Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Ramazan Gürkan 5’inci Yargı Paketi kapsamında yeniden düzenlenerek yasalaşan velayet altındaki çocukların teslimine ilişkin uygulamanın detaylarını anlattı. Yargı reformu strateji belgesi ve insan hakları eylem planındaki mağdur odaklı onarıcı adalet mekanizmaların geliştirilmesi ve mağdurların adalete erişimlerinin güçlendirilmesi hususunda yer verilen hedefler doğrultusunda yapılan çalışmaları hatırlatan Gürkan, 81 ilde ve ilçelerde adli destek mağdur hizmet yapılanmasına geçtiklerini belirtti. “Yapılan düzenlemelerle çocuk teslimine ilişkin işlemler ücretsiz hale getirildi” Adli destek mağdur hizmetler müdürlüklerinde tüm vatandaşlara adli süreç hakkında destek ve beyanların uzmanlar tarafından gerçekleştirileceğini hatırlatan Gürkan, “Müdürlüklerimizde uzman psikologlarımız, pedagoglarımız ve sosyal çalışmacı arkadaşlarımız görev yapıyorlar. Bugüne kadar iş ve işlemelere ek olarak TBMM tarafından yakın zamanda kabul edilen 5’inci yargı paketine ilişkin düzenlemelerle birlikte çocuk teslimine ilişkin iş ve işlemlerde yine adli destek mağdur hizmetleri müdürlüğü eliyle gerçekleştirmesi yönünde bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme gereğince gerekli hazırlıklara hemen başladık. Biliyorsunuz daha önce bu işleyişler icra müdürlükleri tarafından daha çok tarafların kapısına gidilerek ve müdürlüklerin icra memurlarının beraberinde ilgili personeller ve kolluk mensuplarıyla birlikte yerine getirilebiliyordu. Aynı zamanda geçmişte bu işlemler ücrete tabiydi. Belirli bir giderlerin karşılanması gerekiyordu, bu da vatandaşlar için mali bir külfet teşkil ediyordu. Yapılan düzenlemelerle çocuk teslimine ilişkin işlemler ücretsiz hale getirildi. Aynı zamanda bu kapıdan teslim olarak tabir ettiğimiz bu uygulamanın da bundan sonra terk edilmesi gibi bir anlayışa yakın zamanda karşı karşıya kalacağız” dedi. Çocukların teslim mekanlarını aileleriyle sosyalleşebilecek mekanlar olarak belirleyeceklerini söyleyen Gürkan, “Müdürlüklerimizin devralmasıyla bu iş ve işleyişi uygun teslim mekanlarda yerine getireceğiz. Bu teslim mekanlarını valiliklerimiz ve belediyelerimizin desteğiyle il ve ilçelerde çocukların babalarıyla anneleriyle sosyalleşebilecekleri vakit geçirebilecekleri mekanlar olarak tasavvur ediyoruz. Bunların başında aile yaşam merkezleri geliyor. Gençlik merkezler, sosyal hizmet merkezleri ve kreşler akla geliyor. Bunun gibi teslim mekanları belirlenecek bu konuda valiliklerimiz ve belediyelerimiz azami konuda destek olacaklar. Yeni anlayışta iletişim her şey diyoruz. Daha çok iletişim ve ikna metotları kullanılarak bu çocuk teslim işlemlerini sulh yoluyla gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” diye konuştu. “Karşı tarafın çocuk teslimindeki tavrı velayet davasında etkili olacak” Ailelerin çocuk tesliminde direnç göstermesi durumunda bir kısım müeyyidelerle karşı karşıya kalınabileceğine değinen Gürkan, “Adli destek mağdur destek hizmetlerine çocukla kişisel ilişki veya çocuk teslimi talebinde bulunulması halinde uzmanlarımız derhal karşı tarafla iletişime geçecekler. Kendilerine doğru ebeveynlik konusunda bilgilendirmede bulunacaklar. Çocukların bu süreci örselenmeden tamamlayabilmeleri için kendilerinin ne şekilde davranmaları gerekiyor. Uzmanlarımız karşı tarafa bir anlamda bu teslim sürecine hazırlayacaklar. Karşı tarafın bir direngenlik göstermesi ve buna sıcak bakmaması durumlarında yine yargı paketiyle getirilen düzenleme gereğince çocuğun üstün yararına aykırı olmamak kaydıyla muhtemel bir velayetin değiştirilmesi davasında bunun aleyhine delil olarak kullanabileceğini hatırlatacaklar. Hakeza bir kısım caydırıcı müeyyideler de öngörüyor kanun metni, disiplin hapsi gibi. Hiç de arzu etmediğimiz bu süreçleri kendilerine hatırlatmış olacağız. Çünkü çocuğun üstün yararını esas tuttuğumuz bir uygulamanın önü açılmış durumda. Eğer bu hatırlatmalarımıza rağmen o direngenlik devam ederse, bunları yazılı bir belgeye bağlayarak teslim emriyle adreslerine göndereceğiz ve bu yazılı uyarıya rağmen gereğine tevessül edilmezse bir kısım müeyyidelerle karşı karşıya kalmak söz konusu olabilecek. Ancak hiçbir çocuğumuzun anne babasını bu konseptte görmesini, karşılamasını, böyle bir durumla karşılaşmasını arzu etmiyoruz” ifadelerini kullandı.