Allahü Teâlâ, bütün Müslümanların tek bir İslâm imanında, dininde olmalarını istemektedir. İslâm dininde, imanda, itikatta ayrılığa düşmememizi istemektedir. Allah cc. Sözü olan Kur’ân ve peygamberinin yolundan ayrılmamalı. Müslümanlar olarak, tefrikaya- ayrılığa düşmemeli. Kur’ân ve sünnete sımsıkı bağlanmalı. Peygamberimizin, İslâm dinini yaşadığı gibi Müslümanlığı yaşamalı. “Müslümanın; inanç- iman- itikat- akait, ibadet, güzel ahlâk, muamelat ve yaşantısının; Kur’ân, sünnet, hadis-i şerif üzere olmalı.” Bu yoldan ayrılıp, çok farklı sapkınlıklara düşmemeli. İslâm dışı olan tüm batıl felsefi görüş, beşeri küfür inanış, sapkın ideolojik yollar, sapkınlıktır. İslâm dinini reddederler. Bu sapkınlıklara uyanlarda, İslâm ve Müslüman düşmanlığı yaparlar. Zalimler, insanlık ve varlık düşmandır. Zalimlere uyanlarda, onlar gibi zalim ve hastalıklı anlayış sahipleridir!

            İslâm dininde; yalana, iftiraya, yanlışa, sapkınlığa, zalime, zulme yer yoktur. İslâm ve sünnet ile yaşamalıyız. Kur’ân ve sünnette istediğimiz sorunun yanıtını bulamazsak, âlimlerin kanıtlardan yola çıkarak, bulduğu ortak “icma” denilen görüşlerine uymalıyız. İcma da sorumuza yanıt bulamazsak; “kıyas” yapılmalı. Kur’ân, sünnet, ilim, bilimden hareketle; doğru ve gerçekçi, bilimsel kararlar vermeliyiz. Öyle gidip de sapıkların, sapanların, sapkınların, fitnecilerin, bozukların, bozguncuların söz ve yazılarına bağlanmamalıyız. İslâm dini ile bilim birbirinin aynı iradeden, kaynaktan türeyen iki bölümüdür. Âlim olan Allah’ın yaratmasıdır. Din, Allah’tandır. Bilimde Allah’tandır. Bir Müslüman dinide, bilimi de, tekniği de, teknolojiyi de çok iyi ve dosdoğru bilmeli ve de yaşamalıdır.

            İslâm dininde fetva verme, içtihat etme, rivayette bulunma; yüksek uzmanlık isteyen bir bilgi, birikim, yüksekliktir. Bir dini kitap bile okumayanlar, bugün fetva vermekte, icma, kıyas, rivayet, içtihat etmektedir! Materyalistler bile dinde âlim gibi hüküm vermektedir! Bu gibi saçmalıklara, sapkınlara asla inanmamalı. Zalimlerle işbirliği, ittifak, müttefik, dost, birlik, beraberlik kurmamalı. Onlar Allah düşmanıdır. Allah’ın dininin, müminlerin, insanların, insanlığın, varlığın düşmanlardır! Onlardan dost olmaz. Onlar dostluk, kardeşlik, barış yapmazlar.

            İhlaslı, samimi Müslüman olmalı. İnanç, ibadet, yüksek ahlâk, muamelat yapmada, samimi olmalı. Müslüman, bildiği doğru ilimle, din ile iman ile amel etmeli. Sadece söz ile yazmakla, anlatmakla, lafla Müslümanlık olmaz.

Müslümanlık, yaşamak ister. Din, yaşanılması için gönderilmiştir. Peygamberimiz, İslam dininin nasıl yaşanılacağını mescitte, Suffe Okulu’nda öğretmiş, eğiterek, anlatarak, göstererek yaşatmıştır. Peygamberimiz aynı zamanda en güzel öğretmen, eğitici, eğitmendir. En iyi devlet yöneticisi, ordu yöneticisi, aile yöneticisi, toplum yöneticisidir. Cahiliye toplumundan, mutluluk toplumu oluşturmuştur.

            Peygamberimiz, toplum ile bir arada bulunduğunda, onlarla sohbet ederdi. Kur’ân okur, namaz kılar, insanların ihtiyaçlarını giderirdi. Allah’ı hiç unutmazdı. Kur’an’da istenen; ibadet, amel, iyilik, hizmet etme, infak etmeleri yapardı. Duygulu insandı. Üzülür, hüzünlenir, gözyaşı akıtırdı. Merhametli, şefkatli, müşfikti. Edep, güzel ahlâk, hayâ, hakkaniyet sahibiydi. Boş konuşmazdı. Zararlı, kötü, çirkin, yalan, yanlış, bozuk iş yapmazdı. Kendine sahip olurdu. Hakkı, hakikat, bilirdi. Kendini bilirdi. Rabbini bilir, itaat ederdi. Haddi aşmazdı. Koyulan sınırlar içinde istenilen şekilde yaşardı. Çok yemezdi. Çok uyumazdı. Çok konuşmazdı. Zalimlik ne yapardı. Ne de zalimleri severdi. Her zaman hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, hakkaniyet, güzel ahlâk, edep, hayâ sahibiydi.

Peygamberimizin ahlâkı; Kur’ân ahlakıydı. Hiçbir şekilde ve zamanda; zalimlere, münafıklara, müşfiklere, kâfirlere, sapkınlara uymazdı, benzemezdi, övmezdi, peşlerinden gitmezdi.

            Günümüzde, dünyada 57 İslam ülkesi ve 80 tane İslam toplumu var. Ama bunların hiçbiri İslam, mümin, Müslüman özellikli değildir. Böyle olduğu için hepsi de perişan, rezil, zelil, illetli, zilletli durumdadır! Devlette; İslam özellikli bir halk, toplum, millet oluşturma hedefinde değildir. İdeolojik, beşeri sapkınlıkta, toplum oluşturma amaçlanmıştır. Her biri farklı ideolojik görüş, felsefi, sapkın görüş belirlemiş. Ona göre politika oluşturmuştur.

            Bu toplumlarda, Allah cc. Hazretlerini tanımak, Kur’ân tanıyıp, uymak, peygamberini tanıyıp, saygılı olmak gibi bir hedef yoktur. Her ülke bir ikon edinmiştir!

İnsan, annesinden temiz doğmuş ama dünyada kötü yetiştirmeyle bozulmuştur. Nefse, sapkınlığa köle, mankut edilmiştir. Öyle ki, dünyanın en azılı zalim, katil, katliamcılarını bile rehber- kılavuz, önder, lider edinenler, milyarlarca sayıdadır!

Halk içinde hakça, hukukça, doğru, dürüst yaşayanlar çok azdır. Kelime-i tevhit bile söylemeyenler; maddi, manevi anlamda temiz olmayanlar, çok fazladır. Az yemek, içmek, giymek, savurganlık yapmamak, az uyumak, çılgınca eğlenmemek gibi bir düşünce oluşmamıştır.

2020 yılında dünyada Kovid 19, Korona virüs pandemi salgını var. Buna rağmen yılbaşı tatili eğlencesi için oteller, villalar doldurulmaya başlandı! Bu akşam yılbaşı denilen gecedir. 2021 yılına gireceğiz inşallah. Fakir- fukara edebiyatı edenler, başkalarına yardım etmeden, büyük paralar harcayacak! Sonrada ülkemizde fakirler, ekmek bulamayanlar, var, diyecek! “Varsa, Allah cc. Onlara yardım edin, iyilik edin, zekât, sadaka, fitre verin. Malınızı paylaşın, diyor.” Laf çok, icraat yok!

            Müslüman, her sözü, yazısı, anlatımı, yaşaması ile en ideal, en güzel, en iyi olmalı. Arkadaşları, iyi insanlardan yapmalı. Şefkat, merhamet, müşfik, merhamet sahibi olmalı. Âleme ibret gözü ile bakıp, ders çıkarmalı. Zamanını en iyi, çok iyi değerlendirmeli. Kıskanç, çekemez, kötülük, çirkinlik yapan, olmamalı. Sözünün eri olmalı. Psikopatlık, serserilik yapmamalı. Sapıtmamalı. Kimseye düşmanlık etmemeli. Herkesin hak, hukukuna saygılı olmalı. Ahireti hiç unutmamalı. Ahirete hazırlıklı olmalı. Haddi, hududu aşmamalı. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, güzel ahlak, edep, hayâ ile yaşamalı. Haram ve günahlardan, şüphelilerden uzak yaşamalı. İyilikleri çoğaltıp, artırmalı. Kötülükleri azaltıp, eksiltmeli. Nefse, şeytana, şeytanlaşmışlara uymamalı. Kur’an ve sünnet dışında başka yol edinmemeli, tutmamalı. Gerçek ilim, bilim, bilgi ile aklı ve zekâyı dosdoğru işleterek, yaşamalı.

            Müslüman, dünyaya geliş gayesini, nedenini öğrenip, bilmeli. Ona göre hazırlık yapmalı. Allah’a kulluk yapmalı. Kullara iyilik, hizmet, infak, yardım yapmalı. Dünyada yaşarken, ahiret hazırlığını; Kur’ân ve sünnetin anlatımlarıyla yapmalı. Dünyevileşmemeli. Dünyaya tapınmamalı. Dünyadakilere tapınmamalı.

            Müslüman, bilimin, dinin verdiği tüm beceri, maharet, meziyetlere sahip olmalı. Gerçek aydın olmalı. Cahil, sapkın, yobaz, züppe, dinsiz, ateist, ideolojik ve felsefi sapkın, külhanbeyi, serseri, holigan, Vandal, barbar, eşkıya, psikopat gibi dengesiz, anormal, ölçüsüz, sapkın asla olmamalı. İç ve dışımız ahenkli, ölçülü, dengeli, güzel, iyi, yararlı olmalı. Başka yerlerde mehdi aramamalı. Kendimiz mehdi, kurtarıcı, eğitici, öğretici, öğütçü, tebliğci, en güzel örnek olmalıyız. Kur’ân, ilim ve peygambere aynen uymalıyız.

            Sosyal, kültür özellikli insan olmalı. Başkalarına zerre kadar zarar vermemeli. Zarar verenlerle dost, arkadaş, yandaş, yoldaş olmamalı. Zalimlere, katillere uymamalı. Zarar verdiysek, ödemeli, telafi etmeliyiz. Mazlum olmalı. Zalim olmamalı. Başkasına hiçbir şekilde zarar vermemeli. Karşılıksız hediye vermeli. Rüşvet vermemeli. Komşuya, akrabaya, hiç kimseye zararlı olmamalı. İnsanlara kolaylık dilemeli. Kolaylık yapmalı. Zorluk çıkarmamalı. Müslüman, gasp, zorla alma, haksızlık yapma, gönül almadan; mal, mülk alma, gibi haksız eylemler içinde bulunamaz. Bulunmamalı. İslam olma, mümin, Müslüman olmanın ilkeleri, koşulları, kuralları, sıfatları bellidir. Bunlara uyulmalı. Öyle bir Müslüman olup, sonrasında bin bir sapıklık yaşamamalı. Net, arı, duru, temiz, Kur’an’ı olmalı. Peygamberimizi örnek almalı. İlme, bilime, gerçek ve dosdoğru bilgiye yapışmalı. Sapkın Yahudilerin, putperestlerin; sapık laflarını, ekol, yol, kılavuz edinmemeli.

            Düşüncen doğru olsun ki, hal, hareket, davranışlarında doğruya ulaşsın. Bilgili ol ama bilgini üstünlük etme amaçlı kullanmayınız. Böylesi insanlar kurtuluş bulamaz. İstenmeden ve karşılık beklemeden, sadece Allah cc. İçin vermeye, infaka çalılınız. Amelsiz cenneti istemek, rahmet ummak; cahillik ve ahmaklıktır. Dünya malı elde etmek için, söz söylemek için, uyumak, eğlenmek için, yemek, içmek için dünyada yasama! Mal, Hakk’a isyan ettirir. Söz söyleme, boş konuşturur. Uyku, Allah’ı unutturur. Yemek ise kalbi, vücudu öldürür! Her iyi, güzel, doğru, yararlı iş de dosdoğru olan orta yolu seçiniz.

            Vefalı insan olunuz. Cömert olunuz. Başkalarını yersiz övmeyiniz. Yalaka olmayınız. Çok, az kavramına takılmayınız. İyi, güzel, doğru, yeterli olmayı isteyiniz. İlminizle amel ediniz. İnsanlara iyi ve güzel muamele ediniz. Hayvanları asla incitmeyiniz. Onlar, Allah’ın dilsiz kullarıdır. Onları koruyunuz ve bakınız. Ülkemizde hayvanlık artınca, insanlara çok saldırı yapılıyordu. Hayvanlıkta ileri gidilince, şimdide hayvanlara eziyet, vahşet yapılmaya başlandı. Bu, batıl Batı ülkelerinde ise, hayvanların neslini yok etmeye kadar gitti! Allah cc. Islah eder, inşallah. Bitkileri, yeşili yok etme ile de, iklim değişikliği olmaya devam ediyor. 2020 yılı yağmurların son 90 yıl içinde en çok kurak geçtiği yıl oldu. 2020 yılı son 30 yılın en sıcak yılı oldu. Kuraklık baş gösterdi!

            Her velinin, evliyanın, âlimin, peygamberin öğüdü var. Bu öğütleri internetten bulup okuyunuz. Burada yazsam, çok yer almaktadır. Makalem zaten çok uzun, bilimsel makale, tez gibi olmaktadır. Sizler de araştırın, inceleyin, bulun, yararlanın ve kendinizi lütfen geliştirmeye çalışınız.

Kur’an’da adı geçen; “Biz Lokman’a hikmet verdik,” diye, Allah cc. Tarafından bildirilen, Lokman Hâkim’i tanıyınız. Öğütlerini öğreniniz.

Peygamberimiz buyuruyor: “ Irkçılığa çağıran, bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan, bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölende, bizden değildir.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Peygamberimiz, Yemen’e atadığı Ebu Musa El- Eşari’ye şu önerilerde bulunuyor: Kolaylaştırınız. Zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz. Nefret ettirmeyiniz. Birbirinizle anlaşın. İyi geçinin. Ayrılığa düşmeyiniz.”

Hadis- şerif: “Günahın arkasından hemen bir iyilik ve hayır yetiştirin ki, onu yok etsin.”

Hadis-i şerif: “İyi geçimli olun. İhtilaflı, geçimsiz olmayın.”

Al-i İmran süresi 73. Ayet: “ … De ki; Doğru yol yalnız Allah’ın gösterdiği yoldur… ”

Bugün, ülkemizde ve tüm dünyada insanlar, aileler, toplumlar, milletler bozulmuş ise bunun başlıca sebebi; kötü devlet yönetim politikalarıdır. Haramdan beslenenlerin oluşturduğu, kültür politikalarıdır. İdeolojik sapkınlıklar ve beşeri sapık görüşlülüklerdir. Yanlış, sapan düşünce uygulamaları; insanları, aileleri, toplumları, insanlığı, devlet yönetimini her yönü ile mahvetmektedir. İnsanların dost ve kardeşliğini, dayanışmasını, birlikteliğini, üretimini, tüketimini, güvenini, ahlakını, liyakatini, adaletini, doğruluğunu, dürüstlüğünü, umudunu kırmış, yok etmiş, bozmuştur. Göçlere neden olmuştur. Ülkemiz şu anda 84 milyon nüfusa erişmiş ise bunu net bilmiyorum ama yarısı göçtür. İnsanlar yerinden, yurdundan edilmiştir. İnsanlık sorunları ortaya çıkarılmıştır. Toplumlar kibir, gurur, gösteriş budalası, israf ekonomisi ile mahvedilmektedir. Bir de bunlar iyi, güzel, normalmiş gibi gösterilmektedir.

Toplumlar, sapkın düşünce uygulamalarıyla dağılmış, birbirine düşürülmüş. Şaşırmış. Sapıtmış. Ayrılmış. Akılsızlaştırılmış. Kirletilmiş. Hak ve hakikat unutturulmuştur. Bize düşen görev; hak ve hakikati yeniden tesis etmektir.