Birçoğumuz sağlıklı iken aklımıza hiç getirmediğimiz veya çare bekleyen, ızdırap çeken insanları gördüğümüzde bir gün bende sağlığımı kaybedebilirim diye düşünmediğimiz acı bir gerçektir. Hiç hastalanmayacak, yaşlanmayacak, ölmeyecek bir yerlerden garanti almış gibi yaşamaktayız.

Yaklaşık 40 yıl yoğun tempoyla çalışıp dinlenmeyi bile çalışmaya ayrılan zaman olarak benimseyen emekli bir basın-kamu görevlisi olarak şahsım, bunun böyle olmadığını 2015 yılında yakalandığım amansız hastalık olan KANSER ile tanışınca anladım. Ameliyat, kemoterapiler, ışın, hastane tedavileri, alternatif tıp derken her geçen gün dönülmez bir yerde olduğumu gördüm.

Buraya kadar genel olarak anlatmak istediğim sağlığımıza bakış açısını biraz daha genişletmek istiyorum.

Yaşadığımız yerlerde şehirlerde yapılmasını beklediğimiz kamu hizmetleri arasında eğer bizler ve yakınlarımız sağlık sıkıntısı yaşamamışsak SAĞLIĞA YATIRIM aklımıza gelmemektedir.

Önceliklerimiz arasında sağlık yatırımları, sağlık hizmetleri gelmelidir. Yaşadığımız yerin tüm resmi ve özel sektör yetkilileri, sivil toplum örgütleri ve siyasi güçlerini bu konuya ağırlık verdirmemiz halinde her kesimden halkın takdirini kazanacaklardır.

Rizemizde çeşitli nedenler ile eksikliklerimize rağmen bir anjiyo, bir sintigrafi, bir PED çekimi, kanser merkezi sayesinde kemoterapi, ışın ve çok değişik alanlarda ameliyatlar için sabahın 3 ünde 5 inde yollara düşmemekteyiz.

Yakın geçmişte bir muayene sırası, randevu ve çeşitli çekimler için araya hatırlı kişiler koyduğumuz, hastanın takibi için arabalarımızda yattığımız, lazım olur diye ona buna yalvarıp aldığımız borç paraları, hastamıza iyi bakılsın diye elimiz kolumuzun paketlerle dolu olduğu o günleri çok çabuk unutmamalıyız. O derece şeyler elde ettik ki yaşadığımız o sıkıntılı günleri arkaya atmış Şimdi ise sağlık sektörünün yan ticari alanlarını düşünür hale gelmekteyiz. Evet daha iyisi için en güzeli için çalışmalıyız yetkilileri de çalıştırtmalıyız.

Genç yeni mezun heyecanlı olarak meslek aşkı ile ilimize gelen sağlık görevlilerini basit nedenlerden dolayı harcamamalıyız küstürmemeliyiz. Bizler sağlık savaşımızı mevcut modern tesislerimizi kaybederek değil daha yenilerini getirmek için vermeliyiz. Bir zamanlar çok acil böbrek usg. Çekimi için 4 ay 29 gün verdiklerinde kamu görevlisi olmama rağmen kamuoyunda dile getirerek 2 ay içerisinde hizmet alımına geçilmesini günde 5 olan çekimin bugün bilmiyorum o sayılara çıkmasını görmenin hazzını gördüğüm baskıya,sıkıntılara rağmen gururla yaşadım.

Değerli meslektaşlarım, büyüklerim, arkadaşlarım belki bu benim kaleme aldığım son yazım olacaktır. Son olarak kendim ile ilgili yukarıda belirttiğim hususları da dikkate alarak Recep Tayyip Erdoğan araştırma ve eğitim hastanesindeki yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Hastalığım her geçen gün ilerlemekte direnme gücümü kırmaktadır. 1 Nisan 2019 da yoğun ateş enfeksiyon ve akçiğerlerimde ki metastaza bağlı lezyonların hava kanallarına baskısı nefes alamama şikayeti ile Onkoloji doktorum Tıbbı Onkoloji uzmanı Dr. Erkan KAYIKÇIOĞLU tarafından hastaneye yatırıldım. 10 günlük yoğun tedavi neticesinde bilincime kavuştum. Burada dikkatinizi anlatacağım konuya çekmek istiyorum. Yoğun polikinlik çalışması yanında yatan birçok hastasını günde 3 defa ziyareti yanında haftasonu tatilinde bile hastaneye gelerek hasta tedavilerini takip eden genç, meslek heyecanı, enerjisi ile Dr. Erkan KAYIKÇIOĞLU hastalarına tıbbı tedavi yanında moral ve güven vermektedir. 1 yıl gibi süredir Rize’de görev yapmaktadır. Görevi yanında modern tıbbın her türlü yeniliklerini de seminerlere giderek takip etmekte bir şeyler yapmanın çabası içerinde koşturmaktadır. Bunda ne var demeyin doktorumuza sahip çıkalım. Bu gibi genç yetenekleri özel sektör havada kapmaktadır. Yakın geçmişlerimizi unutmayalım destek vererek ilimizde uzun dönem hizmet vermesini sağlayalım hastalarımızı Rize dışına taşımayalım. Robotik Onkoloji hastanemizin robotunu uyutmayalım. Daha modern cihazlar ve sağlık görevlileriyle çoğaltalım.

Yaşı 30 üzeri olanlar; bir zamanlar yatmak ve çıkmak için özel muayenelerden geçtiğimizi unutmayalım, askıya takılmış paltolar gibi seruma takılı kaldığımız günleri aklımızdan çıkarmayalım.

Sonuç olarak tıbben 5-6 aylık yaşam süresi olan bir Rizeli olarak sizden ricam SAĞLIĞIMIZA ve Sağlık tesislerimize sağlık görevlilerimize sahip çıkalım

Hepinize sağlık huzur, şifa hakkınızı helal etmenizi diler selam ve saygılarımı sunarım.