KOCAELİ (İHA) – Aralık 2021’de Türkiye’de yaşanan döviz dalgalanması sebebiyle, genel olarak bütün sektörlerde maliyetler artış gösterdi. Maliyeti ortalama yüzde 80 döviz endeksli olan inşaat sektörü, bu dalgalanmadan doğrudan etkilendi. Yatırımcı ise yükselen maliyetlere rağmen konut alımına devam etti. Aralık 2021’de yaşanan döviz dalgalanması sebebiyle, genel olarak bütün sektörlerde maliyetler artış gösterdi. Özellikle maliyeti ortalama yüzde 80 döviz endeksli olan inşaat sektörü, bu dalgalanmadan doğrudan etkilendi. Yatırım uzmanı ve The Altays Yönetim Kurulu Başkanı Sakine Altay, Ekim 2021’de satın alınan demirin ton fiyatının ortalama 7 bin 800 TL iken, Kasım 2021’de 9 bin 875 TL, Aralık 2021’de 11 bin 250 TL olduğunu söyledi. Sakine Altay, 2021 yılı Ocak ayında demirin ton fiyatının 5 bin 500 TL’de seyrettiğini, dolayısıyla bir yıl içerisinde sadece demir satın alım maliyetinin yüzde 100 artış gösterdiğini ifade etti. Sakine Altay, “İnşaat yapım maliyetlerinin temelinde yaşanan artışlara ek olarak bugün işçilik maliyetlerinin de artması, hatırı sayılır bir etki oluşturdu. Sadece taşeron firmaların değil, cam, beton, pencere, kapı, seramik, mermer, alçı, peyzaj ve diğer bütün maliyet kalemlerinin üretim ve hizmet alanlarında işçilik maliyetleri artış gösterdiği için inşaat sektöründe alış ve satış fiyat göstergeleri kısa vadede geri dönüşü olmayan bir yönde değişkenlik gösterdi. Döviz dalgalanması sürecinde likitini, Türk Lirası’na çevirip akıllıca hamle yapan yatırımcının alım gücünü de arttırarak, alış-satış maliyetlerinin artış göstermesine rağmen, adetler bazında satın alımını gerçekleştirdiğini söyleyen Altay, “İnşaat sektöründe gayrimenkul satışı, alanın lokomotifi görevini üstlenmekte olduğundan, özellikle döviz rezervi olan Türk yatırımcı ile dövizini ülkemize getiren Yabancı yatırımcı, dalgalanma sürecinde doğru hamle yaptığından dolayı, sektörün pozitif etkilendiğini söyleyebiliriz. Son dört ay içerisinde değişken olan alış-satış göstergeleri hususunda, inşaat-gayrimenkul yatırımcılarının durumu anlayışla karşılayarak, piyasa şartlarına hızlı uyum sağlaması, sektörün istikrarını sağlamayı başardı. Ülkemizin sürekli olarak heyecanı yüksek bir gündeme sahip olması, okyanuslar ötesi yatırımcıların bile, ülke olarak gün içerisinde yaşadığımız hem olumlu hem olumsuz meseleleri merak etmesine sebep olduğu gibi yatırıma teşvik kaynağı olmuştur. İstanbul sınırları içerisinde doğru bölgelerde, doğru iş ortaklarıyla, doğru bir hesap cetveli çerçevesinde yapılan inşaat üretimi ve gayrimenkul alımı, kısa vadede ana para artışını garanti ettiği için finans sektörünün en cazip yatırım aracı olarak birinci sırada yer almaktadır” dedi.