce, tercih ve istemekle, yapmakla, olmaktadır. Yanı sebep- sonuç ilişkisi vardır. “Tövbesiz dünyayı terk eden, iyi gün görmeyecektir. Hastalık, yaşlılık gelmeden, mutlaka tövbe etmeli. Zora, dara düşmeden tövbe etmeli. Tövbe etmeyenin, hiçbir ibadeti kabul edilmez.”

                Ölen mümin Müslüman akrabalarınıza mutlaka dua ediniz. Onlar dua beklemektedir. Bütün müminlere dua ediniz. Onlar dua beklemektedir.

                “Her zaman Allah’ı zikrediniz. Nefsinizi terbiye ediniz. Kardeşlerinizi iyileştiriniz. Güler yüzlü olunuz. Çok namazlı, ibadetli olunuz. Kalbiniz korku, ümit içinde olsun. Diliniz zikretsin. Cömert olunuz. Orucu Ramazan ayında tutunuz. Her Müslüman’a selam veriniz. Farz, vacip, sünnet ibadetlerini yapınız. Kul hakkına, varlıkların hakkına uyunuz. Böyle olursanız, cennete gideceksiniz, inşallah.”

                “İslam dinini yaşamak için; ilim ve din bilgisi gerekir. Cahil insanın İslam dinini yaşaması mümkün değildir. İslam dini bir bütündür. Bütünü samimiyetle hakkıyla yaşayan dindar kişidir.”

                “Müslüman, ilim, din, iman bilgisine sahip olmalı. Zikretmesini, dua etmesini, ibadet etmesini, tövbe etmesini, iyilik yapmasını, hizmet etmesini bilmeli. İbadet ve iyilik etmenin, fazilet ve önemi büyüktür. Duasız, zikirsiz, ibadetsiz, iyiliksiz Müslüman olmaz.”

“Allah cc. A’raf süresi 55. Ayette; bize, dua etmemizi söylemektedir.” Adil yöneticilerin, mazlum, masum müminlerin, çaresiz Müslümanların, Salih- iyi kimselerin, konukların, oruçluların, anne ve babasına haksızlık etmeyenlerin, tövbe edenlerin, iyilik görenlerin, öğretici ve üstatların duaları makbuldür.”

                “Duaları mübarek gün ve gecelerde yapınız. Gecenin sonuna doğru, ezan ve kamet okunurken, musibete düşmüş kişiler, Allah cc. Yolunda savaş zamanında, namazdan sonra, Kur’ân okuduktan sonra, secdede, seher vaktinde, cemaat içinde, zikir meclislerinde, yağmur yağarken, Kâbe’de, zemzem suyu içerken, dua ediniz. Haccın her safhasında dua ediniz. Dua kitaplarından, dua etmeyi, zikir kitaplarından zikretmeyi öğreniniz. Öğrenmeden, dindarlık olmaz. İslam dini yaşanılmaz. Olgunluk olmaz. İyilik, hizmet yapılamaz. Mutlaka bilgili olmalıyız.”

                Allah indinde, Allah katında tek din sadece ve ancak İslam dinidir. Diğer “din” dedikleri, sosyolojik anlamda dindir. Din denilmektedir. Bu şekilde dünyada Yahudilik, Hıristiyanlık ve diğer boyutta 140 tane din denen,” inanış” vardır. Bunların Rabbani, İlahi özellikleri kalmamış. Beşerileşmişler. Felsefileşmişler. Millileşmişler. Pagan inanışları ile “inanışların” sayısı daha da fazladır. 4,300 tane diyenler vardır. Ama Asya, beşeri, felsefi inançlarda herkesin farklı bir putu vardır. Sapıtan insanın ne yaptığı, yapacağı belli olmaz.

                İslam dini, birey, aile, toplum, devletler için çok önemli, değerlidir. Tüm insanları kuşatmıştır. İnsanın niyet, duygu, düşünce ve davranışlarına şekil vermektedir. Fıtri bir olgudur. Yaratılıştan itibaren insanın oluşmasında etkindir. “Dinsiz insan yoktur. İslam dinini benimsemese bile, kendine din, inanç, inanış diye bir inanç bulmuştur!”

İslam dini, Kur’ân ve sünnete bağlı din olarak tek geçerli, makbul, İlahi din sadece İslam dinidir. İslam dini âlemleri hiç yoktan yaratan, yaşatan, yok eden, tekrar yaratacak olan, Yüce Allah’ın dinidir. Allah cc. Bizlerin Rabbi, peygamberi ise; peygamberimizdir. Kitabı, kitabımızdır. Biz öyle beşerin- insanların oluşturduğu felsefi görüşlere, beşeri doktrinlere, ideolojik sapıklıklara; din, inanç olarak bakmayız. İslam dini insana maddi, manevi ecir katar. İslam, insanların Hakk’a, mesajına, peygamberine uyulmasını ister. Uymayanları; sapkın, sapık kabul eder.

                Bütün peygamberlerin, Âdem as.’dan Hazreti Muhammet sav.’ye kadar tüm peygamberler, İslam dinini tebliğ etmişler. Yaşamışlar. Öğretmişler. Belletmişler. Eğitimini yaptırmışlar. Birey, aile, toplum, devlet hayatına uygulamışlar. İnsanlar sadece İslam dinini yaşamaktan sorumludur. Diğer inanışları yaşamaktan men edilmiştir. Diğer sapkın inanışlara inanlara müşrik, kâfir denmektedir. “Müşrikler, kâfirler, münafıklar, zalimler cehennemdedir.”  Allah’tan gelen tek din sadece İslam dinidir. İslam dininin kitabı sadece Kur’ân’dır. Peygamberi de sadece Hazreti Muhammet’tir. 

                Müslüman, hak din İslam dinini, esaslarını, kaidelerini, kurallarını, ilkelerini, peygamberlerini, kitabını, ilmihalini, fıkhını, tevhidi, diğer inanışları, dinler tarihini, peygamberler tarihini, ilmi, irfanı çok iyi bilmeli. İlim ve meslek sahibi olmalı. Kendi geçimini, ailesinin geçimini el emeği, beyin işletmesi ile helalden sağlamalı.

                “Müslüman, çocukların körpe beyinlerini, temiz kalplerini kirleten soysuz ahlaksızlara karşı amansız mücadele içinde her an olmalı. İlgisiz, bilgisiz kalıp, insanların beyin ve kalplerini kirletenlere, sessiz kalmamalı.” Dini duyguları, çocukları sıkmadan, bıktırmadan, usandırmadan vermeli. Oyun, şarkı, tiyatro, davranış ile kazandırmalı. Kavranılması zor olanları, öykü ile uygulayarak, uygulatarak, kavratmalı. Çocuklara, İslam dininin doğruluğunu, dürüstlüğünü, çevre bilincini, insanları, varlıkları koruma öğretilmeli. “Bilgiyi, pedagojik yol ve yöntemlerle kazandırmalı.” Şiddet, dövme, kabalık, korkutma kullanmamalı. Ödüllendirmeli. Sevmeli. Gezdirmeli. Gönülleri kazanmalı.

                Çocuklara, insanlara en iyi, güzel yöntemlerle, İslam inancında olan helal, haram kavramları öğretilmeli. Helal teşvik edilmeli. Kur’ân ve sünnetin, helale verdiği değer, önem anlatılmalı. Haramdan nasıl sakınmamız gerektiği yine İslam ilkeleri ile anlatılmalı. Kazancın temiz olması, tüketimin israfsız olması; anlatılıp, benimsetilmeli. “Aşırılık, gerilik kavramlarının İslam’da yeri olmadığı benimsetilmeli.” Helal ve haramın psikolojisi ve bilinci benimsetilmeli. Haramın dünyada ve ahrette verdiği zararlar anlatılmalı. Helal lokmanın kutsallığı bilgisi kazandırılmalı. Açgözlülük kötüdür. Gönül tokluğu iyidir. “Müslüman birey helal işte çalışır ve helal ile geçinir. Müslüman haram yemez, içmez, giymez, kullanmaz. Müslüman üretkendir. Müslüman çalışkandır.”

Yüce Allah; “insan için sadece çalıştığı vardır.” “Kim bir hayır işlerse, onu görecektir. Kim de bir şer işlerse onu görecektir,” buyurmaktadır.” Ölçüde, tartıda, her iş de; doğru, dürüst davranmamız emredilmektedir.”

Bizleri hiç bir bencillik, hodkâmlık; zalim, kâfir olmaya götürmemeli. Allah’ı anmaktan, ibadet etmekten alıkoymamalı. Bilgili, bilinçli, kararlı, tutarlı, dayanıklı, sağlam imanlı olmalıyız. Esen yele göre; yol, yön değiştirmemeliyiz. “Allah cc. Karşıtlarının aldatmasına gelmemeliyiz. Allah cc. Karşıtları hem dine uymazlar. Hem de her hileyi, yalanı, iftirayı, aldatmayı yaparlar. Onlar helal, haram düşünmeden, her pisliği yapmayı, kendilerine meşru görürler.”

“Dikkat etmeli! Allah cc. Karşıtları her değeri, doğruluğu, dürüstlüğü, inancı, ilmi, bilgiyi aldatmak için kullanır. Söze, lafa kanmamalı. Lafın kim tarafından söylendiğine bakmalı. Sözü söyleyen ve de söyleyenlerin nasıl davrandıklarını, iyi tahlil etmeli. Bugün dünya insanlarının % 95’ten fazlası aldanmış, aldatılmış, kanmış, kandırılmış, saptırılmıştır. Allah cc. Bilgi, bilinç, tutarlılık bilinci nasip eder, inşallah. Müslümanların bazıları da ibadet eder ama bir taraftan da haram, günah işler! Müslüman olmayanlar zaten sapıtmıştır. Bugünlerde ittifak içinde büyük askeri tatbikatlar yapmaktadırlar. Dünyayı ateşe vermenin denemesini, provasını yapmaktadırlar!

Peygamberimizin Hadis-i şeriflerinden alıntıları kısaltarak, şöylece yaptım: (“ Müslüman; ibadet, ihsan, İslam sahibi olmalı. Allah’tan başkasına inanıp, ibadet etmemeli. İslam ve iman şartlarına uymalı. Allah’a samimiyetle ibadet etmeli. Dosdoğru ve dürüst olmalı. Şeytana ve şeytanlaşmış sapkınlara kanıp, aldanmamalı. Adil yönetici olmalı. Alçak gönüllü, doğru, dürüst olmalı. Tövbe edip, tövbesine uyan, Allah’a itaat ve ibadet eden, öğüt veren, merhametli olan, sadaka veren, iyilik yapan, güzel ahlaklı olan, insanlara faydalı- yararlı olan, sorumluluklarını yerine getiren, gece namazı kılan, farz, sünnet ibadetlerini yapan olmalı.

Müslüman, zalim yönetici, sapkın kişi, kibirli insan, hain tüccar, alkol- içki içen, gösteriş yapan, faiz, haram yiyen, yetimin malını yiyen, haram- helal gözetmeyen, zekât vermeyen olmamalı. Müslüman, Kur’ân ve peygamber yolunda olmalıdır. Başka yol, iz, çığırda gidenler, kurtuluşa eremez. Sapkın, sapık, serseri, aklı doğru kullanmayan olur. Şeytanı ve şeytanlaşmışların yolunu, yol edinir. Kalbine Allah, Kur’ân, peygamber, mümin sevgisi olmaz. Düşmanlığı olur.

Müslüman, besmelesiz iş yapmaz. Her güzel işine besmele ile başlar. Kalbi pas tutan günahkârlar gibi olmaz. Onlara hiçbir konuda benzemez. Fatiha süresini, İhlâs süresini doğru anlayıp, yaşar. Riya, gösteriş içine düşmez. Gösteriş budalası olmaz. Yalan söylemez. İftira atmaz. Hakiki, hak mümin Müslüman olur. Müslüman, hakiki mümin olmalı. Amelleri güzel şekilde göğe yükselmeli. “Sadece ibadet/ amel yetmez. Allah’ın affını, bağışlamasını, mağfiretini dilemeli. İlimle, Kur’ân ve sünnetle amel yapmalı. Haramlardan sakınmalı. Cennet ehlinin sıfatlarında bulunmalı. Cennete gidenlerin, amellerini yapmalı. Sabırlı olmalı. Sabretmeli. Öfkeyi kontrol etmeli. Nefse sahip olmalı, kontrol etmeli. Şeytana uymamalı. Dosdoğru söz söylemeli. Haram, günah işlememeli. Dürüst olmalı.

“Selam vermeli. Yemek yediren olmalı. İyi işler yapmalı. İslam’ın farzlarını mutlaka yapmalı. Haramlardan sakınmalı. Yalan söyleyenler, sözünde durmayanlar, cennete giremez. Hak yiyenler, katiller cennete giremez. Harama bakmamalı. Görülmesi haram yerleri açıp, göstermemeli. Tesettürsüz olmamalı. Hakaret etmemeli. Hiçbir varlığa hakaret etmemeli. Kin ve düşmanlıkta bulunmamalı. Kıskançlık yapmamalı. Gıpta eden olmalı. İmrenen olmalı. Dedikodu yapmamalı. Cenneti hak ederek, art arda birkaç kez istemeli. Cehennemden korunmak için dua etmeli.”

İlmin faziletlerini öğrenip, ilim sahibi olmalı. Mümin ilim, ahlak, temizlik sahibidir. İlim öğrencileri cehennemden kurtulmuşlardır. İlmi ile amel etmeyen vaiz ve hatipler- konuşmacılar, cehennemden paylarını alacaklardır! İlmiyle amel etmeyen, cehennem ateşine atılır.

Zikredenlerin, ibadet edenlerin etrafını melekler sarar. Yetime bakanların günahları bağışlanır. Haram mal, kişinin cehennemdeki azığı olur. İyilik yapınız, iyilik, kötüyü silip, götürür. Evliya kullara düşmanlık edenlerle, ben savaş yaparım, diyen peygamberimizdir.

Kim kul hakkı yenmişse, onunla helâlaşsın. Aksi halde ahrette sevaplarını, o hak sahibine verir.  Hakkını yediği kişinin günah ve kötülüklerinden alır. İyiliği, sevabı kendinden alınıp, hak sahibine verilir.

Kâfirleri taklit etmeyiniz. Bir kavim, kime benzerse, kıyamet günü onlarla haşr olunuz. Peygamber sünnetine bağlı olunuz. Salih- iyi- güzel ameller işleyiniz. Çocuğu ölen kişiye cennete bir köşk yapılır. Adına; “ Hamt Evi” adı verilir. Kanaatkâr olunuz. Zenginlerin toplantılarından sakın. Bir elbiseyi yamamadan, eskimiş görme! Kanaatkâr ol. İnsanların en zengini olursun.

Bir gün peygamberimiz, Müslüman olmayan “Hüsayn” adlı ashabına sordu; “bir günde kaç ilaha tapıyorsun? – Yedi ilaha tapıyorum, dedi. Hangi ilahlar onlar, dedi. O da saydı. Öyleyse sen gökte dediğin İlaha, Rab olan Allah’a tapın, inan. O sana yeter. Sen Müslüman ol, dedi. O da Müslüman oldu.

Küçük günahlarda cehennemde yanmamıza neden olur!

Sadakanızı veriniz. Her durumda sadaka veriniz.

Akrabalarınız ziyaret ediniz. İkramda bulununuz. Hediye veriniz. Ölüleriniz içinde sadaka veriniz.

Ölümü istemeyiniz. Evleniniz. Oruç tutunuz. Müslümanlara iyilik ediniz. Müslümanlara yardım ediniz. Güzel davranışlarda bulununuz. İslam dininin güzelliklerini öğreniniz ve yaşayınız. Kendinizi tehlikeye atmayınız. Allah yolunda infak ediniz. Güzel davranınız, iy hareket ediniz. Hac yapınız. Namaz kılınız. Adil yönetici olunuz. Garipleri koruyunuz. Onlara selam veriniz. Devamlı abdestli bulununuz. Din için belaya tahammül ediniz. Kelime-i tevhit söyleyiniz. Güzel ahlaklı olunuz. Fakirlere sadaka veriniz. Allah’ın emir ve yasaklarına uyunuz. Hizmet yarışında bulununuz. Mesuliyet ve sorumluluklarınızı yerine getiriniz. Toplu yemekleri besmele ile yiyiniz.

Yumuşak huylu olunuz. Hak yoldan ayrılmayınız. Boş şeylerle meşgul olmayınız. Hayvanlara şefkat ve merhametle davranınız. Ağaç dikiniz. Çevreyi, üst başı, evinizi, mescitlerinizi temiz tutunuz. İyi niyetli olunuz. Namaz kılınız. Beş vakit namaz kılınız.

Allah’a ortak koşmayınız. Anne ve babaya isyan etmeyiniz. Komşularla iyi geçininiz. Onlarla kötü ilişki içinde olmayınız. Mümin kardeşinizi zalime teslim etmeyiniz. Ezan okunduğunda, namaza gidiniz. Ezan okunurken, dua ediniz.

Âlimlerin ilmi, amirlerin adaleti, zenginlerin cömertliği, fakirlerin duası çok önemlidir.

Hastaları ziyaret ediniz. Dua yapınız. Moral veriniz. İkramda bulununuz.

Şu kimseler cehenneme gidecektir: “ Zulmeden zalim yöneticiler, ırkçılık yapanlar, kibirli olanlar, hainlik yapan tüccarlar, cahil kişiler, ilmi ile amel etmeyen kişiler, cehenneme gidecekler!”)

Lütfen! Sapkın felsefi görüşlere, bozuk ideolojik rejimlere kanıp, hak yol İslam dininden çıkmayınız. İslam ve Müslüman düşmanı olmayınız. Allah cc. Katında yalnız hak din, inanç, İslamiyet’tir. Gerçek Müslümanlar ve Allah dostları sadece bu hak, hakikat yolunda yaşar. Bunun dışındakilerin hepsi batıldır, küfürdür. Değeri, kıymeti, önemi, yararı yoktur. İslam dini yanında bu sapkın görüşte olanlar, var ise vazgeçmeli. Pişman olmalı. Tövbe etmeli.

Hadis: “Tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir.”

 Furkan süresi 70. Ayette mealen; “tövbe edenin hiç günah işlememiş gibi olur. Allah, önceki günahlarını affeder. İyiliğe, sevaba çevirir,” buyurmaktadır.

Müslüman, mutlaka namaz kılmalıdır. Kur’ân’da namaz kılmamız, 35 kez emredilmektedir. Peygamberimiz, Ashabı kiram, Ehl- Beyt ve İslam ehli namaz kıldı. Kılıyor. Kılacak. Ramazan orucu tutuyor. Zekât veriyor. Hac yapıyor. Kurban kesiyor. İslam’ın bu başta gelen ibadetlerini yapmayanın; vakit namaz, Cuma namazı kılmayanın, Müslümanlıktan söz etmesi, kendini avutmasıdır. Peygamberimiz, sahabe namaz kılardı. Ehl-i Beyt de namaz kılardı. Ama şimdi “Ehl-i Beyt” yolundayız, diye ahkâm kesenler, namaz kılmamaktadır! Ramazan orucu tutmamaktadır. Hac yapmamaktadır. Kurban kesmemektedir. Zekât vermemektedir. Kendilerine yazık etmektedir. Anlamakta zorlanıyorum. Allah cc. Hidayet verir, iyileştirir, inşallah. Öyle ayrım yamalak, saçma sapan söz söylemekle dindar olunmaz.

“Müslüman, her şeyi ile Kur’ân’ı peygamberimiz, sahabe, Ehl-i Beyt gibi yaşamalıdır.”

 Mümin, kibirli, hırslı, tamahlı, gözü aç, dedikoducu, kendini beğenmiş, gösterişten hoşlanan, geçimsiz, olumsuz, anormal davranışlı olmaz. Müslüman ilmi, dini, aklı, zekâsı, takvası, güzel huyu ile yaşar ve de ibadet eder. Kötü, zararlı, çirkin insanları sevmez. Destek olmaz.

Müslüman, mutlaka ama muhakkak farz ibadetleri yapmalı. İlme, dine sarılmalı. Bilge âlim olmalı. İlmi ile amel etmeli. Büyük günahları işlememeli. Şüphelilerden sakınmalı. Arkadaşları temiz insanlar olmalı.

Müslüman, haram işlememeli. Günah işlememeli. Mekruh iş yapmamalı. Şüpheli işlerde bulunmamalı.

Allah cc. Buyuruyor: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” Allah cc; Dinini Kur’ân ve sünnet üzere yaşayanlar için korku yoktur. Mahzunda olmayacaklar. Bunlar cennetliklerdir. Yaptıklarının karşılığı olarak, cennete,  orada ebedi alacaklardır.”

Müslümanlık, güzel ahlaktır. Güzel ahlaklı olmalı. Müslüman, maddi, manevi anlamda tertemiz olmalı. Her varlığı, ruhu ile tertemiz, güzel ahlaklı, edepli, hayâ, utanma sahibi olmalı. Öyle bozuk, sapık felsefi görüşte olmakla, sapkın, zalim ideolojileri savunup, yaşamakla; İslam düşmanlığı yapmakla, hak mümin hakiki Müslüman olunmaz. Müslümanlık; Kur’ân ve peygambere harfiyen uymaktır. Başka lider, öncü, ilah kabul etmemektir.

Müslüman, Kur’ân ve peygamber ahlaklı olmalı. Dinine sımsıkı bağlı olmalı. Kanaat sahibi olmalı. Alçak gönüllü olmalı. Allah’a bağlanmalı, güvenmeli. Dünya ve ahret için gereken her şeyi yapmalı. Dünyayı mamur etmeli. Mamur olan dünyada İslam dinini yaşamalı. Uyanık olmalı. Dikkatli olmalı. Gidip de, dini istismar eden, çıkarı için kullanan, alçaklara uymamalı. Dinsizlik- komünistlik yapıp, katil, katliamcı serseri canilere uymamalı. Din adına katillik yapan, gâvur düşman maşalarına kanmamalı. Bu alçak katilere uyanlar; din adına hiçbir değeri kalmamıştır. Katil sürüleri, kendilerine uyanların tüm değerlerini yok etmişlerdir.

Müslüman, cesurdur. Cesaretlidir. Yasa ve dine uyarak, hareket eder. Öyle sofilerin dediği gibi; “istiğna- çekingen” olmamalı. Mehmet Akif Ersoy’un, “İstiklal Marşı’nı” iyi anlamalı. En güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi, bilgi sahibi, meslek sahibi olmalı.

İdeolojilerin iyisi olmaz. Bugün “ Biji Apo” diye cadde, sokak, meydanlarda bağıran; şiddet, terör yapan, milyonlarca kişi, bugün çocuklarımızı bize verin. Çocuklarımızı sağ, selim istiyoruz, diye Diyarbakır HDP İl Binası önünde 20 gündür, 43 aile oturmaktadır. Ne yazık ki, milyonlarca kişi PKK- HDP’den zarar gördü. Değerlerinin kaybolduğunu anlayan, 20 günde 43 aile çıktı! Çok üzgünüm. Oysa milyonlarca kişi KCK- PKK’dan zarar gördü, görüyor.  

“Atatürkçülük,” diyerek, ortaya çıkıp, nutuk atanlarda, büyük çoğunlukta; bu sapkın, serseri katil, katliamcı, canilerle işbirliği yapmaktadır. İslam, mümin, Müslüman düşmanlığı yapmaktadır. Milli, manevi, ilmi, insani değerleri tanımamaktadır. “Bağımsızlık, özgürlük, hak, hukuk, adalet, hukuk, demokrasi, hürriyet, emek, iş istemeleri sadece kendileri içindir. İktidar olduklarında hiçbir şeyi başkaları ile paylaşmamaktadırlar. Solcular, komünistler, hükümet olduğunda, başkalarına okul okuma, işe girme hakkı bile tanımadılar. İşi olanların işlerine bile son vermektedirler. ” Biz, o devirleri yaşadık. Onlarda insaf, vicdan, din- iman, aklı doğru kullanma, maddi, manevi değerlere sahip olma, diye bir düşünce, fikir yoktur. Bu hainler tüm dünyada böyledir.

Sizlere lütfen diyerek, bir öneride bulunmak istiyorum. Şunları lütfen araştırınız:

 1- Marksist, Leninist, Stalinist, Maoist ve diğer komünist rejimlerin vahşetlerinde kaç milyon kişi katledildi? Kaç milyon kişiye zalimlik, zulüm yapıldı? Kaç ülkede örgütlü terör yapıldı?

2- Faşist Musolinni ve Nazi Adolf Hitler ve benzerlerinin, yoldaşları, kaç milyon kişiyi katletti? Hangi ülkelerde kaç milyon kişi katledildi? Neo Faşist ve Neo Nazi olanlar, hangi terörleri yapıyorlar?

 3-Türkiye’mizde ve dünyada olan terör örgütlerinin önderleri, liderleri, mürşitleri kimlerdir? Peşlerine takılıp; katil, katliamcı, vahşi, canilik yapanlar, kimlerdir?

1-      Vahşi Yahudi ve Haçlıların korkunç dehşet veren vahşetlerinde kaç milyon kişi katledildi? Hangi ülkeler, şehirler yıkılıp, yakıldı?

2-      Kapitalistlerin vahşetleri, sömürüleri, emperyalist hareketleri hangilerdir? Bu rejimlerin kurucularını ilah, peygamber yerine koyup, önder edinenler kimlerdir? Bunların hepsi kandan, gözyaşından, ölümden beslenmektedir. Yaşamak hakkı sadece kendilerin, kabul edilmektedir. Kendileri baron, lord, efendi; başkaları köle, esir, tutsak, parya, mal, malzeme kabul edilmektedir. Öldürmeleri sakıncalı görülmemektedir.

Bizler önce kendimizi düzetmeliyiz, iyileştirmeliyiz. Güzel bilgi birikimi, varlığı, soyluluğu, güzelliği, dini, imanı, ahlakı, edebi, hayâsı olan eş seçmeliyiz. Çocuklarımızı güzel yetiştirmeliyiz. Camiye bağlı olmalıyız. Allah cc. İçin iyilik eden, ibadet eden, infak eden, hizmet eden olmalıyız.  İslam dinini, ilmin tüm güzelliklerini kendimiz yaşadığımız gibi eşimize, çocuklarımıza da öğretip, benimsetmeliyiz. Allah’ı bilen, tanıyan, itaat edenler, olmalıyız. Ailece böyle olmalıyız. Namuslu, iffetli, saygın aile olmalıyız. Dost, akraba, komşuları gözetmeliyiz. Allah’a istenilen şekilde ibadet etmeliyiz. Kendimizin çalıp, oynaması ibadet olarak kabul edilmez.

Bizler, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, yabancı komşuya, arkadaşlara, yolculara, birey, dernek, vakıf, devlet, toplum olarak yardım etmeliyiz. Başkaları ile çekişmemeli. Çok konuşmamalı. Faydasız laf etmemeli. Kimseyi aşağılamamalı. Ayıp, kusur araştırmamalı. Kötü söz söylememeli. Güzel ahlaklı olmalıyız.

İslam dinini, Kur’ân ve sünneti öğrenip; eksiksiz, bütünü ile yaşayınız. Allah’ın emirlerini tutup, yasakladıklarından sakınınız. “Kur’ân-ı Kerim’i peygamberimizin yaşadığı gibi yaşarsak, sahih Müslüman oluruz. Kendi aklımıza, heva, hevesimize, aklımıza estiği gibi yaşadığımız; İslam, İslamiyet, Müslümanlık, müminlik olmaz.”

“ İdeoloji ile İslam bir arada olmaz. İdeolojik davrananlar, İslam ve Müslüman düşmanlığı yapmaktadır. Müşriklerde, Allah’ı biliyorlardı ama başka ilahlar edinmişlerdi. Putları ilah edinmişlerdi!

Mümin, Kelime-i tevhit de ve Kelime-i şahadette sadece Allah’ı, peygamberi ve onların sözlerine uyduğunu açıklar, ifade eder. İnanır, iman eder. O doğrultuda yaşar. Diğerlerini reddeder. Lâ der. İslam’a döner, yönelir.

Milli, manevi, dini, ilmi, insani, evrensel değerlere uymalıyız. Görgü kurallarına uygun davranmalıyız. Vatanımıza, devletimize, milletimize, insanlara, hayvanlara, bitkilere, doğaya, evrene, başkalarına zerre kadar zarar vermemeliyiz. Kötü niyet, düşünce, eylem içinde asla olmamalıyız. Katiyen kaçaklık, kahpelik, kalleşlik, adilik, serserilik, canilik, kötülük, çirkinlik, yanlışlık asla yapmamalıyız. “Kesinlikle ilme, irfana, dinimize, imanımıza sımsıkı bağlı olmalıyız. Aklımızla, zekâmızla, ruhumuzla, bedenimizle bağlı olmalıyız.” “Kur’ân’ı yaşayan peygamberimiz gibi olmalıyız. Peygamberler gibi olmalıyız. Allah’ı dost edinmeliyiz ki, Allah da bizi dost edinsin.”