Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen "Gün kapalı kapılar ardında değil, yüz yüze ve sonuç üretmeye yönelik konuşma günüdür" dedi.
Divan Başkanlık Kurulu üyeleriyle bir basın toplantısı düzenleyen Trabzonspor Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, 28 Ekim 2015’te mevcut yönetim ve kurullar ile eski başkanlar, eski as başkanlar ve eski divan kurulu başkanlarıyla bir toplantı düzenlendiğini hatırlatarak, “Ancak bu toplantıya arzu edilen düzeyde katılım sağlanamadı. Çalışmalarımız bazı basın organlarında farklı yorumlanmaktaysa da, tüzükten alınan yetkiye bizim beyanlarımız dışında mana yüklemek kongre sürecine katkı sağlamaz” diye konuştu.
"BİRLİK VE BERABERLİK OLMADAN SORUNLARIN AŞILMASI ZORDUR"
Sürmen, Trabzonspor’un uzun zamandır sportif, idari ve ekonomik sorunlar yaşadığını da vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu sorunların son zamanlarda saha içi ve saha dışı olaylarla geldiği boyuttan kaygı duymamak Trabzonspor sevdasıyla bağdaşmaz. Tüm bu zorluklara rağmen yapılacak kongrede başkanlığa ve yöneticiliğe aday olan arkadaşlarımızın istek ve cesaretinin takdirle karşılıyoruz. Tüm camia tarafından dile getirilen ve ortak aklın ürünü olan, azami düzeyde birlik ve beraberlik olmadan bu sorunların aşılmasının imkansız denecek kadar zor olduğu düşüncesinin, bütün aday arkadaşlarca mutlaka değerlendirilmesi kanaatindeyiz. Bizim adaylardan beklentimiz camianın bu duyarlılığına ve tavsiyesine kulak vererek çalışmalarını sürdürmeleridir. Sadece kongre kazanmaya yönelik çalışmalar belki makam kazandırır ama Trabzonspor’da hedeflenen sonucu ve huzuru getirmez. Adayların yarışında tarafımızdan yapılan birlik ve beraberlik çağrısının dışında mevcut yöneticiler de dahil kimse tutulamaz.”
“ADAMCILIK, GRUPÇULUK GERİDE BIRAKILMALI”
Divan Kurulu Başkanı Ali Sürmen, çözüm arayışında geçmişe dayalı kongre hesapları, siyasi bakış, adamcılık, grupçuluk ve bölgeciliğin geride bırakılmak zorunda olduğunu belirterek, "Geçmişe dayalı kırgınlıkla söylenecek sözlerin ya da adayları değerlendirmenin düne dair yaşanmışlıkları hatırlatmaktan öte bugüne hiçbir katkısı olmayacaktır. Bu nedenle 13 Kasım 2015’te divan başkanlık odasında yapılacak toplantıya başta yönetim kurulu olmak üzere mevcut kurulların, tüm eski başkanlar, eski asbaşkanlar, eski divan kurulu başkanlarının katılımını ve katkı sağlamalarını tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Gün kapalı kapılar ardında değil, yüz yüze ve sonuç üretmeye yönelik konuşma günüdür” şeklinde konuştu.
“19 MAYIS SALONU YETERSİZ, DAHA BÜYÜK SALON GEREKLİ”
Ali Sürmen, oy kullanacak 9 bin 973 üye olduğunu hatırlattı ve 19 Mayıs Spor Salonu’nun kapasitesinin bu kongre için yetersiz olduğunu ifade ederek, "Salon konusu önemli. Yönetim kuruluyla hem görüşerek hem de resmi yazıyla bu salonun yeterli olmayacağını bildirdik. 9 bin 973 üyenin katılacağı kongre salonunun oturma düzeni bin kişidir. Tıka basa doldurduğunuzda bile ancak 2 bin kişi alır. Yönetim kurulunun üyelerine eziyet etme hakkı yoktur. Bu kongrenin bin kişilik salonda yapılma imkanı olmadığından en uygun yer de bize göre Hayri Gür Spor Salonu’dur. En az 3 bin kişi salonun dışında herhangi bir sıkıntılı ortama girmesi halinde orada yaşanacak arbedeyi hangi emniyet gücü giderebilir? İdari yetkililerin de yaşanmış bazı olaylardan sonra ikinci bir olaya meydan vermemeleri gerekir. Bunun onlar için de çok hayırlı sonuçlar doğurmayacağını düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
"TRABZONSPOR MAHKEME KAPILARINDAN UZAKLAŞTIRILMALIDIR”
Sürmen, Yargıtay’ın İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığındaki yönetimin görev süresiyle ilgili verdiği kararın ardından başlayan tartışmalarla ilgili bir soruya ise şu, "Yönetimin kongre kararı almasında yasa dışı bir durum söz konusu değildir. Trabzonspor’un bu sürecine hukukun maalesef menfi katkısı var. Bunu bir hukukçu olarak açıklamaktan zul duyuyorum. Kamu yararına bir derneğin yargı sürecinin 2.5 yıl sürmemesi gerekir. Bundan sonra yapılacak olağan kongrenin yargıya taşınması Trabzonspor’a katkı sağlamaz. Trabzonspor artık mahkeme kapılarından uzaklaştırılmalıdır. Asıl çözüm bekleyen sorunlar varken mahkeme kapılarında çıkacak kararı beklemek bize zaman kaybettiriyor. Bunu düşünen arkadaşlara benim tavsiyem kongreden sonra yargıya gitmektense kongreye odaklanmaktır. Sonra da üyelerin kararına saygı göstermektir” cevabını verdi.
KAYYUM TARTIŞMALARINA YANIT
Sürmen, kayyum tartışmalarıyla ilgili soru üzerine bilgi kirliliği yaşandığını belirterek, "Yönetimin görev süresi şimdi değil bana göre Yargıtay, yerel mahkeme kararını onayladığı tarihte bitmiştir. Ama Denetleme Kurulu bu konuda bir rapor tutmadı. Denetleme Kurulu, yönetim kurulunun görevini bittiğine dair tüzüğün 45 ve 52. maddesi gereğince bir rapor düzenleseydi farklı bir boyut başlayacaktı Trabzonspor’da. Denetleme kurulu böyle bir raporu tutmayacağı yönünde görüş bildirince, yönetim kurulu haklı olarak kongre kararı almıyorsa kayyum da atanmıyorsa derneği santraldeki birine bırakmayacaklar herhalde. Yetkisiz biri orada oturup da derneği yönetebilir mi? Bu ihtiyari bir görevdir. Ya yönetim kongre kararı alırdı ya kayyum atanmasını kendisi isterdi. Veya dışarıdan bir üyenin talebiyle kayyum atanırdı. Yeni yönetim geldiğinde yönetimin ihtiyari görevi de biter. Biz derneğin divan başkanıyız, denetlemesi ve diğer organlarıyız. Bir de şirketin yönetimi var. Şirket yönetim kurulunun yargı kararlarıyla ilgisi yok. Bunu atlamayalım. Mahkeme kayyum veya temsilci atamadıktan sonra mevcut yönetim ihtiyari olarak bu görevi kongre sonuna kadar yapacaktır” diye konuştu.
"KONGRE ÜYELERİ O KİŞİYE SIRTINI DÖNSÜN"
Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen, hiç kimsenin Trabzonspor üyesini üzmeye hakkı olmadığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kim kongre öncesi ve günü Trabzonspor üyesini üzecek davranış ve tutumda bulunursa kongre üyeleri onlara arkasını dönsün. Trabzonspor üyesine hiç kimsenin eziyet çektirmeye ya da Türkiye’de, Avrupa’da ve dünyada Trabzonspor üzerinde kara bulutlar dolandıracak söylem ve hareketlerde bulunmaya hakkı yoktur."