Küçükçekmece’de cezaevinden izinli çıkarak birlikte yaşadığı Kübra Tayfur’un vücuduna ve yüzüne kızgın yağ attığı iddia edilen Ersin Ülker’in yargılanmasına başlandı. Duruşmada müşteki Kübra Tayfur, kızgın yağın itişme esnasında yüzüne geldiğini söyleyerek, “Ona çok kızdığım için yalan söylemek zorunda kaldım, şikayetçi değilim” dedi. Küçükçekmece Halkalı’da 15 Eylül 2019’da cezaevinden izinli olarak çıkan ve birlikte yaşadığı Kübra Tayfur’u (32) önce bıçaklayıp ardından kızgın yağ ile yaktığı iddia edilen Ersin Ülker (40) hakim karşısına çıktı. Sanık savunması alınamadı Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ersin Ülker ile müşteki Kübra Tayfur hazır bulundu. Duruşmada mahkeme başkanı sanık avukatının salonda hazır bulunmaması nedeniyle sanık savunmasının alınamadığını aktardı. “Açık cezaevindeydi izne geldi” Beyanı sorulan müşteki Kübra Tayfur ise Ersin Ülker’in eşi olduğunu ancak aralarında resmi nikah olmadığını ve 2 çocukları olduğunu söyleyerek, “Ersin Edirne Açık Cezaevi’nde yatıyordu. İzne geldi 1 hafta kaldık beraber. Çocuklarımız ile zaman geçirdik. Sonra eşim ilk evliliğinden olan kızını görmeye gitti. Orada kendi kardeşi ile tartışmış. Bu mesele nedeniyle biz de evde tartışmaya başladık” dedi. “Ona çok kızdığım için yalan söylemek zorunda kaldım” Olay günü eşinin kendisine kahvaltı hazırlamak için çaydanlığı ocağa koyduğunu söyleyen müşteki Kübra Tayfur, “Çaydanlığı kullanmadığım için içine yağ koymuştum. Ona çok kızdığım için yalan söylemek zorunda kaldım. Bana saldırmadı ben öyle söyledim” şeklinde beyanda bulundu. Mahkeme başkanı: “Kim yaptı o zaman kendin mi yaptın 3 harfliler mi yaptı?” Mahkeme başkanı bunun üzerine Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporu okudu. Hakim raporda, Kübra Tayfur’un vücudunun yüzde 26’sında 2. ve 3. derece yanık oluştuğunun tespitine yer verildiğini söyleyerek “Kim yaptı bunları o zaman kendin mi yaptın 3 harfliler mi yaptı” dedi. “Şikayetçi değilim” Müşteki Tayfur ise sanık ile tartışma esnasındaki itişme nedeniyle çaydanlığın kendisinin üzerine devrildiğini, aynı zamanda eşinin de bazı yerlerinin yandığını söyleyerek, “Eşim cezaevinden izinli geldiği için ben gitmesini istedim. Sinirlendiğim için böyle bir yalan söyledim, şikayetçi değilim” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı: “Şikayetçiyiz” Söz verilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ise mağdurun duruşmadaki beyanlarına itibar edilemeyeceğini söyleyerek “Şikayetçiyiz ve katılma talebimiz vardır” dedi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme tutukluluk devam dedi, kızgın yağla yanan müşteki gözyaşlarına boğuldu Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Sanığın tutukluluğunun devamı kararını duyan Kübra Tayfur duruşma salonunda gözyaşlarına boğuldu. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 15 Eylül 2019’da Halkalı’da meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede müşteki Kübra Tayfur ile sanık Ersin Ülker‘in 2015 yılında resmi nikahsız olarak birlikte yaşamaya başladıkları ve bu birlikteliklerinden 2 çocuklarının olduğu aktarılmıştı. Olay tarihinden 9 ay önce müştekinin şüpheli ile arasındaki geçimsizlik nedeni ile Halkalı’daki eve taşındığı da belirtilmişti. Olay günü sanığın müşteki uyuduğu esnada salonun açık camından eve girdiğinin açıklandığı iddianamede bıçak çıkararak müştekinin boynundan tuttuğu ve ‘beni nasıl polise ihbar edersin’ dediği anlatılmıştı. Sanığın müştekiyi sol dizinden yaraladığının da belirtildiği iddianamede, bu sırada müştekinin evinde keskin bir yanık kokusu hissettiği ve bağırdığı, bunun üzerine şüphelinin camı kapatıp müştekinin boğazını sıkarak sıkıştırdığı ve önceden hazırladığı çaydanlık içerisindeki sıcak yağı müştekinin yüzüne, göğsüne, kollarına ve sırtına dökerek evden kaçtığı açıklanmıştı. Sanık hakkında ‘canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıla kadar, ‘konut dokunulmazlığını ihlal etme’ suçundan ise 3 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.