Uşak Üniversitesi Senatosu tarafından, Türkiye’de çevre mühendisliğinin kurulmasına öncülük etmesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ile Sakarya Devlet Mühendislik-Mimarlık Akademisi başta olmak üzere, akademik camianın gelişmesi için araştırmaları ve ülkenin kalkınmasına yönelik projelerinin bulunması, ayrıca ülkenin çevre sorunlarına etkili çözümler üreten bakan, bürokrat, rektör gibi değerli şahsiyetlerin yetişmesinde önemli katkılarının bulunması nedenleriyle, Prof. Dr. M. Nevzat Kor’a ‘Mühendislik’ alanında Fahri Doktora tevdi edildi.

Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde yapılan törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, Prof. Dr. Nevzat Kor’un zamanın ardından yetişemediği büyük hayal ve idealleri olan, her şeyin bittiği dendiğinde ümit olan, renkleri seçemeyenlere renklerin dilini öğreten, insana ve doğaya değer veren, dışına bakmayı bilmeyenlerin ruhuna ayna tutan insandı. Bereketiyle kurumuş topraklara ümit olmaya devam eden, rengârenk gülleri deren her birinin kokusunu içine çeken bir güzel insan olduğuna vurgu yaparak ‘‘Ne mutlu O’nu tanıyanlara. Ne mutlu O’nun öğrencisi olanlara, Ne mutlu bana. Ne mutlu O’nu anlatan aciz kelimelerime.’’ dedi.

‘‘Nevzat Hocamız, bir akademisyenler ordusu yetiştirmiştir.’’

Nevzat Kor’un gittiği her yere fidan ektiğini ve o fidanların her birinin en zor şartlarda büyüyerek Türkiye’nin kalkınmasına ve gelişmesine çok büyük katkı sunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Savaş, ‘‘Tabiri caizse hocamız bir akademisyenler ordusu yetiştirmiştir. Hocamın gölgesinde birçok insan bilimsel bir hayat bulmuştur. Hocam hep konuşmalarında, büyük düşünmeyi, disiplinli çalışmayı, dakik olmayı bize anlatmıştır. Nevzat Hocamı; medeniyetimizin ilim geleneğini en zor şartlarda da devam ettiren biri olarak görebiliriz. Hocam, Türkiye’de çok uzun nesiller boyunca süren üstün fedakârlık ve gayretleri dolayısıyla tanınan herkes tarafından örnek alınmış şahsiyetlerden biridir. Hepimizin bildiği gibi; Bizim medeniyetimizin ilim geleneği, büyüğe, elinden tutan hocaya, üstada hürmet ilişkisi ekseninde yürür. Bizim burada yaptığımız bu töreni de Nevzat Kor Hocaya göstereceğimiz hürmet ve vefa ile kendimizi bu geleneğe ekleme çabası olarak görebilirsiniz.’’ şeklinde konuştu.

Rektör Savaş, Uşak Üniversitesi senato kararını okuyarak, Prof. Dr. Nevzat Kor’a, Fahri Doktora unvanını tevdi etmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Törene canlı bağlantı ile katılan Prof. Dr. Nevzat Kor ise, ‘‘2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı açılışına davetiniz ve Senatonuz kararı ile şahsıma tevcih ettiğiniz Fahri Doktora dolayısıyla teşekkürlerimi arz ederim. Yeni ders yılınızın hayırlı olmasını, üstün başarılarla geçmesini dilerim.’’ dedi.

Kor, Öğrencilik Yıllarından Hatıralarla Öğrencilere Tavsiyelerde Bulundu

Prof. Dr. Nevzat Kor, Uşak Üniversitesi Senato kararında akademik camianın gelişmesi ve ülkemizin kalkınmasına yönelik projelerinden söz edildiğini söyleyerek bu projelerin neler olduğunu anlattı. 1950 yılında İTÜ’ye öğrenci olarak girdiğinde, ülkemizde üniversite sayısının 3 olduğunu belirten Prof. Dr. Kor, ‘‘Bugün bu sayı 204’e yükseldi. Bu üniversiteler kurulurken en çalışkan ve kabiliyetli öğrencilerin yüksek lisans ve doktora yapmaları için teşvik edilmeleri, bu suretle mühendislik fakültelerine 1000 civarında araştırma görevlisi hazırlamak gerektiğini düşünmüştüm. Bu sayı 80-90 civarına çıkmıştı ki 1980’de askeri darbe çıktı ve ben de birçok meslektaşım gibi akademik hizmetlerime yurt dışında devam etmek zorunda kaldım. 90 yaşına yaklaştım. Bunun 6,5 yılı yurtdışında olmak üzere 30 yılı akademik, 36 yılı mesleki uygulama çalışmaları ile geçti.’’ şeklinde konuştu.

1957 yılında görev aldığı İTÜ’de kürsüde doktora yapmış kimsenin olmadığını, doktora nedir nasıl yapılır konusunda bana yol gösterecek kimsenin de olmadığını aktaran Prof. Dr. Kor konuşmasında şunları anlattı:

‘‘Bu sebeple 1959’da bir burs ile Almanya’da Karlsruhe Üniversitesine gittim. Yapılmış ve yapılmakta olan doktora tezlerini okudum. Yabancı öğrencilere teorik konular tez olarak verilirken, Alman öğrencilere o bölgede karşılaşılan en önemli çevre problemlerinin çözümü tez konusu olarak veriliyordu. Bu durumu görünce İstanbul’un “Haliç Kirliliğinin Etüdü”nü tez konum olarak seçtim, Türkiye’ye dönüşümde 1960 yılında çalışmaya başladım. Bir taraftan da kürsü laboratuvarını çalışır hale getirdim. 1962 yılı sonunda da tezimi tamamladım. 1963 başında Senato kararı ile Doktor Mühendis unvanını aldım. Böylelikle İngiltere’de 1870’li yıllarda, Almanya’da 1890’li yıllarda başlayan benzeri çalışmalar Türkiye’de 70-90 yıl gecikmeli olarak 1960 da başlamış oldu. 1965 yılında Doçentlik çalışmam için 2 yıllığına İngiltere’ye gönderildim. Orada da üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde “atık suların nasıl bertaraf edileceğinin araştırılması” ile ilgili laboratuvar pilot çalışmaları yaptım. Bu maksatla laboratuvarlarında tesisatın kurulması, gerekli malzemenin satın alınması derhal yerine getiriliyordu. Çalışmalarımı tamamlayıp Türkiye’ye dönüşümde Marmara, Ege ve Akdeniz sahillerindeki bazı şehirlerin ve kasabaların tatbikat projelerini hazırladım. İnşaat Mühendisleri Odasında konferanslar verdim.’’

Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Kor konuşmasında bazı hatıralarını da paylaştı. Akademisyen olarak bilgilerini artırmak için ABD, İngiltere, Almanya gibi batı ülkelerine, bazen de uzak doğu ülkelerine gittiğini söyleyen Prof. Dr. Kor, ‘‘Sizler genç akademisyenler ve öğrenciler bilim seviyenizi daha da yükselteceksiniz, diğer ülkelerden bilgilerini geliştirmek için Türkiye’ ye gelecekler. Çalışma seviyenizi ona göre geliştirin ki dünya sizin ayağınıza gelsin, siz onların ayağına değil.’’ dedi.

Konuşmaların ardından sağlık nedenleriyle törene çevrimiçi olarak katılan Nevzat Kor adına Fahri Doktora belgesini öğrencisi 65. Dönem Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu teslim aldı.

Orman ve Su İşleri Eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu: ‘‘Hocaların Hocası olan değerli Prof. Dr. Nevzat Kor Hocamın talebesi olmaktan gurur duyuyorum.’’

Prof. Dr. Eroğlu, kendisinin de hocası olan Prof. Dr. Nevzat Kor adına tertip edilen programda olmaktan gurur duyduğunu söyleyerek ‘‘İstanbul Teknik Üniversitesinde inşaat fakültesinde okurken, Prof. Dr. Nevzat Kor hocam “Su Temini ve Kanalizasyon” dersimize girerdi. Kendisinden aldığım dersler sonrası su ile ilgilenmeye başladım. Ben, İTÜ’den mezun olunca bir vesileyle babamla birlikte kendisini ziyarete gitmiştik. Kendisi İzmir’de bir kaza geçirmiş ve evinde istirahat ediyordu. Nevzat Hocam, özellikle üniversitede öğretim üyelerine ihtiyaç olduğunu belirterek, benim de başarılı olduğumu ifade ederek üniversitede devam etmemi istemişti. O dönem imkanları daha iyi olduğu için müteahhit olmayı düşünüyordum. Hatta o dönemki ev kirası 800 lira, Asistan maaşı ise 600 liraydı. Ancak babamla birlikte, Hocamın üniversitede kalmam hususundaki talebinden çok duygulanmıştık. Rahmetli babam, Nevzat Hocama; “Ben ömrümün sonuna kadar çalışır ve oğluma maddi açıdan destek olurum. Oğlum da bu ülke için çalışsın, hizmet etsin.” demişti. Böylece asistanlığa Nevzat Hocamın vesilesiyle başlamıştım. Hocamız, öğrencilerine büyük düşünmeyi, disiplinli çalışmayı, dakik olmayı, zamanı iyi değerlendirmeyi öğretti. Çok sayıda akademisyen, siyasetçi yetiştiren üstün vasıflı, mümtaz bir kişiliktir. Hocaların Hocası olan değerli Prof. Dr. Nevzat Kor Hocamın talebesi olmaktan gurur duyuyorum. Buradan kendisine en kalbi şükranlarımı arz ediyorum.’’ dedi.