Rize'nin Fındıklı ilçesinde 53 yaşındaki Havva Latifoğlu, 30 yıl boyunca 'Gurbet 53' adını verdiği teknesiyle balıkçılık yaparak, hastalık sonucu ellerini kullanamayan eşine baktı, 4 çocuğunu okuttu. 

Çocuklarından biri mühendis, bir üst düzey yönetici ve biri de sosyolog olan Latioğlu'nun bir çocuğu ise mimarlık fakültesinde eğitim görüyor. Halen çalışmayı sürdüren Latifoğlu, azmi ile çevresine de örnek oluyor.

Fındıklı ilçesinde yaşayan Havva Latifoğlu’nun eşi Mustafa Latifoğlu, geçirdiği bir hastalık sonucu ellerini kullanamaz hale geldi. Eşi ve 4 çocuğunun geçimi için çalışmaya karar veren Havva Latifoğlu, 30 yıl önce aldığı ağla balıkçılığa başladı.

İşi ilerleten Latifoğlu önce bir sandal, ardından da 'Gurbet 53' adını verdiği balıkçı teknesini satın aldı, her sabah Karadeniz’e açılarak hırçın dalgalarda balık avladı. Çocuklarının üniversite masraflarını karşılamak için daha çok çalışmak zorunda kalan Latifoğlu, balıkçılığın yanı sıra bağ bahçe işlerine başladı, tarlada sebze ve meyve yetiştirdi. 

Güne denizde balıkçılık ile başlayan Latifoğlu, tarladan topladığı ürünleri pazarda sattıktan sonra akşam geç saatlerde evine döndü.

4 ÇOCUĞUNU OKUTTU
Ailesi için yıllardır çalışan Latifoğlu, kazancıyla çocuklarını üniversitede okuttu. Çocuklarından Cumhur Hikmet (30) Karabük Üniversitesi Metalurji Mühendisiliği'ni bitirdi. Gül Ayşe (27) ise Denizli Pamukkale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü birincilikle tamamladı, özel bir şirkette üst düzey yönetici oldu.

Elif de (26) Konya Selçuk Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Latifoğlu'nun küçük kızı Gaye ise (21) kazandığı Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık bölümünde bu yıl 2'inci sınıfa geçti. Halen çalışmayı sürdüren Latifoğlu, azmi ile örnek oluyor.

'ÇOCUKLARIM MÜCADELEMİ KARŞILIKSIZ BIRAKMADI'
Ev ekonomisine katkı sağlamak için balıkçılık, odunculuk, bağ bahçe ve hayvancılık gibi işler yaptığını anlatan Havva Latifoğlu, "Balıkçılığı da yüzmeyi de hiç bilmiyordum, ama tekneyle açık denizlere açılıp balıkçılık yaptım. Hayat mücadeleyle devam ediyor. Çocuklarınızı kimsenin eline bırakmayın. Anne gibi yar olmaz. Çalıştığımız zaman çocuklarımızı her şekilde doyururuz, çünkü biz anneyiz. Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Her başarılı erkeğin arkasında başarılı bir kadın vardır. Çocukları 9 ay karnında taşıyıp dünyaya getirmekle anne olunmuyor. Anneler çocukları için mücadele eder. Ben çocuklarım için mücadelemi verdi. Onlar da bunu karşılıksız bırakmadı. Okudular, başardılar ve meslek sahibi oldular. Benim mücadelemin de karşılığını verdiler. Çok mutluyum" dedi.